cabotine de gres parfüm

1. Jean Claude denville tarafından yaratılmıştir. Himalayada sadece birkaç hafta kadar açan ve birkaç saat ömrü olan ginger Lily çiçeğinden ilham alınmış. Çiçeksi ve temiz bir kokusu var dün keşfettim ve çok beğendim:) kadınsı da ayrıca.

Parfüm içeriği :

"Üst nota: Kişniş, Frenk üzümü, erik, şeftali, mandalina, portakal çiçeği.

Kalp: Karanfil, sümbülteber, iris, menekşe, frezya, zencefil, yasemin, ylang-ylang, gül, kediotu.

Dip nota: Sandal ağacı, Tonka fasulyesi, kehribar, misk, misk kedisi, vanilya, vetiver, sedir, Frenk üzümü.

Piyasaya Çıkış Yılı: 1990" (alıntıdır)

En kısa zamanda alacaklarım arasında olan bu parfüm için çocukça heyecanlıyım :)

2. sevenlerinden özür dileyerek söylüyorum ki; koşarak uzaklaştığım parfüm.

zamanın birinde; "şöyle nostaljik, böyle süper" falan diye bir takım yorumlar okumam üzerine hiç denemeden netten sipariş etmiştim. geldiğindeyse büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak bizim stajer kızlardan birinin ben alırım demesi üzerine verdim de, üstüne kurtuldum diye sevinmiştim.

çok ağır, çok eskilik.. bilemedim..

bana çocukluğumun(gizlinot: 80lerin sonu 90 lar) yeraltı düğün salonlarında, kokoşluğun ve süslenmenin, simlerin dibine batmış, o zamanın mahalle kuaförlerinden bol meçli, aslan yeleli, kabartılmış spreyli saçlar, avangarde topuzlarla, allı morlu makyajlarla çıkmış -kitsch- bir yığın kadının, halay çekip döktürdüğü kına gecelerini anımsatmıştı.

yine değineyim; zevkler ve renkler..

3. 3.şişemdeyim,çiçeksi kokuları seviyorsanız bence şans vermelisiniz,ilk sıktığınız anda olan kokusu ve biraz zaman geçince olan koku o kadar değişiyor ki.ilk sıktığınızda biraz ağır,sonradan mis gibi çiçek kokusu kalıyor 

4. 90'lardaki lise yıllarımda acayip popüler bir parfümdü bu. Şimdi koklayınca o yaşta nasıl bu kadar ağır kokular sevebiliyormuşuz, hayret ettim. Gerçekten aşşırı bayık, sentetik, demode, rahatsız edici bir koku olduğunu itiraf etmeliyim. Şişesinin güzelliği için evde 30 ml'lik bulunduruyorum, arada koklar, nostalji yaparım ama asla sürüp insan içine çıkılacak bir koku değil bence. Parfümde vintage severim ama bu değil. Vintage seven yine cabotine'in cabochard'ını denesin, klastır.

5. Tende kalan o sabunsu çiçeksi ferah koku. . .Eski ama kesinlikle çok güzel. Buram buram şeker, vanilya baharat sevenler demesin ama, sevmezler sanırım.

6. günümüz genel beğenisine hitap etmeyebileceğini düşündüğüm yeşil-çiçeksi-aldehidik, keskin açılışlı bir koku.

koklamadan almıştım seneler önce. ilk denediğimde kokusu hiç hoşuma gitmemişti, uzun süre hiç kullanmadım. seneler içinde parfüme duyduğum ilgi artınca, burnum da biraz eğitilince tadını çıkarabilmeye başladım.

sıkarken dikkat edilmeli, iki kezden fazla sıkıp boğulmak mümkün. inanılmaz bir kalıcılığı ve silajı var. üst-orta-alt notalar arasındaki geçişi belirgin şekilde hissediliyor. üst notalarına biraz katlanmak gerekiyor denebilir.

tek başına hala pek kullanmasam da şekerli-oryantal parfümlerle kombinlediğimde çok hoş bir alt nota kattığını fark ettim. bu şekilde de denemenizi tavsiye ederim.

7. alttan alta yeşil bir koku olduğunu düşündüğüm parfüm. çiçeksi ama bir yandan da o ağaçsı (gizlinot: daha doğrusu yeşil yaprak gibi) kokusu hoşuma gidiyor. feminen bir koku kesinlikle değil. ağır bir koku olduğunu da düşünmüyorum, ama kendisini de belli ediyor. üstteki entrylere katılıyorum, baharatlı ve şekerli kokuları seven bir kadının sevebileceği bir parfüm değil.