1. Lübnan'ın başkenti.
Sanırım daha önce hiç bu kadar büyülenmemiştim. Her şeyi, Arap görgüsüzlüğünün sınırlarını, açlığı ve bunların nasıl da iç içe olduğunu, iki apartman genişliğindeki tek daireye ait balkonları ve çöpleri dahi toplanmayan mahalleleri göreyim; Atatürk'ün kaldığı otelde gün ışıyana kadar ilahi dinleyeyim gün ışıdıktan sonra da çan seslerinden uyuyamayayım ama yine de mutlu olayım diyorsanız tam sizlik bir yer.
Yemekleri efsanedir. Hele Ramazanda giderseniz her yerde 'Ramadan menü' satarlar ve 3 kişiye maçtan yeni çıkmış aç bir futbol takımını doyuracak kadar yemek getirirler. Kalan yemekleri de evsizlere ya da sokak hayvanlarına vermektense üst üste koyup çöpe atmayı tercih ederler. Bir de bir salataları var adını hatırlamıyorum, dilimin bile dönmediği bir şeydi yüksek ihtimal, maydonozlu domatesli bir şeydi, kesin yiyin giderseniz efsanedir. Etleri artık bir vejetaryen olan benim bile hala ağzımı sulandırıyor Allah affetsin.
Şehrin daha orta halli kesimindeki dükkanlarda aşırı otantik şeyler satılır. Kolyeler, halhallar almıştım; uçak için sorun yaşamayacaksanız onların kendilerine has fincanları ve cezveleri de var. Farklı bir kahveyle Türk kahvesi gibi yapılıyor ama bence sudan hallice ve bana hitap etmiyor.
Marketler ucuz, alkol çok ucuz. bazı şaraplar 5 litrelik şu fiyatındaydı vergi olmadığı için. Aynı sebepten parfüm, kozmetik alışverişi yapmak için de son derece uygun ama dikkat edin sahte de çıkabilir.
Bekaa vadisini, gezmek, şarap tatmak ve Baalbek tapınaklarını görmek için tavsiye ederim. Dört bir yanınız dağlarla çevrili ve ulaşımı birazcık zor, şehirden 100 km kadar uzakta. Biz araba kiralamıştık, şehrin sağladığı bir ulaşım imkanı var mı bilmiyorum bu sebeple.
Genel olarak pahalı değildi ben gittiğimde. Tl ile Lübnan lirası arasındaki kur farkından dolayı da rahatça gezip dolaşabiliyorsunuz. Dolar kullanımı da son derece yaygın ama dikkat edin turist olduğunuz için kazıklamaya çalışabiliyorlar. Hoş bu ayaklar bize sökmez....
Sonuç olarak tekrar gitmek istediğim, fırsatını buldum mu koşacağım bir yer benim için
Ek= Müslüman mahalleleri son derece pis ve tekinsiz. Kalınacak yer bakarken Hristiyan mahallesinden ya da karışık mahallelerden seçin derim. Zaten lüks oteller bile o kadar pahalı değil orada.
Ek2= iç savaş yaşadılar biliyorsunuz. Etrafta bir sürü taranmış, hatta o kadar ki üstünüze her an yıkılabilir hissi veren binaya karşılaşacaksınız, şaşırmayın. Aynı zamanda uzun süre sömürge devletiydiler, bu yüzden gencinden yaşlısına herkes 3 dili (fransızca, İngilizce, Arapça) son derece akıcı şekilde konuşuyor. Yani iletişimde zorlanmazsiniz. Başka şehirlere gitmeyi de planlıyorsanız siz daha şehirden çıkamadık mi ya diye düşünürken diğer şehre varacaksınız. Toprakları az olduğundan bizdeki kilometreler boyu tarla uzanan yollar onlarda yok, her yer dolu.
Ek3= inanılmaz bir nargile kültürleri var, düğünlere, misafirliklere giderken ellerinde nargilelerle gidiyorlar o derece. Nargile seviyorsanız sizi son derece tatmin edecektir Lübnan bu konuda.
Ukte= (yazar: petitbiscuit)
anastasia larossa