1.
Katili sadece "babası" olacak o adam değildir.
2.
Teknoloji çağında olduğumuz söyleniyor bir yanda çocuklara yönelik ekran bağımlılığını konuşuyoruz. Diğer yanda fiziksel ve psikolojik şiddete tanik olan çocuklarımız, anneleri var. 23 nisanın yüzüncü yılını kutlamanın coşkusu(!), hazırlıkları içindeyiz. Diğer yanda çocuklarımız en ağır işlerde çalıştırılıyor, öfke ve nefretle yetiştiriliyor, ölüme ve şiddete tanik oluyorlar, öldürülüyorlar. Bu çatışmalı senaryolarin icinde herhangi bir milli etkinliğe heyecan duymak mümkün mü? Çocuklarımıza armağan edilmiş bu bayramı kanla dolu gerçekleri bir kenara atarak mi kutlayacağız?
Bizim çağımız ortaçağdır. Insanligimizi ve insaniyetimizi şaşmış durumdayız. Geçmiş mirasimizi hak ettiğimizi eylemlerimizle gösteremedik. Herhangi bir şey için heyecan duymuyoruz. Hissettiğimiz şey aidiyetsizlik,korku, üzüntü, öfke... tam da istedikleri gibi.
Bu kızımız neden hak etmediği acilari küçücük yaşında çekti? Neden koca ömrü ondan çalındı? Neden yasa ve düzeni sağlamak için halkı temsilen koltuklarına oturmuş insanlar işlerini yapmıyorlar?
En kötüsü de bu soruların cevaplarını hepimiz biliyoruz.
Ortada bize ait turkiye adında bir toprak parçası var ve hepimiz cumhuriyet'in hatıralarıyla ailemizde, okullarda yetiştirilip bu yaşa geldik. Şu an elimizde olan 'şey' nedir ve tam olarak nasil sahiplenmemiz gerekiyo bunları, anlamıyorum.
3.
En basit boşanma davalarında bile erkekler de kadınlar da önce cocuklari birbirlerine karşı silah olarak kullanıyor. Bu leş,onursuz zihniyetten igreniyorum. Faili de zaten özünde olan psikopatligin acısını bu şekilde çıkardı. Annenin canını çocukla yaktı. Çocuğa sorusu "annen bu eve geliyor mu?" Olmuş. Sonra da öldüresiye dövmüş adeta işkence etmiş ama bunlar iyi bile denilebilecek günlerimiz. Daha bu işin ekonomik boyutlari ile infaz yasası sonucu dışarı çıkanları yan yana koyun ve bekleyin. neler göreceğiz.