ayşe arman

1. çeşitlilik olması açısından olması elzem bir kadın. yaptığı söyleşiler, köşe yazıları, tarzı çok fazla bilgi verici, aydınlatıcı olmasa da cinsellikten sıkça bahsetmesi ve bunu çekinmeden yapması takdirimi kazanıyor. takdirimi kazanması umrunda değildir elbette. bu kadın gibi "avrupai" yaşayanlara bir nebze olsun ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. ihtiyacımız olan yaşam tarzı değil, rahat kafa yapısıdır. ürettiklerini eleştirelim, yerden yere vuralım fakat bunu eleştirel bakış açısıyla yapalım. saldırgan olmanın alemi yok. her türden yazara, çizere çok ihtiyaç var bu ülkede.

2. bugün kocasının kendisine 10. yıl dönümleri için yaptığı 10 günlük sürprizi anlatmış. (link: http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/91/Ayse-Arman/45413/Dilek-agacinda-10-yil dilek ağacında 10 yıl)

gezdiği yerler ayrı güzel, adamın yaptıkları ayrı güzel.

hey maşallah diyorum.

3. bu tip saçlı kadınlar bana pis görünüyor. tuhaf ve sert renk geçişleri, yapış yapış gibi duran saçlar...

4. Eğitimciler bilir bu kadın ''fallik dönem''de takılıp kalmış.

Ciddi anlamda fallik dönem saplantısı olduğunu düşünüyorum.

5. sözlükte vardır belki göremedim, ama şöyle bir şey paylaşmış sizde destek verin arkadaşlar;

https://www.change.org/p/trafik-canavar%C4%B1-e%C5%9Fimi-ve-do%C4%9Fmam%C4%B1%C5%9F-bebe%C4%9Fimi-ald%C4%B1-katili-yarg%C4%B1lans%C4%B1n-h%C3%BClya-er%C5%9Fah-gen%C3%A7er

6. Ben bu kadını takdir ediyorum arkadaşlar. Zamanında hepimizin garipsediği şeyler yapmış olsa da çocuk istismarına dikkat çektiği bir sürü röportajı var. Son zamanlarda geçmişe dönük yaptığı bu tür röportajları da okudum.

Bugünkü röportajı da bu konu üzerine. Farkındalık yaratmaya en ufak bir katkısı varsa (gizlinot: ki öyle görünüyor ki var ) yaptığı gariplikleri görmezden gelebilirim.

Geçmişte bir cinsel istismar üzerine mağdur çocuğun annesi ve olayın incelemesini yapan adli tıp uzmanıyla yapmış olduğu bir röportaj serisinin linkini buraya bırakıyorum.

(link: http://mobil.hurriyet.com.tr/bir-annenin-insanin-kanini-donduran-caresizligi-siz-soyleyin-aysel-k-kucuk-kizini-cinsel-istismardan-nasil-korusun-24454517 mağdur çocuğun annesi aysel k. ile röportaj )

(link: http://mobil.hurriyet.com.tr/cocuk-istismarinda-biz-cocugun-soyledigi-her-seyi-dogru-kabul-ederiz-24496232 adli tıp uzmanıyla röportaj 1)

(link: http://mobil.hurriyet.com.tr/elma-sekerinden-cok-gel-sana-oyun-yukleyeyim-tehlikesi-24507895 adli tıp uzmanıyla röportaj 2)

(link: http://mobil.hurriyet.com.tr/erkektir-ogrensin-diye-5-yasindaki-cocuguna-porno-izletenler-var-24514453 adli tıp uzmanıyla röportaj 3)

Edit: linkleri düzenledim.

7. kefaletle hapisten çıkan (bkz: çilem doğan)'la (link: http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/bu-mesru-mudafaa-degil-de-ne_40120559 röportaj) yapan hürriyet gazetesi yazarı.

8. (yazar: nevidem) paylaşımı ekranıma düştüğünde haberi okudum. okuduğumdan beri yutkunamıyorum.

tüm platformlarda konuya dikkat çekmek adına birçok şey yazılıyor. öldürmekten bahsediyorlar, idam edilsin, asılsın, yakılsın, kesilsin diyorlar.

ben ama bu insan denilmeyecek hele baba asla denilmeyecek şahıs için tek şunu istiyorum artık;

ülkemizde böyle cani ruhlu, kötülüğün beden bulmuş hali olan canlılar yaşıyor. bu canlılar yakalandığında hapis cezası veriliyor. hoş hapis cezasının belirli bir yılı yatıldığında iyi halden cezası iyileştirilenleri, salıverilenleri de okuduk.

bu kişilere ne yapmışlarsa, süresi 10x yapılıp yıl bazında yapay acı veren iğnelerle ömürlerinin geri kalanlarını dayanılmaz acılarla ölmeden geçirmelerini diliyorum. belki o zaman o sübyana veya hayvana yaptıklarının acısını kendi damarlarında hissettiklerinde gerçek insan gibi olurlar. o süre bitiminde de eşşek gibi çalıştırılsın hapishane ortamında ışığı hiçbir zaman görmeden öleceği güne kadar.

ben idamı kurtuluş olarak görüyorum. idam kişinin yaptıklarının yanına kar kalarak saniyelik bir şekilde hayatlarının sona erdirilmesi.

cennet cehennem kavramına ben inanmıyorum. eğer bir cennet varsa o 4.5 yaşındaki bebek öldüğünde gitse ne yazar gitmese ne yazar benim gözümde. 1.5 yıl boyunca bir babanın tecavüzünü yaşayacak kadar o sübyan ne kötülük yaptı? nasıl bir şey yaptıki o cani adamın yaptıkları yanına kar kaldı 1.5 sene boyunca? hiç bir aile bireyi annesi hariç komşusu, etrafındaki kişiler bişey anlamadımı? biz nasıl bir topluma doğru gidiyoruz? sayfalarca yazarım ama ben utanıyorum yazarken. karşı komşusu utanmıyormu acaba o sübyan çığlıklar atarken görmem duymam konuşmam diyerek 3 maymunu oynarken?

9. Bugünkü röportajını okurken; kendi öz kızına bunu yapan o baba(!) sıfatlı pisliği  öldürmek istedim. Bu pisliğe baba ya da insan demeyeceğim dilim varmıyor. Karısının hastalığından-kanserin son evresindeymiş kadıncağız-fırsat bilip 4.5 yaşındaki bebeğine sistematik bir biçimde 1.5 yıl boyunca cinsel saldırıda bulunuyor bu pislik. Ve yine yüce Türk adaleti(!) adamı binbir sebeple aklamaya çalışıyor ellerinden gelse o masum anne-kızı suçlu çıkartacak bi adaletten bahsediyorum. Böyle bi adalet sistemine de saygı duymuyorum kimse kusura bakmasın. Ki kadın röportajda kanserinin ilerlemesinin sebebi olarak, kemoterapi gördüğü dönemde kocasının kendisine yönelik cinsel saldırılarını görüyor.  Bu adamın hakettiği ceza ne idam ne de hadım bence. Bu pisliğin her gün ölmesi lazım. Black mirror ın ‘white Bear’ bölümünü izleyenler demek istediğimi anlayacaktır. 

10. Çocukluğumdan beri yazılarını, röportajlarını takip ettiğim hürriyet köşe yazarı. 

Hayata sarılışına, etrafına yaydığı enerjiye, kocasına, kızına, kocasının önceki evliliğinden olan kızına yaklaşımına, değindiği konulara, cesaretine, renkliliğine, çılgınlığına, başkalarını takmayan rahatlığına hayranım ben bu kadının. 

Köşe yazılarında özel hayatından bolca bahsettiği için sevmeyen bir güruh vardı. Haklıydılar belki ama ben ve annem okur bir de üzerine konuşurduk o yazıların. Seveni olduğu kadar sevmeyeni de vardır.