10.
Merhaba sevgili süslüler,
kendi yaşım ve konumum itibari ile ben de sizlerle kendi hayatımda uyguladığım ekonomik politikalardan örnekler vermek istedim. Öncelikle sizlere şunu ifade etmek isterim ki ben bunu boykot olarak değil, bir hayat ve yaşam tarzı haline getirerek çocuklarım için daha iyi bir yaşam kurabilmelerine yardımcı olmak amacıyla yapıyorum. Üstelik şunu da unutmamalıyız ki bazı şeyler yaş ve tecrübe ile öğreniliyor. Yani şu an yaş ve tecrübe itibariyle tüketmeye daha çok meyillisiniz. O yüzden bu verilen örnekleri adım adım gerçekleştirebilmeniz sizi daha birkaç gün sonra gerçekleşebilecek olan "kıtlıktan çıkmış gibi alışverişe saldırma" olayından da kurtarabilecektir:
1- Bence en büyük mesele kredi kartı. Bu konuda ödediğim borçların haddi hesabı yok. Hepsini kapattırdım ve bir tane kullanıyorum. Onu da inşallah kullanmayı bırakınca kapattıracağım.
2- Çocuklara oyuncak günü düzenliyorum. Her gittiğimizde çocuklar doğal olarak bir sürü şey istiyorlar. Küçük küçük aldığınız şeyler bir bakıyorsunuz cebinizi yakmış. Çocuklarımla bir anlaşma yaptık. Oyuncak günü yani maaşımı aldığımız gün eşimle 50tl ye kadar birşey almalarına müsade ediyoruz. Onun dışında başka hiçbir gün çocuklara oyuncak alınmıyor. Ayrıca oyuncak gününden bir gün önce de hem kızım hem oğlum oyuncakları olmayan kardeşlere verilmek üzere artık sevmediği ve oynamadığı bir oyuncağı ayırıyor. Ben de bu oyuncakları toplayıp ihtiyacı olan çocuklu arkadaşlarıma veriyorum.
3- İkinci el kıyafet ve eşya olayı. Önceki girdilerime bakarsanız görürsünüz. Evime taşınırken epeyce eşyayı bağışladım. Aynı uygulamayı kıyafetlerim için de uyguladım. böylece hem evim hem kafam rahatladı. Ayrıca arkadadaşlarım da çocuklarının küçülen kıyafetlerini getiriyorlar. Böylece kıyafet masrafım azalıyor. Ayrıca arakadaşlarla giymediğimiz veya sıkıldığımız kıyafetlerimizi değiş-tokuş ediyoruz. böylece kıyafete para ödemeden farklı kıyafetlerimiz olmuş oluyor.
4- evde temizlik ve bulaşık makinesi parlatıcısı yerine elma sirkesi kullanıyorum. Çünkü parlatıcı hem pahalı hem de kimyasal olduğu için bulaşıkların üstünde tabaka gibi kalıyor. Biz de su içtiğimiz bardakta ve ya yemek yediğimiz tabak ile bu kalıntıları mideye gönderiyoruz. Elma sirkesini ilk başta marketlerden satın alıyorsum. sonra kendim kurmaya başladım. hem çok kolay hem ekonomik hem de sağlıklı. Sadece elmaların kabuklarını çekirdeklerini koyuyor, üstüne kaynatılmış soğutulmuş su ekliyorsunuz. cam bir şişede ağzı kapalı bir şekilde birkaç ay bekletiyorsunuz. hazırladığınız bu sirkeyi 1/3 orasında su ile karıştırıp çamaşır yumuşatıcısı olarak da kullanabilirsiniz. merak etmeyin çamaşırlarınız kokmuyor :)
5- Hazır kahve yerine çekme kahve tüketmek meselesi var bizde. eşimle ben iflah olmaz kahve tutkunlarıyız. herşeyi inceledik ve kendi kahvemizi kendimiz çekmeye ve hazırlamaya karar verdir. eşim kahveciden çekilmemiş kahve çekirdekleri alıyor. kilosu 24 tl. halbuki bir fincana en az 5 tl veriyorsunuz. Biz kahvemizi evde kahve değirmeni ile çekiyoruz ve demliyoruz. hem taze hem de 1 kilo kahve bize 2 ay kadar gidiyor.
6- Çamaşır ve bulaşık makinesini gece 22:00'den sonra çalıştırıyorum. Bizim elektrik sayacımız akıllı diye geçiyor. dolayısıyla en ucuz kullanım saatleri bu saatler. o yüzden makineleri geceden çalıştırıp yatıyorum.
7- geri dönüşüme gidebilecek çöplerimi normal çöplerden ayrıştırarak atıyorum.
8- çöplerim içindeki atık yemekleri ayırarak sokak hayvanlarına vermek için ayrıştırıyorum ve çöplerin yakınına bırakıyorum yiyebilsinler diye.
9- kozmetik diyeti yapıyorum. artık eskisi kadar kozmetik kullanmak yerine cilt bakımına yöneldim. mesela kışın cildim çok kurur. pahalı kremler yerine hindistan cevizi yağı, organik zeytinyağı, kayısı çekirdeği yağı gibi kendi hazırladığım karışımları sürüyorum. Yazın da bu karışımları iki günde bir uyguluyorum. şimdilik yüzümde yağ butonları oluşmadı. peelinglerimiz de yukarda bahsettiğim kahvenin çekirdeklerini gül suyu ile karıştırarak yapıyorum. gereksiz artık kullanmadığım tüm kozmetiklerimi de arkadaşlarımla takas yaptım.
10- okumak istediğim kitapları kütüphaneden temin ediyorum. Çocuklarıma da kitap almıyorum fazla. ben de çocuklarımda kitaplarımızı kütüphaneden seçiyoruz. böylece hem paylaşmayı hem de sorumluluk almayı öğreniyorlar.
11- alışverişe çıkmadan önce buzdolabımdaki not kağıdıma not aldığım ürünlerin fotosunu çekiyorum. böylece alışverişe giderken ne almam gerektiğini bildiğimden gereksiz birşey almıyorum.
12- çocuklarım adına bireysel emeklilik başlattım. Önceden belli bir yerde biriktiriyordum paramı. ancak gördüm ki en ufak bir sıkışıklıkta elim o birikime gidiyor. Ben de hesap açtırdım ve yaptığım sözleşmeye göre aylık düzenleme yapıyorum. böylece paraya ihtiyacım olsa bile o paraya dokunamıyorum.
13- evde çocuklarıma tasarrufu öğretmeye çalışıyorum. bir gün evde elektrikler gitmişti. birkaç saat karanlıkta kaldık. çocuklarıma "elektriğimizi çok kullandık, bitti." dedim. şimdi bir odadan çıkarken "elektriğimiz bitmesin" diye ışığı kapatıyorlar. Aynı şeyi su için de söylüyorum. Çok kullanırsak suyumuz biter diye. bu arada bizim suyumuz kartlı. gerçekten çok kullanırsak suyumuz bitiyor :)
14- dışarıdan mümkün olduğu sürece pet şişede su almıyorum. çocuklarımın sulukları var. dışarı çıktığımızda onlara su doldurup suyumuzu yanımızda taşıyoruz.
15- hem maddi anlamda durumumuz müsait olmadığından hem de çok masraflı olduğundan arabamız yok. kasko, vergi, benzin...vs. derdinden araba almıyoruz. her yere toplu taşıma aracıyla gidiyoruz. çok lazım olursa taksi kullanıyoruz veya yürüyoruz. ayrıca mesela gitmem gereken bir avm varsa servisi varsa onu kullanıyorum. ancak arabanın rahatlığı tartışılmaz ona diyecek bir şeyim yok :)
16- Aile büyüklerimiz ziyarete geldiğinde bize buzlukta saklanabilecek yemeklerden yapmalarını rica ediyorum. Mesela katmer, börek, sarma...vs. böylece zor zamanlarda yemek sorunumu çözmüş oluyorum.
Tüm bunları yapmama rağmen maddi durumum o kadar da rahat değil. bunun çeşitli nedenleri de var. bazen eşimle biz kaptırıp alışverişi fazla kaçırabiliyor veya evde hiç beklemediğimiz bir ihtiyaç çıkabiliyor. yine de arada bir kendimizi kaybedip gereksiz şeyler alabiliyoruz. ama asıl gereken cebinde paran varsa harcaman yoksa harcamaman. inşallah ev kredim ve kredi borçlarım bittiğinde biraz daha rahatlayacağımı düşünüyorum. sizler daha yolun başındasınız. belki söylediklerimle biraz olsun sizlere faydam dokunmuş olur.
tüm süslü kardeşlerimi sevgiyle kucaklıyorum...
not: iş bu girdi yazarın aklına bir şeyler geldikçe yenilenecektir :)