1. (bkz: Sirkadiyen ritim)
Tanım: Kişiden kişiye, mevsimden mevsime biraz oynama gösteriyor olmakla birlikte temelde insan oluşun, dünyada yaşayışın doğal getirilerinden olan iç saatimizdir. Bedenimizin zaman dengesi de diyebiliriz.
Varsayım ise şu şekilde, biyolojik saatine hormanik bir yaşam düzeni kurarsan daha verimli ve daha sağlıklı olursun. Uyku, beslenme, odaklanma gibi olguların biyolojimize uygun yönetilmesi de diyebiliriz.
Beslenme açısından en önemli terimler sanıyorum ki (bkz: Otofaji) (bkz: Mitofaji) 'dir. Bunlar gece açlığında gerçekleşen iki önemli hücre "yenileme" mekanizmasıdır. (gizlinot: Tam olarak yenileme yapılmıyor, dolaylı yoldan sağlanıyor. Ana eylem yenilemek değil yedek parça kullanımı)
Uyku düzenine gelince, (gizlinot: Yanılmıyorsam Aziz sancar'ın nobel ödülüyle ilintili bir bulgu bu) bedenimizin -gözlerimiz görmese bile- gün ışığını algıladığı ve gece gündüz farkını hissettiği (gizlinot: Işığın dalga boyuyla ilgili bir bedensel farkındalık) ortaya çıkmıştır. Gündüz canlıları olduğumuzdan iç saatimiz de Aslında dünyaya, yaşadığımız coğrafyaya göre şekilleniyor. Yaşlılar hep, köyde güneş batınca yatar güneş doğunca kalkardık, derler. Prensipte çok doğru bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz.
Odaklanma için de şunu söyleyebiliriz, ortalama bir insanın uyandıktan belli bir süre sonra odaklanma kabiliyeti maksimuma çıkar ki bazı kaynaklarda sabah saat 10 sularında olduğunu okumuştum. Uyku, beslenme, beden ve ruh sağlığı ile iç içe bir olgu olduğunu inkar etmiyorum tabii ama sanki alışkanlıklar ve dopamin serotonin gibi hormonlar daha bir etkiliymiş gibi geliyor bana.
Bu konuda en bilinir kaynak (bkz: Ayşegül Çoruhlu) 'nun (bkz: sirkadiyen beslenme) adlı kitabıdır. Kitabı da tavsiye ederim.
Ukte: (yazar: winterwaltz)