az bilinen görgü kuralları

1. İnsanlara maaşlarını sormak. Yakın ya da uzak arkadaş, akraba fark etmez, bu tabudur. 

2. Teşekkür etmek.

Bu hafta özellikle bunu çok bariz bir şekilde fark ettim. Birisinin bana bir yardımı dokununca doğal olarak teşekkür ediyorum ama insanlar asla oralı olmuyor.

3. Teşekkür etmek kadar az bilinen bir diğer kural da özür dilemek. Çarptınız diyelim yolda yanlışlıkla, pardon diyorsunuz. Bu kadar basit aslında ama nedense ülkemizde pek sevilmiyor özür dilemek. 

4. Lütfen toplu taşıma araçlarından inenlere öncelik verelim  sonra binelim lütfen.

5. herhangi bir yerde sude alkış gibi davranmamak. kimse kimsenin “bakın çok çılgınım” anlamındaki kahkahasını, bağırmasını, zıplayıp tepinmesini duymak zorunda değil. her yerden ırak, amin.

6. yolda birini gördüğünüzde tam da yolun ortasında durup sohbet edilmez. yol babanızın malı değil.

7. toplum içinde, herhangi bir mekanda yüksek sesle telefonla konuşmamak (gizlinot: Kimse sizin ne konuştuğunuzu dinlemek zorunda değil)

Çok yakınınız da olsa başka bir şahsın telefonuna bakmamak

Yolda yürürken yola iyice yayılmamak,sohbet ederek yavaş yavaş yürümemek (gizlinot: Özellikle dar yolda birden fazla kişi yürüyorsa)

Tanımadığın bir insanın herhangi bir yerine odaklanmamak (gizlinot: Kişiyi huzursuz hissettirir)

Edit:imla

8. Toplu taşımada bacakları yayarak oturmamak, iki kişiler yer işgal etmemek.

Insanlara uzun süre dikkatlice bakıp süzmemek.

Parmakla insanları işaret etmemek.

Son ikisini farkında olmadan yapıyoruz tabii fakat alışıp hiç yapmasak daha iyi sanki.

Ve bence bir derste, söyleşide, toplantıda, konferanstaysak vs ve kapalı alandaysa şapkayla veya güneş gözlüğüyle oturmamak. Derste özellikle liseden beri bir derste şapka ile oturacaksam hocamdan izin isterim.

Sakızı çak çak çak çiğnememek de eklenmeli bence tabii ki çiğneyelim benim en çok yaptığım şey ama ağzımızı göstermeyelim başkalarına.

Bunların çoğu aslında çokça biliniyor bence ama toplumda uygulanma oranları düşük....

9. Bedensel temastan kaçınmak. Yani bu samimiyet değil bence. Dokunmayalım lütfen. Herkes için geçerli bu. 

Her erkek için söylemiyorum bunu ama en büyük ve bilinmeyen görgü kuralı: sözle yahut elle ya da başka şekilde taciz etmemek. Bu erkeklik değil basbayağı şerefsizlik çünkü. 

10. kendi ukteme yazayım:

bir yemeğe çıkıldığında eğer yemek sıcak ise üflememek. onun yerine hafif soğuyana kadar bekleyebilirsiniz. 

yine yemek sırasında dirsekleri masaya koymamak. 

bir de görgü kuralı olarak geçer mi bilmiyorum ama herkesin içinde hesap kavgası yap ma yın. kimin ödeyeceği her yemekte az çok bellidir zaten. genel kural davet eden kişinin ödemesidir zaten. (gizlinot: çünkü oraya davet ettiyse maddi durumu o mekanı karşılayacak düzeyde demektir ve karşısındakinin o kadar durumu olmayabilir.) ya da biri öğrenci diğeri çalışansa çalışıp maaş alan kişinin ödemesi gerekir gibi. ayrı ayrı ödenecekse de lütfen "benden 2 lira çekin" "bundan 8 lira alın" gibi gereksizlikler yapmayın lütfen. 20 lira hesap geldiyse birileri çıkıp versin 20 lirayı çok gerekiyorsa sonra kendi aranızda halledersiniz zaten.