1. Doğal roll-on deodorant denemelerimin sonuncusu.
Çok terleyen biriyim maalesef, terim pek kokmaz (gizlinot: stresli ya da kaygılı isem kokuyor) ama sırılsıklam terlerim. Bu yüzden de driclor ya da rexona clinical protection gibi oldukça ağır deodorantların hepsini denedim. Evet kuruluk sağlıyorlar ama beni oldukça tedirgin ediyorlardı. Bu ağır deodorantlarla dönüşümlü kullanmak için de doğal deodorantları deniyorum.
Bu deodoranta geçecek olursam; dove kremi andıran hafif ve temiz bir kokusu var. Koltuk altına sürdükten sonra kuruması için biraz zaman vermek gerekiyor çünkü hemen kurumuyor, bu açıdan aceleyle üstünüzü giymeniz gereken sabahlara pek uygun değil. ama kuruduktan sonra oldukça konforlu, yanma batma vs yapmıyor.
Koruma açısından koltuk altımdaki ıslaklıkta hiçbir fark yaratmadı, zaten terlemeyi tamamen kestiğini de iddia etmiyor. Koku açısından da geçtiğimiz iki hafta içerisinde her gün duştan sonra kullanıp kuruması bekleyerek ve giydiğim kıyafeti tekrar giymeyerek kullandım. Bu kullanım şeklinde hiç kokmadığımı söylemek istiyorum.
Tüy azaltma gibi bir iddiası da var ama onu henüz gözlemleyemedim, belki şişe bitince ancak etki edebilir.
Doğal roll-onlar arasında en çok memnun kaldığım ürün oldu. Tekrar almayı düşünebilirim.