1.
Ben de istemiyorum. Ama anladım ki düğün gelin damat için değil etraftaki insanları mutlu etmek için.
Ve insanlardan aldığım tepkiler :
"nasıl yani, oynamayacak mıyız? Öyle şey mi olur? "
" üff yine entel entel konuşmaya başladı bu, saçmalama, yapılacak tabiki "
" nasıl yani sen düğün istemediğin zaman karşı taraf kabul mü etti? Hiç mi kıymet vermiyorlar? Çok ilginç "
" dul musun sen? Niye istemiyorsun? "
" o ne öyle kaçmış gibi "
" öyle her şeyi istemiyorum deme, mütevazı olma, kıymetin bilinmez "
" niye düğün yapmıyorlar sana? İstemiyorlar mı seni? "
" bir oğluna düğün de yapamayan aile... Bilmiyorum "
Evet işte buna toplum baskısı diyoruz.
Ayrıca bu olaylara girdiğiniz zaman kontrol biraz sizden çıkıyor. Tüm bunlara Direnenlere helal olsun diyorum.
Ayrıca düğün seven insanlar... lütfen düğün istemeyenlere baskı yaparak onlara" değersiz insan düğün istemez " düşüncesini empoze etmeye çalışmayın. Herkesin eğlence anlayışı farklıdır. Belki iyi niyetlerle bunları söylüyorsunuz ama insanı içten içe kırıyor ve mutsuz ediyorsunuz . Sırf düğün zamanı elalemin lafıyla depresyona girip düğünden önce ayrılan birçok çift biliyorum.
12 mart 2016 14:09
12 mart 2016 14:12
2.
Bu insan benim çoğu akrabamı istemiyorum. Sırf gelmek için oflaya puflaya gelecekler büyük ihtimal. sadece arkadaşlarımı istiyorum.
12 mart 2016 14:11
12 mart 2016 14:13
3.
Düğün istememek değil ama diretilen saçmalıkları istememek benimkisi. Benim düğün anlayışım gerçekten sevdiğim insanlarla doya doya eğlenmek. Dıdının dıdısını Düğüne çağırma niyetim yok, belli bir konsept olsun ilk Dansı şu şarkıda yapalım demiyorum, rahatsız bir elbise- ayakkabı giymek istemiyorum, yüzüme boya badana saçıma içine ARI kaçsa boğulacağı bir topuz ise asla. Bizbize olalım, doya doya eğlenelim, herkes mutlu ayrılsın, daha ne.
4.
düğün değil de parti ya işte. en ennn yakınların gelsin, seni kıskanacak, sana fesat fesat bakacak kişileri sırf altın toplamak için çağırmak niye?
düğünümü davul/zurna eşliğinde uzun bir kuyrukla fotoğraf çektirmek için yapamam. kaşıntı bi gelinliğin içinde ayağım şişene kadar topuklu ayakkabının üzerinde de duramam. giyerim elbisemi altına da bi converse. illa beyaz olacaksa beyaz olur. düğün akrabalar göbek atsın, dedikodumu yapsın değil. benim için, eşim için ya da en kötü sevdiklerimin kafası biraz olsun hayatın kötülüklerinden uzaklaşsın, kafa dağıtsın diye olur.
ha benim anneme de kalsa 200 kişilik, yemekli, bilmemnesinin bilmemnesini çağırabileceği "bakın kızım evleniyor" diye kasım kasım kasılabileceği bir yer olmalı, ama allah nasip eder de o günü görürsem, öyle olmayacak.
5.
düğünden kastınızın ne olduğuna da bağlıdır. mesela benim düğün denilince aklıma oyun havaları, birkaç katlı pasta, takı merasimi falan geliyor. ve bunlar benim en en en istemediğim şey. şu zamana kadar düğünlere zaten hep birilerinin zoruyla gitmişimdir. eh bizimle eş değer olan nesil de hemen hemen aynı kafada olduğundan kimsenin benim düğünüme zorla gelmesini istemem. hadi geldi diyelim örneğin babamın amcasının oğlunun damadının düğünümde ne işi var la. en iyisi hiç yapmamak. o masrafla acayip bir balayı planlanır, gezisi güzel otelleri ile. zaten kış nikahı yapmak istiyorum küçük bir yerde. kına gecesinde kim ne takacaksa takar, o sırada erkekler de başka yerde takılır. nikah zamanı geldiğinde de aileler, çok yakın arkadaşlar falan en fazla 60 kişi ile muradımıza ereriz. tüm bu planlarda kararlıyım ancak bir aşirete gelin gidersem hayallerim suya düşerler sanırım (gizlinot: swh)
6.
biz de istemiyoruz (gerçi ben düğün videosu falan izledikçe hevesleniyorum). ama iki aile de o kadar adetlere falan bağlı ki. gerçi ortada tanışma falan da yok. ben anneme söyledim "olmaz öyle şey tabii ki düğün olcak, eğlenceli olur." falan dedi. onun da ailesi düğün diye tutturmaz umarım. sorun masraf falan değil, hemen eve gitmek :d umarım o günler geldiğinde karşılarında durabiliriz. yani durabilirim, çünkü sevgilim her şeyin benim istediğim gibi olmasını istiyo. bakalım bekleyip görcez..
13 mart 2016 01:14
ed.13 mart 2016 11:28
7.
Bendim bu ve yapmadım da düğün. Eşimle en yakın arkadaşlarımızı şahit olarak alıp evlendirme dairesine gidip 20 dakikada evleniverdik. Ailelerimize de sonradan gidip biz evlendik dedik, başka türlü hayatta kabul etmezlerdi çünkü bunu.
Hiç takı takanımız falan olmadı, evimiz hâlâ yarım yamalak ve eski eşyalarla dolu, gelinlik giymedim prenses olmadım, çeyizim de yok. Ama hiç pişman değilim. Çünkü biz beraber bir hayat kurmaya karar verdiğimizde bunu omuz omuza ve başbaşa yapmak istedik. Ailelerimizin bir ton para saçarak kuracağı, gökten inme, gıcır gıcır, eksiksiz bir evdense böylesi çok daha gerçek ve kıymetli.
8.
yapmayacağım ve okuyunca kendimle aynı görüşte türk kadınları olduğunu görünce şaşırdığım olay. Çünkü etrafımdaki her genç arkadaşım simli simli ucuz-pahalı gelinlikler, abartılı topuzlar ve ankaranınnn bağlarıdaaa diye anlamsız ifadesiz şarkılar eşliğinde, yer altındaki düğün salonlarında oynamanın hayalini kuruyor. (maddiyatla bağlantılı şeyler tabii ki ama o paralara çok daha orjinal güzel şeyler ya da eşinle bir yurtdışı tatili yapılabilir.)
17 mart 2016 23:25
ed.18 mart 2016 13:42
9.
Yüzünü görmediğimiz, varlığından bi haber olduğumuz insanları "aman ayıp olur" mantığıyla en mutlu olması gereken günümüze doluşturup gövde gösterisi yapmak şeklinde gerçekleşen bir düğünse evet sonuna kadar destekçisiyim. Bilmem kaç yüz kişinin önünde salınmak, sonra elalem ne diyecek diye bir türlü kendin olamamak falan.
He şöyle yakınlarınla gönlünce eğlenebileceğin samimi tatliş bir düğünse neden olmasın
10.
o düğüne onca para vereceğime gider maldivlerde tatil yaparım. en azından keyfini doyasıya kendim çıkartmış olurum. kim ne düşünürse düşünsün benim mantığım kabul etmiyor düğün olayını.