dost kazığı

1. sevgiliden yenilen kazıktan daha aromalı bir tada sahip popüler kazıktır.

aromalı dedim çünkü bol tuzlu geçer bu dönem, yalap şalap ağlarsın. amaaaan yenisini bulurum eskisini unuturum deme şansın yok, kardeşlik çok başka bir olgu değeri yüksek mertebe.

ben de dost kazığı yedim, ama öyle ucundan mucundan değil böyle çok pişmiş tam ağzıma layık.

yıl 2003 biz arkadaş olduk

yıl 2010 biz artık biriz

yıl 2012 bana kazığı çaktı

yıl 2016 aklıma geldi mezevenk nasıl kazık attı ama diyorum şimdi valla üstelik özgüveni çok iyi olan biri değildi öyle telefonda telesekretere konuşamayanlardan...

bir sevgili uğruna...

lan sevgili dediğime bakmayın sevgilisi de bizden, zaten 16 yaşımda öğrendiğimde şok olmuşum en bok zamanlarında destek olmuşum sonunda kötü ben olmuşum....

dünyanın en güzel duygusu annelik ve kardeşlik duygusu olsa gerek...

ona değilde arkadaşına şiir yazan adamdım lan ben, 18 yaşımda bir murathan mungan edasıyla sevgimi gösterirdim döt lalesine...

o da iyi kızdı çirkinse çirkin kötüyse kötü derdi gazlardı hep "sen yaparsın koçum benim" diye...

neyse;

biz üç kişiydik

mavi, sarı ve yeşildi renklerimiz...

sen sıçtım mavisi oldun ve gittin aramızdan, yolun açık olsun cigilipap...

2. yememek için herkesi dost sanmamak gereken kazıktır, voyvoda'nın kazığından daha meşhurdur çünkü muhtemelen tatmayan yoktur. atan kişi ettiğini bulur genelde, tecrübe ile sabittir.

3. Yemelere doyamadığımdır. Çok safım aman iyi niyetliyim şöyle salağım demiycem, kendimi baya gözü açık bilirsim çünkü. Meğer değilmişim gelen giden sırtıma sokmuş bıçağı haberim yok yahu. Başlarda çok takarsınız, sonraları alışırsınız. Şanslıysanız benim kadar başınıza gelmez. En yakın arkadaşım olmamasının başlıca sebebidir. Tuhaftır sözlük iki günlük dünyada insanlar dost olmaya uğraşır, sonra nasıl kazıklasam diye düşünür.

4. Hoşlandığın çocukla çıkan sana kazık atmış sayılıyor mu?benim bir arkadaşım vardı,annemin arkadaşının kızı.en yakın arkadaşım değildi öyle uzun süreli arkadaş da değildik 3senedir falan tanışıyorduk ama o dönem yakınız baya.sürekli beraberiz falan.ben de iki senedir birinden hoşlanıyorum bu da merak ediyor kim falan diye.en son dedim tanıştırayım,arkadaş ortamında tanıştırdım bunları.o sırada ortamda bulunan erkek bir arkadaş bana mesaj attı "sen bunları tanıştırıyorsun da kız yavşamasın seninkine".ben dedim yok yaaa ne alaka aşkolsun falan.sonra noldu mesele oraya nasıl geldi bilmiyorum bu kız bana biz çıksak sorun olur mu dedi ama beni tanıyan herkes bilir ben bu soruya imkansız evet diyemem yani.adı gibi biliyor.sorun olmaz çıkabilirsiniz dedim ama yarım ağız yani.bu kız benimkiyle buluş,asansörde dudaklarına yapış.ben daha hayatımda öpüşmemişim o zaman kızdaki cesarete bak,buradan kinaye yapmadan tebrik ediyorum onu.sonra bunlar bir hafta çıktılar ayrıldılar,ben kızla konuşmuyorum artık olabildiğince.ikinci kazık da burdan geldi.çocukla aynı arkadaş ortamındayız ve etrafımızdaki herkes;bizim dönem,üst dönem,alt dönem hatta onun en yakın arkadaşları bile benim ondan hoşlandığımı biliyor ama her şeyin, olmayan şeylerin bile yayıldığı ve şu yaşıma kadar gördüğüm en fazla dedikodunun döndüğü ortam olan bizim lisede benim ondan hoşlandığımı nedense herkes saklamış.sen git bu kız ben onla arama mesafe koydum diye çocuğa söyle.çocuk şokta,nasıl bilmiyorum ama anlamamış.ben dedim yeaa artık hoşlanmıyorum yaa falan."arkadaşımla"çıktı diye iki senelik platonik "aşkım" bitti.tamam bende de hata var ama valla çıkmayın diyebilecek yapıda değilim ben.

Not:eklemek istedim bir benzerini kuzenim yapmıştı ortaokulda.üniversitede de eski sevgilimle onla sevgiliyken en yakın arkadaşım olan,hep beraber takıldığımız ama sonra bölümler ayrıldığı için aramıza mesafe giren arkadaşım sevgili oldu.onlar sağolsunlar sormadılar ama direk çıktılar:D şaka bir yana şu an çocuğa bir şey hissetmediğim için rahatım, kafaları uyuyordu bence mutlu olsun onlar

5. hayatımda yediğim en anlamlı ve en iyi ki dediğim dost kazığını anlatıcam size.

salaklığım resmen işe yaramış :d

lise 1'deyim. bir adet kanki edindim hatta 5 kızdık biz ama ölümüne iyiydik.

içlerinden bitanesi bildiğiniz benden bitane daha onla acayip eğleniyoruz (gizlinot: hala görüşürüm geçen hafta sonu bendeydi)

diğerleriyle güler eğleniriz.

ben netten (gizlinot: o zaman netlogtan) bi manita yapmışım. daha yeni yeni sevgili ediniyorum.

antalyada yaşıyordu şerefsis.

neyse bu gruptan garip bi arkadaşımız daha vardı.

o döneme göre güzel dikkat çeken bir kızdı.

aynı yatakta yatıyoruz kızla falan.

ben bunu benim manitayla tanıştırdım.

işte sanırım çocukla kavga etmiştim. dedim ben uyuyomuş numarası yapcam sen konuş işte sinirleri bozuktu uyudu falan. (gizlinot: msn den kameralı konuşuyorlar bir de)

resmen kıza çocuğu hediye etmişim :D sonsuz güvenime sıçim.

neyse gel zaman git zaman bunların ben arasını yapmışım. devletten dev hizmet resmen.

çocuk benden ayrıldı bu kızla çıkmaya başladı.

ben yediremedim arkadaşlarım falan destek oldular bana baya.

kızla kimse konuşmadı. ben okulun ortasında kıza atarlandım.

kız bunu çocuğa anlatmış çocuk beni tehdit etti hem de neyle biliyo musunuz?

ben telefonda ona şey demişim. benim popo tipim elma popo jfksdljfklds

bunun ses kaydı varmış. çocuğa s*ktir git bilmem nereye kadar yolun var dedim.

hiçbir şey yapamadı tabi. bu zaman içerisinde ben çocuğun ne üçkağıtçı olduğunu anladım.

çocuk kız için buraya gelmiş falan.

sonra iyi ki ya dedim. iyi ki aramıza girmiş.

birkaç yıl sonra ben kızı affettim. tabi can ciğer olmadık sadece selamlaşıyorduk.

bu kız muhabbet arasında bilgi ünisine dansa gittiğini söyledi bize tavsiye etti.

biz de o gruptan benim gibi olan en yakın arkadaşımla gittik.

ben orası sayesinde eşimle tanıştım.

ve bu kız ketum gibiydi. hayatta gelip size bir şey söylemezdi.

mesela eşim bana yazmadan önce ona sormuş. işte kim bu zeyfashion çok hoş kız falan.

kız detay vermemiş. gelip bana da söylemedi üstelik.

yani hayatta kimsenin arasını yapmazdı.

zaten eşimle ben flörte başladıktan sonra iletişimi kestik.

benden önce eşimle arasında bi muhabbet dönmüş. yani flört öncesi muhabbet.

benimki istememiş sanırım. yıllar sonra sevgili kocamla dışarda dolaşırken bu kıza rastladık.

ufak çaplı bi şok geçirdi nedendir bilinmez :D

6. derin olur. ama asıl üzücüsü onun gözünde senin "dost" olmamandır. yıllar geçse de özlersin yine de. çünkü kazıklanacak kadar mal olduğundan bu doğaldır.

7. Eğer üstünden çok zaman geçmeseydi uzun uzun anlatırdım. Ancak atlattım ve ben bu kadar salak mıyım psikolojisinden çıktım.

Tek tavsiyem kendinizi bırakmayın ve eğer yüzyüze geldiğiniz bir ortam varsa uzak durun. Yeni arkadaşlar edinin, kendizi yalnız bırakmayın.

Ah alanın öyle ya da böyle bir gün o ahın ondan çıkacağını düşünüyorum. Çıkmalıda. Yalnız benden uzak bir yerde olursa iyi olur.

Hayatınızdaki parazitten kurtuldunuz öyle düşünün.

8. Dertlendim hemen bir tanesini yazıvermek istiyorum..5 kız arkadaş grubu olduğumuz ve 10 yılı devirdiğimiz arkadaşlıktan artık dostluğa terfi ettirdiğimiz bir kız grubum var(dı)..3 ü istanbul da 1 i kocaeli'nde ve ben ankara da olmamıza rağmen gözden ırak olan gönülden ırak olur sözünü inkar edercesine dostluklarımızı katlayarak yılları devirdik..

"Dost" kelimesinin mealini yaşarak kanıtladığımızı anlattıktan sonra asıl olaya geliyorum..bundan 3 sene önce bir yaz içlerinden bir arkadaşımla bozcaada'ya tatile gitmeye karar verdik..diğer kızlar iş sebepleriyle bize katılamadılar..biz ikimiz planlar yaparken içim içimi yemeye başladı çünkü tatile gideceğim arkadaşım iyileri terazi de her zaman fazla gelse de kötüleri malesef tatil hiç uygun değildi..hastalık hastası karakteri ve bulunduğu anın tadını hiç bir zaman çıkarmayı başaramayan bir mizacı vardı..yine de iyiliklerini göz de bulundururarak(daha önceki tatillerimizde bize çıkardığı arızaları da unutarak) tatil planımıza devam ettik gel gelelim kendisinin ailevi bir sebepten dolayı tatil işi yattı..

Aradan 1 sene kadar zaman geçti ve bu zaman içerisinde psikolojik anlamda bunalımlardayken geçen yaz tatile gitme planı bu sefer kendisinden geldi..kararım net gitmek istemiyorum..psikolojim ne tatile gitmeye müsait ne de onun nazını ve kaprisini çekmeye müsait..tabiki ona bu şekilde söylemeyeyip abimlerle tatile gideceğimi onlara sözüm olduğunu söyleyip mazuratımı bildirdim ve kendisi de anlayışla karşıladı(çünkü dostluk bunu gerektirir)..

Ama tabiki abimlerle de tatile gitmek istemiyorum bir yandan daha doğrusu tatile gitmek istemiyorum bunu 5 kız ardaşlarımdan biri olan diğerine anlattım..o da diğer arkadaşımı çok yakinen tanıdığı için en iyisini yapmışşın sen bu durumda onunla ilgilenemezsin ama değişikliği de ihtiyacın var abinlerle marmarise tatile git bende aynı tarihte ölüdenizde olursam benim yanıma geçersin dedi..o an mantıklı geldi ve çok sağlam olmayan tatil programıyla yola çıktım..

Biz arkadaşımla ölüdenizde buluştuk ve her şey yolunda gidiyordu taki fotoğraflarımızı sosyal medya hesaplarımızda paylaşınana kadar.çünkü biz bu resimleri paylaşırken diğer arkadaşın böyle şeyleri çok büyüttüğünü unutmuşuz..neyse ki telefon edip gönlünü alıp planlamadığımızı her şeyi spontane geliştiğini anlatmaya çalıştım..telefonda ikna oldu gibi oldu ama onu o kadar iyi tanıyoruz ki bunu asla unutmayacağını ve abartacağını biliyorduk..

Öyle de oldu her fotoğraflarımızın altına kinayeli mesajlarını eksik bırakmadı sağolsun..bu arada diğer arkadaş bu duruma çok sitemli, alttan alma artık şunu, bunu sen başına çıkardın şöyle böyle deyip tatil süresince beynimi yiyip durdu..ve olanlar oldu ben hem biraz diğer arkadaşın gazıyla hemde o ara gerçekten bozuk olan psikolojimle problemli arkadaşımla tartışarak dostluğumu bitirdim..tabiki 10 yıl içerimizde dert olan her şeyi de birbirimize kustuk..

Asıl olay, beni buna sürükleyen ve benim arkamda olan aynı şeyi kendisininde yapacağını söyleyen kız arkadaşımda ne yaptı bilin bakalım? Ona hiç bir şey olmamış gibi davrandı..dedim ki hani bunları bunları söyleyecektin, kendini düzeltmezse arkadaşlığınızı sorgulayacaktın? Cevabı"canım ben kimseyle kötü olamıyorum biliyorsun" oldu..bu cümlenin türkçe meali; ben ikiyüzlünün önde gideniyim dir..hemen otobüse atlayıp ankara'ya gelesine kadar saatlerce ağladığımı hatırlıyorum..

10 yıldır kardeş dediğim arkadaşınızın biri sizi arkadaşlarınızla aranızdaki iletişimi çekemeyip sizi de gazlayarak(yazar burda kendisine de atıfta bulunuyor) her şeyi bertaraf edip sonra hiç bir şey olmamış gibi iki yüzlülüğüyle yoluna devam edebiliyor..diğer arkadaş ise planlanmamış bir tatili psikojik bozuk olup zor günler geçiren arkadaşına çok görüp kıskançlık krizine girebiliyormuş.ve sen kazık kadar kadın olsan bile böylesine basit bir olay sonrası bile insanların gerçek yüzlerini çok geç görebiliyor hayatından çıkarabiliyormuşsun..

Dost kazığının en kötü yanı tekranlanmayacak gibi kaidesi yok..hayatınız boyunca tekrar tekrar yiyip her defasında farklı dersler çıkararak hayat yolunuza devam etmeniz en önemlisi..ve tabiki bir de en az hasarla( o nasıl olucaksa) atlatabilmenizdir..

9. Öyle dostlar var ki düşmana gerek yok dedirten başlık

21 yaşımda iki adet olarak bende de mevcut sınavım olmadığında yazacağım , özendim süslüler :d

10. bir iskambil oyunu..

(link: https://tr.wikipedia.org/wiki/Dost_kaz%C4%B1%C4%9F%C4%B1 nasil oynanir?)