12.
Çalışmak zorunda değilseniz, bir yazlığınız varsa, sabahları kahvaltınızı yapıp plajda kitap okuyup denize girip, akşamları günbatımını izleyip yemeğinizi yiyebiliyorsanız balkonda, askılı çiçekli elbiselerle çok yakınsanız, terlikten başka bir şeye ihtiyaç bile duymuyorsanız çok güzel mevsimdir.
Bu nedenle zaman zaman sınıf kinimi yükseltir benim.
11.
Yaz mevsimi bana çok yorucu gelse de en sevdiğim ve gelmesini beklediğim mevsim, güneşin verdiği enerjiyle içim canlanıyor, daha sosyal, daha neşeli ve hareketli hissediyorum kendimi. Özellikle deniz kenarında vakit geçirmek, kumsal bana çok iyi geliyor. Yaz aylarında daha kendim olabiliyorum. Yaz, sanki ruhuma iyi gelen bir nefes gibi.
10.
yaz akşamları güzeldir. onun dışında forever ankara ayazı.
9.
yaz çocuğuyum (29 haziran) yazdan nefret.
hele hele istanbulda yaşıyorsanız, metrobüsler metrolarda dayılar leş gibi kokar, hele o kollarını kaldırıp tutunurlar ve sen kabalıkta o lanet koltukaltlarıyla burun buruna kalırsın. geceleri uyumak haramdır. akşam 6dan önce dışarı çıkamazsın. 1 haftalık tatil için 3 ay yaza katlanamıyorum. konuşamam, sadece soğuk karpuz...
ben ılık severim, tatlı tatlı esen rüzgar severim, kot ceket severim
8.
Millet kışın depresyona girer bense yazın. Şıpır şıpır terlemekten, mayışıklıktan, sivri sinekten, saçımın fön tutmamasından, makyajımın akmasından, güneş kreminden kısaca yaza dair herhalde ne varsa nefret ediyorum. Klima altında uyumaktan sabahları baş ağrısıyla uyanıyorum böylece güne 1-0 mağlup başlıyorum. Spor yapabilmek için kendimi resmen koltuktan kazımam gerekiyor. Haliyle kışın verdiğim kiloları yazın geri alıyorum ben. Tek artısı deniz kum güneş. E influencer değilim ki 3 ay boyunca tatil yapayım. O yüzden keşke 10 gün denize gitsek sonra geri kış gelse. Ya da bu lanet kıyı şehrinden taşınıp gitmem lazım. O zaman da kesin deniz deniz diye ağlarım. Yok anacım tatmin olmuyor bu ruh.
7.
Ben bahar insanıyum. 1 haftadır yaşayamıyorym. Yaz yaşnızca plajdayken ya da denizin içinde güzel.
61.
Buranın insanını Türkiye’nin geri kalanının nasıl gördüğünü size çok kısa bir örnekle anlatayım. Küçük bir Anadolu şehrinde doğdum. Bu şehir eskiden oldukça solcuymuş; şimdiyse insanların aklına ismi duyulduğunda sadece sağcı olduğu geliyor. Bu küçük şehirde mini etek, şort, crop top giyen genç kızlar var, evet, ama çoğunlukta değiller. Bu yüzden sokağa çıktığınızda size yamyam gibi bakarlar. Bir gün, ayakkabımı bağlamak için banklarda oturan teyzelerin yanına gidip izin istedim ve ayakkabımı bağlarken aramızda ufak bir tanışma faslı gerçekleşti. Konu birden memlekete geldi. Teyzelerden biri hemen atıldı: “İzmirli misin?” O gün mini mini bir elbise giymiştim. Bu soru, daha önce de dekolte giydiğimde bana hep yöneltilmişti. “Neymiş bu İzmir yahu! Ne istiyorlar bu insanlardan?” diye düşündüm. Sonra İzmir’e taşındım. Ben hayatımda bu kadar özgür, bu kadar kendimi bir yere ait hissetmemiştim. Memleketime ziyarete gittiğim üç günde sanki ömrümün tamamını İzmir’de geçirmişim de hasretinden yatağa düşecekmişim gibi hissettim. Memleketimin insanlarının bir kötü özelliği de şu: Samimi, içten ve kibar olduğunuzda sizi saf ya da salak sanıyorlar ve bunu kullanabileceklerini düşünüyorlar. Yani, iyi niyetinizi bilinçli olarak suistimal ediyorlar. İşte bu yüzden kendime hep “kibar” derdim, ta ki İzmir’e gelene kadar.
İzmir’de hâlâ 2000’ler Türkiye’si var. Herkes çok güler yüzlü, samimi ve iyi niyetli. Havasının ve insanının, diğer şehirlerden gelen insanlara bile olumlu bir etki yaptığını düşünüyorum. Adeta efsunlanıyorsunuz ve herkes size o özlediğiniz Türkiye’yi veriyor. Deprem olduğunda üzüleceklerine, varlıklarından dolayı cezalandırıldıklarını düşünen o iğrenç insanlar bile, biraz bu şehirde kalsalar söylediklerinden utanırlardı.
Artık burası benim de memleketim sayılır. Okulun bitmesine 5.5 yıl var; uzmanlık vs. derken İzmir, ikinci bir memleketim olacak, bu çok belli.
2.
bu yaz en uygun sayesinde çok uygun fiyata sahip olduğum biletler. Öyle çok fazla para kazanamıyorum üstelik her şeye zam gelirken en uygun fiyatları çok iyi geldi.
2.
Her süslünün bir gün mutlaka gitmesini dilediğim bir ülkedir, ama kesinlikle boş valiz ile! Kozmetiğe ve alışverişe dair başınızı döndüren ve nerdeyse herşeyin uygun fiyatlı geldiği bir ülke oldu benim için. Myeongdong'daki kozmetikçileri, olive young'ı, abc mart'ı ve daiso'yu talan etmeden dönmeyin. 2 valizle döndüm aklım hala alamadıklarımda!
2 eylül 2024 20:55
2 eylül 2024 20:56
19.
Maalesef bana bu sene yar olmayan tatil yöresi, Lakin inadım inat , şimdiden önümüzdeki senenin yaz tatili için enuygun'dan otel , tatil köyü rezervasyonlarına hatta otobüs uçak bileti bile bakmaya başladım.