1.
İlk önce kıyaslama yapmamayı öğrenmeniz gerekiyor. En azından benim bunu acilen şuan bırakmam gerekiyor.
ben uzun ilişkimden kalan herşeyi attım oyuncakları çocuklara dağıttım. Ancak ben aldatıldığım için bunu tercih ettim eğer medenice ayrıldıysanız duradabilir sizin düşüncenize bağlı benim gözüm kalmasını kaldıramadı.
Diğer sırada yeni kişiyi eski ilişkinizdeki alışkanlıklarınıza göre sürdürmemeniz gerekiyor bazen bazı konularda biraz daha fedakar yada esnek olunabilir. Yani gidip kendinizi yeni ilişkinize adayın demiyorum ama neyi sevip neyi sevmediğini öğrenmeye çalışın belkide eski sevgilinizin sevmediği bir kokuyu yeni sevgiliniz sevebilir tarzında küçük değişikliklerle adapte olabilirsiniz
2.
evet bunu becerememiş ve tekrar eski sevgiliye dönüp onunla evlenmiş bir kadınım. pişman mıyım? bazen evet bazen hayır ama insanın ömrünün 13 yılını aynı adama vermesi ne bileyim bazen keşke dedirtiyor insana...
3.
vaktiyle bu süreçteyken çok sevdiğim bir arkadaşım şu sözlerle aydınlanmamı sağlamıştı: “bir armut yedin ve o armutu çok sevdin diyelim. hiçbir armut o armutun yerini tutamaz diyip hayatın boyunca armut yemekten vaz mı geçeceksin?”
4.
Zaten yeni bir ilişkiye uyum sağlayabileceğimizi düşündüğümüz zaman başlamaz mıyız? Aksi sanırım eskisini unutmak için tutunacak bir dal aramak olur.
5.
oldukça meşakatli bir süreç. tanıdığınız ve uzun süre birlikte olduğunuz insandan, farklı bambaşka bir insanla yepyeni bir ilişkiye sahip olmak...
karşınızdaki kişi, alıştığınız insandan farklı biri olduğu için bocalamalar yaşanabiliyor. özellikle olaylara ve durumlara vereceği tepkiler konusunda yanlış tahminlerde bulunulabiliyor. Kırılacağı, kızacağı, sevineceği şeyler haliyle bambaşka oluyor. Buna alışmak bir süre alıyor. Öğrenmek, tanımak, keşfetmek...
Bu yeni ilişkiye başlanarak adım atılabilecek bir süreç. Uzun ilişki sonrası ne kadar vakit geçerse geçsin, yeni birini tanımadan ona da alışmadan bu uyum süreci yalnız atlatılamıyor. Fiziki detaylara önem veren biriyseniz önce gülüşündeki farklılıklar dikkatinizi çeker, sonra bakışları. Duygu durumlarına göre nasıl şekiller alıyor onu fark edersiniz. Sonra yavaş yavaş aklından geçeni duymaya başlarsınız. Sonra kokusunu tanımlar beyniniz. Artık sevdiğinizin kokusu da değişmiştir çünkü. size ve ilişkinize bakışından sonra dışarıya ve diğer durumlara bakışına alışırsınız. ailesi ile ilişkilerine, arkadaş çevresine. o isimler de değişmiştir çünkü.
ben en zor giyim tarzına alışıyorum herhalde. hala gömlek altı tshirt arıyor gözlerim mesela. o bile değişiyor. farklı beğeniler söz konusu oluyor. kaç beden giyer, hangi rengi sever, neden nefret eder vb. eğer siz de benim gibi giyime kuşama müdahale etmeyen biri iseniz bu farklılıklar sizin için önemli oluyor. duygusal açıdan uyum süreci diye bir konu, benim için zaten yok. Çünkü sevgim bitmeden ilişkim bitmez, sevgim bittiği için de eskiden yeniye geçiş olmuyor. eski ilişki biter, yeni ilişki başlar; eski ilişkiye saygı, yeni ilişkiye saygı & sevgi.
eski erkek arkadaşım herhangi bir numaradan beni arasa tanımam, ses tonunu asla hatırlamam ama bana dediklerini de asla unutmam. biten uzun ilişki sonrası yeni ilişkiye uyum süreci de tam anlamıyla bu benim için. kendisi ve ona olan sevgimin en küçük emaresi bile yoktur, ama yaşananlar da yadsınamaz.
21 ekim 2018 03:55
21 ekim 2018 04:01
6.
benim için şaşkınlıklarla ve pişmanlıklarla geçen bir süreçti.
1 buçuk yıllık bir ilişkiyi bitiren taraftım. -gerçi o da çok üstelememişti.- ayrılıktan 3 ay sonra yeni biriyle tanışıp birkaç günde kendimi bir ilişki içinde buldum.
sürecin şaşkınlık tarafı; giydiklerime, görünüşüme hayranlık duyulabilmesi, eleştirilmemek, kıskançlık krizleriyle sıkboğaz edilmemekti.
pişmanlık tarafı; boşa harcanmış 1 buçuk yıllık süreci ve yıpranmış sinirlerimi fark etmekti.
sürekli ayrılıp barışılan, kavgalarda küfürlerin havada uçuştuğu, sürekli eleştiri alınan bir ilişkiden sonra uyum sağlamak kolay oldu diyebilirim. (gizlinot: swh) (gizlinot: 3 yılımız geride kaldı eniştenizle <3)