cinsiyetçi pazarlama

1. (no:91192)

2. 1-erkek ürünleri koyu renkli, genellikle siyahtır. Keskin köşelidir.

2-şampuan artı saç kremi artı traş köpüğü artı vücut losyonu artı duş jeli olarak kullanılabilirler. ve yine de erkekler hiçbirini almaz.

3-genelde "kızlar size bayılacak" gibi sloganlarla satılmaya çalışılır. sloganlar "bayılacak" ile başlar, "bu gece yatağa yalnız gitmeyeceksin" ile devam eder, en son olarak "valla kendi haremini kuracaksın"a kadar uzanır...

4-kadın ürünleri genelde rengarenk, ışıltılı, tatlı parfümlüdür. sol kulak memesi için özel olarak geliştirilmiş nemlendiriciyi sağ kulak memesine kullanamazsınız.

5-ayrıca her makyaj malzemesi birbirinin versiyonunda çıkarılır. ruj şeklinde fondöten, pudra şeklinde ruj, likit aydınlatıcı, stick far, pompalı şişede pudra...

6-çıkan her yeni ürün eskisinden daha iyi olduğunu iddia eder. oysa formül aynıdır, sadece ürün için artık mor ambalaj yerine lila ambalaj kullanılmaktadır.

3. hiç kadınlar için araba reklamı olmaması. varsa da bilmiyorum ben.

4. one million reklamlarını izlediğimde gözüme çarpan bir şeyi örnek vermek istiyorum; işte mesajımız: parfümü kullanan kadın veya erkek kişisinin tek parmak şıklatma hareketiyle her istediği oluyor. en kritik olan benim gözümde; reklam sonlarına doğru erkek kişisi parmağını şıklatıyor ve hooop karşısındaki kadının kıyafetleri üzerinden dökülüveriyor, daha çok böyle tek gecelik ilişki misali mesaj gibimsi. Tam tersi olarak lady million reklamında yine sonlara doğru kadın kişisi parmağını bir şıklatıyor ve hooop karşısındaki beyefendi ona kocaman bir tektaş veriyor. En sonunda kadın kişisi parmağındaki devasa yüzüğe bakarak gülümsüyor ve biz izleyicilere göz kırpıyor.

en başta da belirttiğim gibi reklamın mesajı bu parfümün bir parmak şıklatma hareketiymişcesine her iki cinsiyetin de istedikleri şeyleri onlara getirmesi. Erkeklerinki; araba, para,kadın ve daha çok kadın, seks iken kadınlarınki; ayakkabı, aşk, evlilikmiş gibi yansıtılmış.

5. Deodorantın, diş macununun erkek için olaninin çıkarılıp orjinalinden daha pahalı olması.

Ailecek masa etrafında oturulurken sürekli kadının ikramda bulunması.

Erkeğin bir yere bir şey döktükten sonra da korkması. -Onun yerine asla ben temizleyeyim demez. Karısı da temizleyeceği için sinirlenir.-

6. Parfüm reklamlarındaki cinsiyetçiliğe tepki gösteren (bkz: Kenzo world parfüm)'ün reklamını izlemenizi tavsiye ederim.

Spike jonze'nin çektiği reklamda sürekli zarif, kırılgan ve güzel olmak zorunda olan kadın figürünün isyanı ve delirişi harika verilmiş. Normalde kullanılmayacak bir müzik, kareografi ve ana fikir. Herhalde 30 kere izlemişimdir, bravo! (link: https://youtu.be/ABz2m0olmPg Şurdan izleyebilirsiniz)

7. Araba reklamlarının tamamında direksiyonda erkeğin olması. Piliç reklamlarında fırına yemeği hep kadının atması. Popüler erkek oyuncuların oynadıkları reklamlarda sıradan kadınların hep onları görünce dilinin tutulması, dibinin düşmesi. Popüler bir kadın oynasa erkeğin ona denk koyulması.

8. Kinder sürpriz yumurtaların “kızlar için ve erkekler için” diye iki ayrı pakette satılması ve bunların renklerinin pembe ve mavi olması bu tarz cinsiyetçi pazarlamalara örnektir. Yani cinsiyetçilik hayatımızda biz çocukken başlıyor aslında. Çocuklar için oyuncak oyuncaktır. 

Kadınların sadece pırlanta tarzı pahalı ürünlerle mutlu olabildiğini gösteren reklamlar. Kadınları mutlu etmek istiyorsanız pırlanta alın. Onları değerli hissettirin çünkü kadınlar küçük şeylerden mutlu olamaz, kendilerini değerli hissettirmek için pırlanta almalısınız düşüncesi bulunan reklamlar da benim için bu kategoride bulunuyor. 

Ve daha nicesi...

9. severek kulandığım duş jeli erkekler i̇çi̇n versiyonunu çıkartmış. bildiğiniz duş jeli, temizlik amaçlı... orjinalini severek kullanan erkek arkadaşım vardı, cinsiyete hiç gerek yok. komik geliyor böyle anlarda, siyah yapmışlar bide rengini ay!

10. Zayıflamaya, formda kalmaya, ince olmaya, yaza hazırlanmaya yönelik tüm ürünlerin reklamlarında kadınların oynaması. Tema hep aynı. Ayna karşısında kilo aldığını görüp üzülen (ama aslında çok da kilolu olmayan) bir kadın, kendini inceliyor, sonra içeriğinde yapay şeker bulunduran ürünü yiyor ve ta-taa bikini vücudu. Çünkü sadece kadınlar yaza hazırlanmalı yoksa plajlarda arz-ı endam eden tüm o zeus heykellerine kendimizi nasıl beğendiririz mazallah?

Hazır yeri gelmişken şunu da söylemek istiyorum. Son zamanlarda artan feminizm ve beden olumlama alt mesajlı reklamları çok beğenmeme rağmen aslında bunun da bir kitleye hitap etmek için yapılmış bir pazarlama stratejisi olduğunu düşündükçe üzülüyorum. Şuan satan/sattıran, "moda" olan şey feminizm ve onlar da bunu çok iyi kullanıyorlar. Bazen her ne kadar feminizm hayatımıza ne şekilde girerse girsin yeter ki girsin diye düşünüp kendimi teselli etsem de, markaların bu tavrının yapay ve geçici olduğuna inanmaktan geri duramıyorum.