1. yıllar önce lilakutu'nun duş jeli, vücut losyonu ve sabununu göndermesi ile beni kendine aşık eden ve o zamandan beri istediğim bir parfümdü ama maalesef türkiye'de satılmıyordu. kısa süre önce elime geçti ve kendisini fıs fıs sıkarak yılların acısını çıkarıyorum :)
bvlgari markası 1992 yılında bu parfüm ile parfüm dünyasına adım atıyor. hikayesini çok seviyorum, bu yüzden durun, anlatacağım.
parfüm jean-claude ellena'nın elinden çıkma. ellena (hermes'in baş parfümörü idi yakın zamana dek, sonra emekli oldu:( ) erkek parfümlerini uzunca süredir işgal eden şekerli parfümlerin ardından terre d'hermes ile yeni bir dönem açmış, hermes un jardin sur... serisi ile minimal parfümler üretmeye devam etmiş bir parfümör. serellena ve karısı çay içmeyi çok seviyorlar ve sık sık bir çay dükkanını ziyaret ediyorlar. ellena bir gün çay kokan bir parfüm tasarlamaya karar veriyor ve ortaya bu parfümü çıkıyor. parfümü önce dior'a götürüyor. tam anlaştık derken dior son anda vazgeçiyor. ardından parfümü yves saint lauren'e götürüyor ama yine reddediliyor çünkü 80'lerdeyiz ve parfüm o dönem parfümlerine göre fazla minimal (kimileri için bugün bile öyle belki de). günlerden bir gün bvlgari markası ellena'yı arayıp mücevher mağazalarında kullanacakları bir mağaza kokusu tasarlatmak istediğini söylüyor. ellena bu kokuyu gösteriyor. koku beğeniliyor ve mağazalarda kullanılmaya başlanıyor. müşteriler kokuya bayılıyorlar ve satın almaya başlıyorlar! böylece bvlgari 1992 yılında au the vert olarak bu parfümü ilk parfümleri olarak piyasaya sürüyor ve 25 yıldır da üretilmeye devam ediyor.
koku olarak minimal bir çigiye sahip olasa da bolca nota içeriyor. yeşil çay parfümü olmasına rağmen hafif baharatlı bir parfüm. çay, bergamot, turungiller, kakule, kişniş, bolca odunsu notalar, gül, yasemin, amber ve daha bir sürü notadan oluşuyor. ilk sıktığımda narenciye ile birlikte bolca kişniş kokusu alıyorum. birkaç dakika içerisinde koku oturuyor ve odunsu bir krem ya da sabun kokusuna dönüşüyor -ki bu kısım beni bu parfüme aşık eden kısım. bu şekilde devam ediyor.
parfüm diyorum ama aslında eau de cologne formunda. yani çok kalıcılık beklememek gerekiyor. benim gibi çok çok beğendiyseniz ya da parfümörün çizgisini beğeniyor ve çalışmalarını denemek istiyorsanız alacağınız bir parfüm. eskiden türkiye'de satılmıyordu, şimdi beymen suadiye satmaya başlamış. fiyat olarak ise yurt dışından aldım ve aldığım fiyat euro bazında bugünkü kur ile beymen'in sattığı fiyattan 140 lira kadar daha ucuz.
son olarak kullandığım bir diğer çay temalı parfüm elizabeth arden green tea ile karşılaştırırsam (ki bu karşılaştırma sentetiklik, doğallık noktasında değil) green tea daha fazla baharat içermesine rağmen au thé vert daha baraharatlı kokuyor, green tea'ye ise bol turunçgilli, odunsu bir sabunsuluk hakim. ama odunsu notalar ikisinde de oldukça yoğun. çay temalı, hafif parfümleri seviyorsanız elizabeth arden green tea gayet güzel bir ikâme diyebilirim.