1.
duygusal bir yoğunluğun doğurabildiği bir sonuç, insani bir eylem.
ağlamak güzeldir, süzülürken yaşlar gözünden, demiş sezen aksu. bir de "ağla, açılırsın" var, bence çok doğru, zira ben ne pms dönemimi beklerim ne de merkürün ileri geri gitmesini, ağlayasım varsa hiç durmam.
her ağlak bilir ki o dakikalar, saatler süren göz yaşları rahatlatır rahatlatmasına ama ne yazık ki etkisi kısa sürer. abartırsanız gözler şişer, kızarır, yanar; burun tıkanır, baş çatlar (gizlinot: e daha ne olsun :() yine de severim ben keratayı, Allah'ın bir nimeti gibidir bence. ağlayamamak mesela çok daha kötüdür herhalde.
2.
transitte başıma gelicekken kendimi tutmuşluğum vardır. gerizekalılarla uğraşıyorum evet.
3.
hayatım boyunca her koşulda yaptığım çok yaptığım eylem. belli bir eşiği geçen her türdeki duygu yoğunluğu bende ağlama etkisi yaratıyor, mutluluk, üzüntü, öfke her türlü duygu.. öyle ki kendiliğinden başlıyor, sanki patlayan bir musluk gibi bir türlü durduramıyorum. gözyaşlarım akıyor akıyor duygusal patlamam bitene içim kuruyana kadar ağlıyorum. bu sanırım vücudumun sigortası, aşırıya kaçmak üzere olan duygularla başa çıkma yöntemim. belki de bu sayede hayatta kalıyorum, sinirle stresle böyle başa çıkıp içimden söküp atıyorum bilmiyorum. bazen de en olmayacak yerlerde ağlayıp, kendimi güçsüz gösteriyormuşum gibi geliyor, bu durumlarda kendime çok kızıyorum ama elimden bir şey gelmiyor gerçekten engelleyemiyorum. umarım ağlamamam gereken daha profesyonel ortamlarda başıma gelmez. erkek arkadaşım ağlamayı istediklerini elde etmek için kullanan kadınlara şahit olmuş birkaç kez, bazen benden de böyle şüphelendiğini hissediyorum ama gerçekten bu benim asla engel olamadığım bir şey, asla bilerek isteyerek ağlamadım kimseye. burayı okursa bilsin istedim. ağlamak güzeldir, yine de belki bu kadar sulu göz olmamayı dilerdim.
4.
içimden geldikçe ağlıyorum, gerçekten rahatlatıyor. içimizde biriktirdiklerimizi sanki bir anda döküyormuşuz gibi hissettiriyor bana. konuşmadan bile dert anlatmak gibi bir şey. çok nadir ağlayanları anlayamıyorum, içine atmak gibi bir şey oluyor çünkü bu ve psikolojiye hiç iyi gelmez. tabii ben çoğu zaman 3 dakikadan sonra tıkanmaya başlıyorum orası ayrı
5.
Birinin dugune giderim. Damat gelini oper ben kiz annesi gibi gozyaslarimi silerim. Annemi 15 gunluk bir yere gondermistim. Havalimaninda agla sen kucuk kiz gibi. Sevgilimle kavga ederim hickira hickira aglarim. Hatta bir kere o kadar hickirmisim ki nefes alamadim. Dalga gecer gbi yazdim fakat biz gucsuz degiliz. O an oyle hissediyor ve o sekilde tepki veriyoruz. Kendimi tutsamda tutmasamda o gozyaslari bir sekilde akiyor. Nasil ki aglamayan bir insana duygusuz damgasini yapistirdiysak benim gibilerine de sulugoz diyoruz. Bu olayi dahada yipratiyo emin olun
6.
her durumda ve her yerde o his geldiyse hiç kasmam direk ağlarım sonrası huzue sonrası bulutların üzerindeymiş hissi.
kendimi tek engellediğim durum tartışmalar. eğer biriyle tartışıyorsam eskiden sinirden hemen ağlamaya başlardım şimdi karşı tarafı ağlatırım yine de benden bir damla göz yaşı akmaz.
tanım: tartışma esnasında olmuyorsa geri kalan her yerde kimi zaman sevinçten kimi zaman mutsuzluğun dibinde dolanmaktan kimi zaman da sebep yokken yaşanmasında şahsen sakınca bulmadım hadise. (hadise?)
7.
bazen üzüntüden, bazen sevinçten, bazen başarısız korkusundan ama en çok da çok sinirlenip kendimi ifade edemeyince ağlıyorum. mantıklı olmaya çalışan, fazlasıyla duygusal bir insanım. içimde tutmak istemiyorum hissettiklerimi. zihnimin gerisine attıkça üstüne faiz biniyor, daha çok zarar veriyor bana.
ağlamak çoğu insan için güçsüzlük göstergesi. benim için tam tersi. her seferinde daha kararlı bir şekilde doğruluyorum. hayatımda kırılma noktası olarak kabul ettiğim bazı kararları tabir-i caizse höyküre höyküre ağladıktan sonra aldım. hiç birinden de pişman değilim, çok isabetli oldular. ağladıktan sonra zihnim daha berraklaşıyor. daha iyi muhakeme edebiliyorum bazı şeyleri. en son bugün ağladım, şu an acayip rahat hissediyorum (gizlinot: ağlamaktan gözleri şişmiş emoji )
8.
Dertleri hep içime attığımdan mütevellit uzun zamandır yapmadığım eylemdir. Bir yerde patlayacak gibi hönkürebilirim durduk yere en ufak birşeyde artık