1.
Herkes için 'artık en yakın arkadaş değildir.' cümlesi geçerli değildir tabii ki.
En yakın arkadaşım bu yaz evlendi. Farklı şehirlerde yaşıyoruz biletimi dahi almıştım ama çalıştığım yerdeki bir arkadaş işten çıkınca işlerin çoğu üstüme kaldı ve anında olamadım.
Ama bu arkadaşlığımızı kesinlikle etkilemedi bayramda evinede gittim dışarıda da buluştum düğün hediyesi bilekliğimi de taktım. Hala en yakın arkadaşım o da gidememe sebebimi haklı bulduğu için hiç sorun yapmadı hala cicim, tatlım benim :D
2.
4 senelik arkadaşım lise açılmadan tanışmıştık. Lise bitti tıpa gitti ben gidemedim seneye bıraktım. Zaten ders, test boş zamanımı uyumaya ayırmak istiyorum. Yinede gidicem doğumgününe yani bu durumu da gözardı ettim. Hayır yani o gidemeseydi tıpa evden çıkmazdı ama benden her şeyi yapmam bekleniyor. neden bir sene daha beklemem için mi, allah korusun yine bunu da geçtim. İstediği yer olmadı diye ağlayacak durumda bana tıp gelmiyor. ona gelmese ne olurdu allah bilir. Bu kızın annesi var. Annesi ciddi anlamda beni istemiyor ve çekemiyor bence. Yurtta kalıcaz birlikte. Müdüre herkesin içinde ailemiz falan var, bunlar ayrı odada kalsın falan diyor. O an içimden dedim keşke bulaşmasaydım yurt işine. Ama kutsal amaç hoşlandığım çocuk da karşı yurtta. Karşı binada olması bile heyecanlandırıyor beni. Bunun için kaldım. İşte bi gün lokantada karşılaştık ailecek. Babam dedi hep birlikteler biri birine benzeyecek. Annesi: benim kızım yerinde dursun hıııhh. Allahım böyle bir gıcıklık yok. Sen istediğin kadar hacca, umreye git. Müslümanım diye dolanmadan önce insanlara muameleyi, onları zor durumda bırakmamayı öğren patavatsız kadın. Hani bunları söylüyor ya süslüler merak ediyor acaba bu kız ne yaptı? Namussuz mu? Neyin nesi? Birini çok sevip senelerce bekleyen ve kimseyle münasebeti olmayan bi kızım. Bunların hepsi giyim, saç, makyaj önem vermemden. Kendi kızı kapalı ve dünyanın en mükemmel kızı. Kamu sen yemeği oldu. Babam gitmiş ve babama demiş ne yaptı (hiç bilmiyor) babam demiş tercih yapmadı falan. Cevap geliyor. Seneye daha mı iyi olacak? Ya canım benim senin kızından farkım yok. Okula küsürü atsak aynı puanla girdik. Bu ne küçümseme? Bu ne kibir? Doğumgünü evde olunca ben gelemem dedim. Kızlar işi vardı demiş ama dürüstçe annenin bu davranışlarından dolayı gelmedim dedim. Sonra ne alakaysa doğumgünümü kutladı. Teşekkür ettim geçtim. Zaten arkadaşlık bitirmeye bahane arıyodu. Tabiki lise bitince konuşmayız tarzı konuşmaları vardı. Sonra bana ağzına geleni saydı benim için gelecektin vs. Neyse çok konuştum sus*
19 şubat 2016 18:07
19 şubat 2016 18:09
3.
Onemli bir engeliniz yoksa " okuzluktur". Cunku bu arkadasiniz icin ozelse yaninda olmaniz, mutlulugunu paylasmaniz arkadasinizi dahada mutlu edecektir. Gecen sene nisanda arkadasim nişanlandi ve bizim ailecek o ay basimiza iki kotu olay geldi fakat ben yinede nisanina gittim cunku en yakin arkadasim ve acikcasi banada iyi gelmisti.
4.
Yakın zamana kadar çağırılmadığım ve en yakın arkadaşımla artık "en yakın" olmadığımızı düşündüğüm için, içim acıya acıya gerçekleştireceğim olaydı. Şimdi ise İnşallah öyle olmayacak. İş, okul, mesafe, maddiyat...hepsi ufaktan engel teşkil ediyor ama çok istiyorum sözlük, nasipse gideceğim inşallah.
edit: kısalttım :)
20 şubat 2016 00:35
20 şubat 2016 00:41
5.
en yakın arkadaşımı bugün gösterime çağırdım ona bilet bulmak için uğraştım insanlardan gizli gizli kalan son 1 2 biletten birini aldım sonuç?kendisi o akşam erkek arkadaşını yalnız bırakayamayacağı için gelemezmiş.hayır erkek arkadaşı başka şehirde yaşamıyor ve hayır erkek arkadaşıyla ayda yılda bir görüşmüyor.bildiğiniz her gün dip dibeler sürekli beraberler ve o bir akşamcık sevgilisini bırakamıyor.kırıldım sanırım üzüldüm biraz kırgınım zaten şu aralar herkese.
6.
Nisanina gittim düğününde ne giysem diye kafa patlatirken nisandan bir hafta sonra numara değiştirdi ve dedi ki nisanlim arkadaşlarımla gorusmemi istemiyor kimsenin de bana Hayri yok zaten by.
Neyse elbise falan alasim yoktu zaten.
7.
düğününe gidemediğim için arkadaşım bana küstü ve uzaklaştık sonra barıştı ama artık görüşmüyoruz. 1 yıldan fazla oldu hala üzülüyorum.
8.
lisedeyken sadece 2 saat sürecek denilen bi geziye gitmiştik okulla. en yakın arkadaşımı da götürmek istedim ama gelmek istemedi. saat 13te yola çıkıldı oydu buydu derken ben tam gece 12'de onun yanındaydım. Bunun için kendimi asla affetmedim.
Bi gün okursa diye; aslı seni çok seviyorum!
not: hala en yakın arkadaşım. (gizlinot: çok şükür )
9.
çok sevdiğim onca yıllık arkadaşımınla oturup dertleşiyoruz, sevgilisinin ailesine evlilik kararlarını açıklamamasından dert yanıyor. bende eşşek kadar adamın sevgilisini annesine anlatmamasını saçma bir bahane olarak gördüğümü falan söylüyorum. hak veriyor, sohbet muhabbet, öpüşüp ayrılıyoruz. (gizlinot: bu süreçte farklı şehirlerde yaşıyoruz)
aradan biraz zaman geçiyor, arıyorum işim var diyor. yine biraz zaman geçiyor, yine arıyorum beni çağırması gereken bir yerde olmasına rağmen çağırmayıp telefonu kapatıyor. bütün iyi niyetimle d.gününde mesaj atıyorum, teşekkür ederim yazıyor. o gün son oldu, aylarca ne ben aradım, ne o.
altı ay kadar sonra bir gün telefonum çaldı, sevgili arkadaşım 5 gün sonra düğünü olduğunu (gizlinot: yukarıdaki kişiyle) orada olmamı istediğini söyledi. tamam dedim kapattım. (gizlinot: o anda sesimi çıkarmadım neden bende bilmiyorum, onca yılın hatrına herhalde) tabii gitmedim, o telefonu sadece bana bak gördün mü demek için etmişti. umarım başı göğe ermiştir.
10.
en yakın arkadaşlarımdan bir tanesi oldukça dışa dönük tatlı bir kızdı. gerçekten içten sevimli birisidir arkadaşım diye söylemiyorum :)
kendisinin 10 yıllık bir ilişkisi vardı, beraber büyümüşlerdi. kim ne derse desin insanın uzun süreli sevgilisinin olması veya evli olması arkadaş çevresinde ciddi bir azalmaya sebep oluyor. ya siz vakit ayıramıyorsunuz ya da sevgilisi olmayan kişiler pek sizinle takılmak istemiyor haklı olarak.
bu sene sonunda evlendiler. birçok kişi geldi düğüne, ben zaten en yakın arkadaşım olduğu için her türlü gittim. genel bir kalabalık var ama anlamsız bir kalabalık, içten değildi sanki. tam anlam veremiyordum. nitekim takı töreninden sonra herkes bir anda dağıldı. sadece biz en yakın arkadaşlar olarak 4 kişi kalmıştık. sırf o üzülmesin diye bir an bile pistten inmeden oynadım. gözlerindeki hüzün o terkedilmişlik havasını anlatamam. çok üzücüydü.
nitekim diyeceğim şu: bir arkadaşa en çok ihtiyaç duyulan anlardan bir tanesi özel günler... sanki insan o güne kladar biriktirdiği dostların muhasebesini yapıyor. ve hiçbirşey yapmasa bile ortada çıkıp çiftetelli oynamak bile bazen o kişiyi çok mutlu ediyor.