1. geçtiğimiz haftasonu st moritz'de bavyera prensi konstantin'le evlerek bavyera prensesi deniz ismini alan odtü'lu türk mimar. Gösterişten uzak, zarif, ve düğününe bakılırsa belli ki görgülü bir kadın. Benim ilgimi asil çeken şey ise, düğün ve hanedanın yaklaşımı oldu. Kraliyet deyince akla ilk gelen hep ingiliz kraliyeti ve tumturaklı kaideleri oluyor, bu düğün ise onların yanında bir blogger düğününden bile daha çabasız ve sade.
çift ingiltere'de yaşıyor, düğün ise almanya (ya da ingiltere?) yerine isviçre'de küçük bir fransız kilisesinde yapılmış. sanırım ingiliz kraliyeti olsa yer yerinden oynardı, nikah geçersiz sayılırdı, kraliçenin tansiyonu 36’ya çıkardı. alman medyasına göre prenses zuoz'da okumuş ve orayı evi gibi görüyormuş, bu yüzden düğün de st. moritz’de yapılmış. fakat prensesin hala dışarıya açık olan linkedin'ine göre ise prenses odtü'de okumuş ve isviçre'ye bu durumu özellikle saklamiyorsa yolu düşmemiş, Kaldı ki Zuoz’da bir üniversite yok, hatta kantonda bir üniversite yok. Çok ünlü bir kolej var ancak o da sanki biraz fazla ünlü, yani oradan mezun olsa odtü’ye kesinlikle gelmezdi, kaldı ki bu okul da yine prensesin cv’sinde yer almıyor. küçük çamlıca lisesini yazdığına göre yıllığı en az 500-600 bin lira olan st moritz’deki liseyi de yazardı sanıyorum. Koskoca prenses yalan söyleyecek değil (zaten görünen o ki hiç de ihtiyacı yok, gayet nefis bir kariyeri var). bunun tamamen basına düzgün bilgi verilmemesi sonucu oluşan bir karışıklık olduğunu düşünüyorum, zuoz’da okuyan muhtemelen prens. Bu da ingiliz kraliyetinde görmeye alışık olmadığımız bir durum, bir bilgi verilecekse hataya mahal kalmayacak açıklıkta resmi duyurularla verilir ya da bu durum komple hiç yokmuş gibi yapılır. Sosyal medya hesaplarının kapatılmamış olması, prensesin bir çok portalda profilinin bulunması da ingiliz kraliyetinde Kabul görmeyecek, ancak almanlara göre sorun yaratmamış bir durum (yani tamam alman kraliyetinin kağıt üzerinde gerçekten hiç bir sorumluluğu yok ama bari bir resume’sini toparlasalardı..)
prenses deniz kariyerine de devam edecek sanıyorum, bu yine ingiliz kraliyetinin asla yapamadığı bir şey. Gerçi prens konstantin'in (link: https://www.neuschwansteiner.com/en/blog/h-r-h-prince-konstantin-of-bavaria-has-the-tunes/ dj koko olduğunu da öğrenince) pek şaşıramadım bu duruma. (oğlum DJ koko nedir hiç değilse DJ His Royal Highness gibi bişey alsaydın, ay Leopold sen de bişey söylesene babası olarak, oğlumuz koko olcakmis, zaten hep sen yüz verdin bu çocuğa..) ((link: https://www.neuschwansteiner.com/en/blog/we-wish-our-brand-ambassador-h-r-h-prince-leopold-of-bavaria-a-great-racing-season/ gerçi babası da..))
bu düğünle ilgili beni üzen tek şey, düğüne gelen davetlilerden reality show ünlüsü olup, vasıfsız ve çok kötü şöhretli olmasına rağmen (bbg'de soyunmuş muydu, sevişmiş miydi neydi) gözümün bebeği İsveç prensi Carl Philip’le evlenmeyi başarmış olan Sofia’nin neredeyse prensesten daha çok resminin basında yer bulması. Prens Carl Philip, Konstantin’in babası Leopold’un vaftiz oğlu, ailenin İsveç kraliyetiyle çok yakın bağları var, sofia’ya deniz elti gibi bişey oldular bir bakıma (hadi anlatsın şimdi elti ne.) ama Sofia’nin öyle çok resmi var ki (link: https://www.gettyimages.com/event/wedding-of-prince-konstantin-of-bavaria-and-deniz-kaya-775217300#/bridegroom-prince-konstantin-of-bavaria-and-his-wife-bride-princess-picture-id1025923818 sanki düğünün tek davetlisi anne baba ve sofia & carl çifti )gibi olmuş.
Bir kaç yıl önce, bir diğer türk asıllı avrupa kraliyet gelini Melisa Eliyeşil Kont Charles Alexander von Faber-Castell’le evlendiğinde sadece ana akım türk medyası değil, küçük magazin portalları bile çarşaf çarşaf haber yapmıştı. Sanırım bu düğünün bu kadar sade ve skandalsız olması seviyesiz türk medyasını pek kesmedi ki kontes unvanı için manşet atacak kadar heyecanlanan medya, bu haber için yozgattaki apartman yangını ve oktay kaynarca’nin tbt fotoğrafları kadar bile yer ayıramadı.