1.
minimalizme gönül vermeniz gerekebir.
kıyafetlerden tutun makyaj malzemeleriniz hatta dekorasyonda bile sade, ihtiyaca yönelik,uzun ömürlü, çok fonksiyonlu ürünler tercih ettiğiniz zaman o ürüne vereceğiniz miktar size batmamaya başlayacaktır.
malum ülkede ekonomik kriz var.bir çoğumuz için alışveriş de hobi olmuşken kredi kartları ve borçların yarattığı stres üstüne alınan ama sadece alınmış olan gereksiz ürünlerin yaşam alanımızı çalmasıyla iyice stres oluyoruz.
hayatınızda gereksiz olan her şeyi atmakla başlayın.
kalan ürünleri ne şekilde kullanabileceğinizi düşünün ve planlayın.
eğer ihtiyaçlarınız oluşursa o ihtiyaçların ne kadar ihtiyaç olduğunu düşünün.
listenizi belirleyin ve onları alın. indirim zamanını beklemeyin. indirim zamanlarında ürünler size normalde x fiyata bir ürün aldıracakken ve o ürüne x verdiğiniz için tüketiminizi duraklatacakken x-y fiyata o ürünü ve başka fiyatlara başka ürünleri de sattıracağından x den daha fazla para harcatacak ve size aslında ihtiyacınız olmayan ürünler aldıracak. daha sonra o ürünlere eşlik etmesi için başka ürünler aldıracak ve bu döngü böyle devam edecek. size o an karlı görünen anlaşma uzun vadede sizin zararınıza olacak.
her anlamda bunu tecrübe ettim. evde 10 tane kazağım varken ve ben aralarında 3 tanesini değişimli olarak giyiyorken şu an olan indirimlerden kazak almayı reddediyorum. çünkü alacağım o kazak için başka başka ürünler daha alacağım ve hiç ihtiyacım yokken bir sürü şey almış olacağım.
bu alışverişimi kesinlikle ekonomik yapmıyor.
ha diyelim 0 dan alışveriş yapmaya başlayacaksınız o zaman indirimli ürünler işinize yarayabilir. ama 0 dan alışveriş yapmıyorsanız o kırmızı etiketlerin cazibesine kapılmayın derim. sonuçta o kırmızı etiket yokken siz o ürüne para vermeyi gerekli bulmadınız.
5 ocak 2018 05:53
5 ocak 2018 05:54
2.
giyimde almak istediklerimizi zamana yaymak bütçeye fazla yük bindirmemek adına etkili oluyor.
giyim alışverişlerim genelde indirim kovalamak ve her ay belli şeyleri almak üzerine kurulu.
kışlık koyu renk pantolon ihtiyacımı yazın trendyol'da levi's butiğinde tanesi 50 liraya aldığım iki pantolon ve mango indiriminde aldığım bir pantolon ile halletmiştim.
ağustos'ta ise yine iyi bir indirimle kot parka almıştım, son baharda tepe tepe giydim.
son üç ayımı sıralamam gerekirse,
kasım ayında bir kalın kazak aldım.
aralık ayında bir kalın kazak, bir ince kazak ve bir sweatshirt aldım. ince kazak ve sweatshirt indirimdeydi.
ocak ayında ihtiyacım olan çantayı ve yakayı aldım.
böylece iki kalın, bir ince kazak ve bir sweatshirt ile kışlık alışverişimi büyük ölçüde tamamladım.
gelecek kış giymek üzere iki ince kazak daha alabilirim belki gelecek ay.
bu sayede toplu alışveriş yaparak hem kendimi sıkıntıya sokmuyorum hem de o kadar büyük vicdan azabı duymuyorum:/
3.
günlük giyebileceğiniz, sık kullanabileceğiniz kıyafetlere yatırım yapın. ay şu elbise çok da güzelmiş hemen alayım diye düşünmeden önce kaç kere giyebileceğinizi hesap edin.
yani hakkını vereceğiniz ve tarzınız olan kıyafetlere yoğunlaşın.
4.
söylüyorum: yapmamak. direkt alışverişten vazgeçmek. dolabımda, çekmecemde bu olmazsa yaşayamam, sadece ihtiyaçtan aldım dediğim hiçbir şey yok. ihtiyaç dahilinde alınacaklarda da başı tuvalet kağıdı, kağıt havlu, diş macunu falan çekiyor.
5.
Her beğendiğini almamak. Sorular sorun kendinize.
-dolabımda buna benzer bir şeyim var mı?
-bu parçaya ihtiyacım var mı?
Bence en önemlisi, altın soru ise
-bununla giyebileceğim uygun kıyafetim, ayakkabım, çantam var mı?
Mesela durduk yere kimse sırf beğendiği için abiye çanta almaz. Dolapta abiyelerinize, özel günlerinizde giyeceğiniz elbisenize uyacak bir abiye çantanız vardır. (İlk soru)
Dolayısıyla ihtiyacınız yoktur. (İkinci soru)
Sırf beğendiniz diye günlük kullanılabilecek pullu payetli bir etek aldınız diyelim. Dolabınızda Üstüne uygun kazak, bluz yok. Altına uygun ayakkabı bot yok. Çanta yok. Palto ceket yok. Dolayısıyla farklı ihtiyaçlar çıkıyor ortaya ve o parçayı alıp dolaba astığınızla kalıyorsunuz.
Ben minik bir alışveriş faresiyim. Mağazaların, online alışveriş sitelerinin Altından girer üstünden çıkarım, hala az aldığım söylenemez ama bunları kendime sorduğumdan beri azalttım diyebilirim.
%100 çalışıyor, denendi, onaylandı.
6.
bugün yaptığım aşırı atkı içeren alışverişe rağmen bunun hakkında bir şeyler söyleyeyim.
Alacaklarınızı önceden aklınızda kurun ve listenizi yapın.Yaptığınız listeyi gözden geçirin.''cidden ihtiyacım var mı?''sorusunu sorun.Listedekilerin altarnatifi var mı bakın.Alışveriş yaparken içinize tam sinmeyen,üstünüze tam olmayan şeyleri almayın.Sonra dolapta bir ton giyilmeyen kıyafet kullanılmayan kozmetik vs kalır.Atıyorum iki şey arasında kararsız kaldınız ikisinin artısını eksisini düüşünün ve bırakıp biraz daha gezin.Geri geldiğinizde hangisi gözünüze daha güzel geldi,hala beğeniyor musunuz buna dikkat edin.Genel olarak kıyafet üstünden gidiyorum ama mesela açken market alışverişi yapmayın.Daha kitaplığınızdakileri bitirmediyseniz yeni kitaplar almayın.
İndirim dönemlerini takip etmek en klasik ve en işe yarar yöntem.Mesela tek atkı fiyatına 8 tane aldım(gizlinot: 8 fazla.almayın)
Migros gibi yerlere de bakmanızı öneririm.Kalın ve çk güzel sweatshirtleri normalde aldığımız fiyatların yarı fiyatına buluyorum.
Başta söylemem gereken şeyi unuttum.Tarzınızı bilin,belirleyin öyle alışverişe başlayın.Aksi takdirde bütün mağazayı topladığınız halde giyecek hiçbir şey bulamazsınız.Bunun için pinterestten çeşitli tarzlara bakabilir,beğendiğiniz bloggerları takip edebilir,mağazada deneyerek üstünüze yakışanı bulup tarzınız oluşunca alışveriş yapabilirsiniz.
6 ocak 2018 20:42
6 ocak 2018 20:44
7.
Basit aslında, biraz da şans işi. Şimdi buraya planlılık, ölçülülük falan yazmayacağım çünkü herkes yazmış. Alışverişlerini planlamak çok güzel ama ben yapamıyorum çünkü ne niyetle çıksam kesinlikle niyetime göre şeyi bulamam ama aramadigimda herşey karşıma gelir. Benim taktiğim öylesine gezerken beğendiğim şeylerin önce kumaş içeriğine bakmak, sonra denemek ve eğer o anda fiyatı size göre uygunsa almak.
Yani kıyafeti görüyorum mesela, hoşuma gidiyor, hemen hop kumaş neymiş? Parçaya göre olması gereken kumaş uygunsa hemen deniyorum, o anda mağazada giyebilecegim elimde olan renklerden bir şeylerle kombinlemeyi de deniyorum, olduysa fiyatı düşünüyorum, zaten indirimdeyse alıyorum, değilse bu bu kadar eder mi diye düşünüyorum, genelde etmiyor almıyorum, ediyorsa alıyorum. Valla düşündüm ama indirimde almadığım birşey gelmiyor aklıma neredeyse.
Kozmetikde de aynı, önce duruş yapı, sonra hemen içerik, sonra fiyat. Hemen hemen herşeyde bu adımlarla ilerliyorum. Zaten süslüde yazarsak eminim hepimiz az çok ne almayı planlıyorsak ona göre yorum ve internet araştırması yapıyoruz.
Son olarak kendi çapımda önerebileceğim mağaza Karol. Gerçekten kaliteli kumaşa sahip ürünler bulabiliyorum burada. Pamuk, yün vs oranları yüksek, gayet güzel ve kaliteli malları çok çok uygun fiyata buluyorum. Addaxtan da güzel şeyler buldum ama orada genellikle akrilik kullanılıyor kazaklarda ve diğer ürünlerin de kumaş kalitesi çok iyi değil. Yine de akrilik giyilebilir bir kumaş ve çok severek kullanıyorum buradan da aldığım şeyleri. Onun dışında inditex indirimlerini daha sonlarına doğru takip ediyorum çünkü iadeler ve daha güzel düşüşler yakalıyorum. Mesela 35 liraya bershkadan içi kürklü kot ceket almıştım. 20 liraya stradivariustan mikemmel bir elbise. Vs böyle şeyler yani. Zara için malesef bu durum geçerli değil ama :( hep bitiyo ürünler hep bitiyo. Ama mesela bahsettiğim zaradaki birebir aynı pantolon 100-200 lira bandındaydi tam hatırlamıyorum ki bu %95 polyester %5 elastan, karolda aynı pantolon 20 lira ve %85 pamuk %10 poliamid %5 elastan Aldım ben bunu ve çok severek giyiyorum. Aynı etek yine 20 lira ve %50 pamuk. %30 akrilik, %20 yun. Gayet kaliteli kesim ve dikişleri var. Özellikle basic parçalarda kumaş kalitesini Türk uretimlerde uygun fiyata elde edersiniz, trend parça alıp sonraki sezon giymeyecekseniz de internetten alın yine, cumku inditexin polyestere koyduğu 5 kat fiyat farkını niye odeyesiniz aynısını 10-50 lira fiyat bandında bulabilecekken. Bir de aman burası igrenctir diye mağazalara girmemezlik yapmayın bazen çok ilginç şeyler çıkıyor. 10ar liraya çok güzel desenli örgülü %50 yün %50 pamuk taş, antrasit ve yanık turuncu renklerde kazak aldım. Çok sıcak tutuyorlar ve sürekli giyiyorum neredeyse. Mağazalarda aynilari 80 liradan başlıyordu. Uzun oldu ama keşke toparlayıp yazabilseydim, yalnızım dostlar buldum mu kafa utulemelik yer pek bırakmıyorum sorry
7 ocak 2018 00:14
7 ocak 2018 00:15
8.
"istemem yan cebime koy" ruh haliyle mağazalara şöyle bir girip çıkmak.
bu ruh haliyle gözünüze bir şey çarparsa gidip kumaşı ellemek. kumaş da güzelse tamamdır. butik mağazalardan girip alışveriş yaptığınızda 10-20 liraya pamuklu kazaklar alabiliyorsunuz zaten. bunu yaparken dikkatli olmak gerekiyor, çünkü butikler ikiye ayrılır. koca parasıyla dükkan açıp kendi istediği modelleri getirip mağaza fiyatına ve daha fazlasına satan caddenin yan sokaklarındaki butikler ve fabrikadan ne çıkarsa toplayıp ucuza getiren butikler.
en sevdiğim üstlerimi butik mağazalardan topladım. ama o gün o dükkanda 20 kazak varsa 10'u dandik h& m üretimi vs. yapan fabrikaların dandik kumaşlı kazakları olur. 5'i yıllar boyu dükkan gezip bir sepette 3 liraya indiğinde anca satılacak kazaklar. 3'ü kumaşı kaliteli olup benim tarzım olmayanlar. 2'si güzel kumaşlı ve benim tarzım olanlar. o ikisinden bir tanesi arada içime sinerse alırım ve dolabımdaki en sevdiğim parçalardan olurlar.
kumaşı önemsemeyen biriyseniz de önemsemeyi öğreneceksiniz. o şekilde bir iki sezondan daha fazla dayanacak parçalar bulursunuz. geçenlerde kotona girdiğimde de aynı şeyin farklı versiyonları vardı ama kumaş kalitesi değişikti mesela.
fiyat farkı da yoktu üstelik. içerik baktığımda da beğenmediğim kumaşın plastik türevi olduğunu gördüm.
beni sapık gibi gözleri daha ilerideki giysileri tararken eli önündeki kumaş yoklarken görebilirsiniz. bir şeyi beğenmişsem de etiketini çekiştiririm. tabii butik mağazada yazılan yüzde yüz pamuk etiketine de güvenmemek lazım ama işte. asdfgh
ilk defa bir arkadaşı soktu diye bu tarz butik mağazalara girip ucuz diye çöp toplayanlardan olmayın. hem model hem de kumaş güzel olacak.
9.
(bkz: dermoskin), (bkz: derma e). bu iki markadan çok memnunum. derma e fiyat olarak daha pahalı ama nemlendirici ve peeling ürünlerinde, aynı kategorideki markalardan daha ucuz. derma e'de ürünlerin gramajı da büyük. parfüm yok, paraben yok ve içindekiler listesi uzun.
yüz yıkama ürününde cildinize uyan en ucuz ürünü tercih edin. cildi temizlemek dışında bir getirisi yok, ciltte sadece birkaç saniye kalıyor sonuçta.
yağlı cildiniz varsa intto soft göz şampuanı diye bir ürün var. onunla sadece gözleri değil tüm yüzünüzü yıkayabilirsiniz. göz makyajı dahil her tür makyajı da iyi temizliyor. yağlı cildi olmayana önermem içinde çay ağacı yağı var nitekim, o yağ da cildi biraz kurutan bir yağ.
vücut kremini elde, el kremini vücutta kullanabilirsiniz. el, ayak, vücut diye ayrı ayrı kremler almaya gerek yok. örneğin ayaklarınız çok daha kuru ve onun için daha yoğun bir kreme ihtiyaç duyuyorsanız o ayrı tabi.
blistex sensitive bugüne kadar kullandığım en iyi lip balm. burt's bees'in renkli lip balmları da blistex kadar olmasa da başarılı hem verdiği renk de güzel, doğal duruyor.
10.
Kumaş karışımı, içerik etiketlerini okumak. Viskon, pamuk, bambu, şile bezi, ham ipek, kırık ipek, ipekli, moher, yün, herşey olur ancak poliüretan, polyester bunlar fena. Polyester pamuk karışımına da olumlu bakıyorum yüzde kırkı aşmadığı sürece,
Giysiyi giyip çıkarır gibi gerip bükmek. Anasını ağlatmak demiyorum bakın normal bir biçimde.
Dikiş yerlerini germek. Kumaş akışkan mı yoksa mat ve durduğu yerde eskimiş havasında mı bakmak.
Fermuarlı ise fermuarı açıp kapatmak, fermuarın dikildiği yerlerdeki kumaşların fermuara sürekli sıkışıp sıkışmadığını kontrol etmek çünkü ucuz montlarda olur bu.
Askıda pamuklanmış trikolar oluyor mesela görünce asabım bozuluyor. H&m’den ne aldıysam bunu yaptılar mesela ikinci giymemde falan.