1. ilk olarak çin'in wuhan kentinde bir balık pazarından ortaya çıkan (gbkz: coronavirüs) salgınıdır. şimdiye kadar 17 kişi ölmüş, 500e yakın kişide virüs tespit edilmiştir. (gbkz: sars) virüsüyle akraba olan bu virüsün daha önce görülmediği ve yeni bir tür olduğu iddia ediliyor. ayrıca 11 milyon kişinin yaşadığı wuhan kentine giriş çıkışlar yasaklanmış, toplu taşıma durdurulmuş durumda. yani tüm şehir karantina altında.
virüsle enfekte olan kişilerde zatüre ve grip benzeri belirtiler ortaya çıkıyor. şimdiki havaalanı taramalarında insanların ateşi ölçülüyor, yüksek ateşi olanlar uçağa alınmıyor. hastalık solunum yollarını etkilediği için ölümler kalp ve solunum yetmezliğine bağlı oluyor. pnömokok bakterisinin akciğere yerleşmesiyle zatüre olmuş birisi olarak 3.5 atıyorum açıkçası. antibiyotikler bakterileri öldürüyor biliyorsunuz, virüsleri öldürmüyor. bakteriyel zatüre geçirmeme ve 10 gün damardan antibiyotik almama rağmen tam normal bir nefes alabilmem 2 ayı buldu. bu olaydan sonra akciğerimde iz kaldı. virütik bir zatüreyi ise düşünemiyorum. çok ama çok korkutucu.
virüsle ilgili paniğe sebep olan bir başka detay ise hava, temas yoluyla ve hatta gözden bile geçebilmesi. evet, maske takıp kapmak mümkün. havadaki virüs gözünüze yapışıp ordan kan dolaşımınıza girebiliyor. geçmiş olsun.
dünyadaki prevelansı ise henüz soru işareti. şimdilik uzak doğudaki komşu bir çok ülkede alarm var. oralarda virüsün yaygınlaştığı biliniyor. en son wuhan'dan amerika'ya giden bir kişide virüs tespit edildi. çin'de virüse karşı koruyan kaliteli yüz maskeleri tükenmiş durumda, japonya'da da tükenmiş. beyaz bezden düz maskelerin virüse karşı koruma sağlamadığı söyleniyor. virüsle ilgili dünyayı endişelendiren konulardan birisi de bu zaten. çok ama çok yayılımcı, kolay bulaşan bir virüs. çin'den gelen insanları geçtim, ordan gelen paketlerde, ordan gelen uçaklardaki koltuklarda vs. bile hayatta kalıp dünyanın öbür ucuna bulaşabilir diye düşünülüyor.
türkiye'de ise henüz bir vaka tespit edilmiş değil. ancak, wuhan karantinaya alınmadan önce istanbul'a wuhan'dan günde 4 thy seferi düzenlendiğini biliyoruz. enfekte birisi ülkeye giriş yapmadı bildiğimiz kadarıyla.
ayrıca, wuhan ve yakın bölgelerdeki hava alanlarında yukarıda dediğim gibi ateş ölçülüyor. bir tane kadın uçağa binmeden önce yüksek ateşini gizlemek için ateş düşürücü almış ve fransa'ya gitmiş. fransız yetkililerin yaptığı açıklamaya göre bunu biliyoruz. uçaktaki diğer insanlar da takibe alınmış.
daha da kötüsü, çin yeni yılı kapıda ve bu tatille beraber milyonlarca çinli dünyanın her yerine tatile gidecek. wuhan'daki bir markette ise insanların kıyamet gelmiş gibi birbirleriyle kavga ettiği, yemek için savaştığı videolar twittera düşüyor. ben çinli olsam o ülkeye geri dönmek istemezdim ya benim şehrim de karantinaya alınırsa diye. bu konu da baya endişe verici. ya turist vizesiyle gidip kaçak kalmaya devam eder, virüsü yayarlarsa?
bireysel olarak alınacak önlemler herhangi bir salgındakinden farklı değil. bağışıklığı güçlü tutun, temastan kaçının, bol bol el yıkayın, elinizi ağzınıza götürmeyin, hapşuran aksıran tıksıran insanlardan uzak durun, yüksek ateş gözlemlerseniz koşa koşa hastaneye gidin, panik olmayın ama rahat da olmayın.
ben açıkçası türkiye için sömestr tatili için avrupa'ya gidip, orda turizm destinasyonlarındaki kalabalığa girip, havaalanlarında her milletten insanla aynı ortamda bulunan ve bu haftasonu döneceklerden çekiniyorum. "canımmmm hoşgeldiiiiin. nasıldı mokoko tatilin???" diye öpüşmek yerine, ilk 3 gün bu insanlardan uzak duracağım. valla normal zatüreden bile çok korkuyorum. virüslü olanını riske atamam hiç.