blogger olmak

1. fotoğraflama (gizlinot: anlatım bozukluğu oldu sanki ) kısmını becerebilseydim başlayacağım bir hobim olurdu. Öyşe Şirketlere markalara bulaşmadan, gözü yükseklerde olmadan, kendi çapımda takılmak isterdim mesela.

2. Şimdilerde çıkar uğruna yapılan şeydir. Ben de bir blog yazarıyım ve blog açmamda en büyük etken başka blöggerlara bedava gelen ürünlerdi yalan yok.

3. türkiyede kolay olsa gerek. kozmetikle ilgili tonla blog var. hepsi de şunu aldım bunu aldımdan öteye geçmiyo. en fazla ürünü swatch luyo o kadar. bi de 2 cümle bilgi veriyo ki zaten tüm bloggerlar böyle. hep ürünle ilgili ilk izlenim(!)ler paylaşılıyo. ürünü yeni almış, koştur koştur gelmiş şunu aldım, şuna benziyo filan. kardeşim kullansana ürünü bi süre. kullan sonra sağlam bilgilerle gel. dün rimmel london ın kırmızı kapaklı fondoteniyle beyaz kapaklının farklarını anlamaya çalıştım. 7-8 tane blog okuduysam hepsi aynı. ama cümleler tıpa tıp aynı. sanki kopyala yapıştır yapmış gibi. bloglar bilgi verme amaçlı değil adeta göstermelik.

yukardaki girdiyi de doğrulamış gibi oldum ama bana kalırsa varsa bi tane iki tane doğru düzgün blogger var gerisi fabrikadan çıkmış gibi.

4. Profesyoneli olduğum lakin beceremediğim karlı ve renkli tercihtir. Nasıl kısmına gelirsek... İşim gereği aklınıza gelebilecek her alandaki çeşitli bloglarda gölge yazarlık yaptım, bazı bloggerların içeriklerini iyileştirdim, konu nasıl bulunur, kimle nasıl konuşulur bilmem ne her konuda ders verdim filan. Eh işim bu benim. İşimde de gayet iyiyim. O bloggerlar aldı başını yürüdü, zengin oldular. Ben naptım? Şimdiye kadar 4 farklı kişisel günlük, bir edebiyat, bir dekorasyon, iki yemek, bir kozmetik, bir seyahat, bir haber, bir sosyal aktivite blogu açtım kendime. Bublardan sadece bir tanesi devam ediyor, onda da başkalarına "mutlaka" dediğim şeylerin hiçbirini yapmıyorum. Derdim okunmak değil, içimdekini kusmak zira. Bu saydıklarımın kimisinde bir yazı var, kimisinde 50'yi görmüşüm filan ama hepsi yarıda kalmış işte. Beceremiyorum, sıkılıyorum, zengin müşterilerimi gördükçe kuduruyorum... Velhasıl kolay görünür ama istikrar ve sabır meselesidir. Öyle hemen eleştirmeye başlamadan bir denemek gerekir.

5. yer-zaman değiştirerek bi şeyler paylaşmak istiyorum sizinle.

bi gün sephora'ya gittim (çok klişe bi başlangıç oldu ama idare et) içerde dolaşırken 2 çalışan geldi yanıma. elime bi ruj alıp "bu çok güzelmiş" dedim, çalışan kızlardan biri "evet sosyal medya ondan yıkılıyor" dedi. neyse, biraz daha bakındım, bu arada kızın biri gitti, o sosyal medyacıyla başbaşa kaldık. sohbet koyulaştı haliyle ve dedi ki "ben bloggerım aslında"

"ismim şu, blogum bu" vs. (bi çoğunuzca tanınan biri)

sonra anlatmaya devam etti "takipçilerim"

"firmalar"

"kanalım"

"eklesene benii"

"buluşma yapıyorum takipçilerimle" falan filan.

ben her söylediği şeye "aaa ne güzel" şeklinde cevaplar veriyorum.

ve dedi ki "ben burdan çıkacağım zaten. ne işim var benim burda ? 2 high end alayım diye girdim. zaten maaş da almayacağım çıkarken direk ürün alacağım. hiç benlik değil ama sırf blogum yürüsün diye duruyorum"

kendisi aynı zamanda bi anneymiş bu arada.

neyse 3-4 hafta sonra tekrar gittiğimde yoktu.

ayrılmış işten.

ekleştiğimiz yerden (ekleşmek) mesaj attım. "ayrılmışsın, geldim yoktun" falan filan diye.

"ayrıldım" dedi.

"eşim çok kızdı ama amaaaan. yok taksitler varmış, yok çocuğun okulu... ben gidip 200 liraya pudra alıyormuşum... benim için blog önemli diyorum anlamıyorlar hadiyandan. içinde olmadıkları için bilmiyorlar !"

velhasıl kelam canlar.

bu bloggerlık/vloggerlık ülke olarak çok yeni tanıştığımız olgular. parası olmayan için ise "bence" hiç bulaşılmaması gereken bi şey. neticede iyi ürünler, iyi kamera, iyi ışık ve bol zaman şart. hal böyle olunca da çok canlar yakacak, çok yuvalar sarsılacak gibi geliyor bana.

şu "zengin tayfa" blogger'lara sözüm yok. imkanı varmış yapmış da bu ekonomik sıkıntılar çeken insanlar için, yeni dönemin "ben artist olacağım"ı.

gerçekten gözü makyaj malzemesinden başka bi şey görmeyen insandı.

zaten bu insanın benzerlerini de youtube'da bi çoğumuz görüyoruz. evinin yerleri muşamba (ya da o zemine plastik kaplanan şey adı herneyse o) olup dior allıklar tanıtan insanlar var.

biraz bilinç.

biraz sorumluluk.

ha "sanane" derseniz, evet banane.

bu sadece kulaklarımla duyduğum bi şey üzerinden yaptığım bi tespitti.

eskiden kadınlar fotoğraflarını gizli gizli "ses dergisi"ne gönderirlermiş, şimdi gizli gizli high end ürün alıp, fotoğrafını çekip, youtube'a bloglara.

6. Ilkokuldan beri yapmak istediğimdir. Hatırlıyorum o zamanlar internetin içine yeni girmişiz, grup hepsi, winx club ve çeşitli oyunlar içerikli bloglar açardık. (gizlinot: swh) O zamandan beri yıllar içinde onlarca blog açıp yarım bıraktım. Tutunamıyorum bir türlü. Gerçekten sabır gerektiren bir iş. Of zaten kimse okumuyo diyip öyle iki gün yazıyım bir ay dursun yapmamak gerekiyor. Bu yaz yine açtım bir tane tema falan bayağı uğraştım bu sefer bakalım devamı gelirse burada da paylaşacağım.

Ayrıca ülkemizde blogger deyince akla direkt kozmetik blogu gelmesinden hoşlanmıyorum. Ben yazdığım yazıları, izlediğim filmleri, sevdiğim müzikleri, mekanları genel olarak yaşadığım hayatın bir kısmını paylaşmayı hedefliyorum. Bu tarz blogları da hep daha çok sevdim, sizin de severek takip ettikleriniz varsa benimle de paylaşabilirsiniz. Ve eğer blogger olma yolunda ilerleyen süslü arkadaşlar da varsa mesaj kutuma linkleriyle gelebilirler, incelemeyi çok isterim :)

7. Blog yazarları nelerden fedakarlık ediyor, iyi para kazanabiliyor mu, nasıl iyi bir blogger olunur gibi sorularınız için (link: http://www.ehliblog.com/2016/08/blogger-olmak-blog-yazarinin-yasam-dongusu.html blogger olmak) konusuna bakabilirsiniz.

Blog yazmak konusunda gördüğüm en ayrıntılı yazı diyebilirim :)

8. "aman aşırı takipçim olsun, aman elimdeki son kuruşu şu ürüne yatırıp tanıtayım" demiyor, hobi olarak yapıyor, bir beklentiye girmiyor, yazmayı çok seviyorsanız çok eğlencelidir aslında. özellikle de süslü tayfa gibi öneri sunmayı ve yardımcı olmayı seven bir kişiliğiniz varsa ideal. beğendiğin bir ürünü çevrenle paylaşmak istiyorsan ama çevren senin kadar ilgilenmiyorsa bunlarla, bir blog yazıp orda paylaşmak hem seni rahatlatır hem de o ürünü aratan kişiye yarar.

9. yabancı bloggerları örnek almaları gerekiyor.

özellikle yüzünü göstermekten çekinmeyen kişiler için konuşuyorum ((gbkz: birbuketkozmetik) mesela)(gizlinot: kendisinin videoları iyi ama blog sayfası içerik olarak bomboş bence), bakıyorsunuz bir ürünün görsellerine, sadece bilekte swatch var. dudakta ya da gözde göstermek zor mu? bir de (link: http://www.makeuparena.com/ makeup arena)'ya bakın, kadın üşenmeyip kendisine firmalar tarafından gönderilen rujları teeek tek dudağında gösteriyor. gerçek anlamda ürün tanıtmak budur, her yönüyle ürünü gösteriyor size.

renkli kozmetik ürünlerini anlatıyorsanız, görseller de gerçek anlamda fikir verici olmalı.