1.
1970 doğumlu Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı. kendi gibi oyuncu elvan beşikçioğlu ile evli ve iki çocuk babası.
Vali, behzat ç gibi sansasyonel yapımlarda yer aldığı dönemlerde izleyici kitlesini o kadar arttırdı ki, tek kişilik oynu; bir delinin hatıra defteri yıllardır kapalı gişe oynar. bilet bulmak da imkansıza yakındı behzat ç döneminde.
daha önce hostes bir arkadaşımdan dinlediğim anıyla gözümden düşmüştü, bugün çıkan (link: http://www.hurriyet.com.tr/son-dakikada-oyundan-cikarilan-burak-sergen-isyan-etti-erdal-besikcioglu-bir-ego-sarmali-icinde-40251171 gazete haberi) iyice saçmaladığını gösteriyor.
ha behzat ç'nin yeniden çekileceğinin duyurulduğu şu zamanlarda başarılı bir pr da olabilir ama ekranda çizdiği ve koruduğu imaja hiç oturmadı bu iki olay.
oyunculuğu ise apayrı bir konu, hangi role girse üzerine cuk diye oturtuyor.. mis gibi de izletiyor.. biraz sarkastik bir ruh hali olduğu izlenimi veriyor aynı zamanda.. biraz da ukala bir hali var..
2.
oyunculuğunu izlerken mest oluyorum. yarim yarim.
3.
yakın zamanda dayısı ilhan cavcav'ı kaybeden, oynamayan adeta girdiği rolü yaşayan bir tiyatrocu. hele ki onu tiyatro sahnesinde izlemek çok başka bir keyif.
4.
Kendisini tiyatro sahnesinde izlediğim için şanslı hissettirendir. Iki oyununa gittim. Birinde oynamıyordu ama oyunun yönetmeniydi. Diğeri ise bir delinin hatıra defteri isimli oyundu. O zamanlar Erdal Beşikçioğlu benim için sadece başarılı bir sanatçıydı.
Sonra Behzat Ç'yi izledim. Hala da izliyorum son bölümler kaldı. Şimdi diyorum ben yeniden görmeliyim onu. O zaman bile hayranlığımdan onu görünce heyecanlanmışken şimdi ne olur bilmiyorum. Behzat Ç sayesinde sevdiğim biri olmadı. Erdal Beşikçioğlu Behzat Ç'nin de ötesinde biridir benim için.
Bir de şöyle bir insandır kendisi anlatayım. Bir delinin hatıra defteri biliyorsunuz kapalı gişe oynayan kimsenin bilet bulamamasıyla bilinen bir oyundur. Bir şekilde bilet bulduk ve hemen gittik. Oyun çıkışı Erdal Beşikçioğlu'nun kulisten çıkmasını bekledik. Bizimle birlikte bekleyenler de vardı. O nedenle geleceğini umuyorduk. Derken geldi. Hepimiz ona parıldayan gözlerle bakıyorduk eminim buna. Bizi gördü bekleyen yaklaşık 30 kişi vardı. "Ooo hadi o zaman sırayla fotoğraf çektirelim" dedi ve gayet cool bir şekilde fotoğraf için bir yerde durdu ve biz de teker teker yanına gittik. Bu burnu havada bir coolluk değil aksine samimi, sindirilmiş bir coolluktu. Sanki bizi tanıyor gibiydi önceden. Sıraya da girmedik, resmi bir ortam yoktu. Teker teker sen gel sen gel diye yanına çağırdı kafasına göre. Onunla fotoğraf çektirdikten sonra bana dönüp teşekkür etti, bu nasıl bir aşmışlık egodan arınmışlık inanamıyorum.
Kendisinin sanatçılığı üzerine konuşmak bana düşmez. Saygı duyduğum biri olarak bu samimiyetinden sonra ona olan sevgim daha da artmıştı. Oyunlarını, projelerini, geçmiş projelerini yakından takip eden bir Ankaralı olarak son oyununu Ankara'ya da bekliyoruz.
5.
kendisini aslında sever, oyunculuğunu da beğenirim, tiyatroda defalarca izlemişliğim var nasıl devleşebildiğini iyi biliyorum fakat s*bah gazetesine vermiş olduğu röportaj sonrası ciddi soru işaretleri oluştu kafamda. Bir şeylerden korktuğunu düşünmek istiyorum, eğer gerçek fikirleri bunlarsa çok sığ, çok banal, çok yazık.
6.
Oldukca saglam oy farkıyla Ankara etimesgut belediye başkanı seçilmiş devlet konservatuvarı mezunu oyuncu, sanatçı. Bugün instagramda denk geldim. Nasıl bilmiyorum ama halkla inanılmaz kaynaşmış ve bir rezonans yakalamış görünüyor. Çok güzel planları var ilçe için, umarım az çelme takılır da hemen hepsini gerçekleştirir. En az 10 tane kreş, belediyede %50 kadın çalışan, kadın istihdamında artış, gençler için bolca sanat, kültür aktivitesi. Yolsuz biraķılan binlerce emekli için yine birçok sosyal aktivite. Tam bir sanatçı bakış açısı. Başarılı olmasını çok istediklerimden biri, amirim.
Not. Adama sağdan soldan sanatçı belediye başkanı olur mu, sen işine bak diyenlere de kapak niteliğinde yanıtlar gecikmemiş tebrik ediyorum. Corona dünyada patladığı zaman twitter takipçi sayısı bir haftada logaritmik olarak uzaya çıkan House m.d. namı diğer Hugh laurie ustaya bakın misal. Adamın gerçek bir doktor olmadığını biliyorlardı değil mi, yani budala değildi kitleler. Gregory house personası içindi o hareket. Socialbladeden kontrol edebilirsiniz şaşırtıcı kitlesel hareketi. Adam o kadar şaşırdı ki.. mutlu da oldu, çünkü house tam da vermek istediği imajı çok sağlam vermişti. Hem iyi oyuncu hem de iyi müzisyendir kendisi. Ve işin ilginci, hugh laurie'nin ufuk çizgisi o kurgu karaktere oldukça yakındır. Takip eden bilir. Kendisi Başkanlığa adaylığını falan koymadı, koysa alırdı firesiz. Siz şanslısınız, sizinki tüm bulanık ve karanlık sularına rağmen nehre girmeyi göze aldı. Daha ne istiyorsunuz be. Sevinin. Ha bu arada, koskoca Türkiye cumhuriyetini, üniversiteye adımını dahi atmaya kapasitesi yetememiş bir takım zatlara 20 yıl yönettirdiniz. Bu ne cüret derler adama.
2 nisan 17:57
2 nisan 22:02
7.
Belediye başkanı olmasına çok sevindim. Bu ülkede festivaller, konserler iptal ediliyor. Üniversitelerin kadim bahar senlikleri bir daha yapilmamak üzere yok ediliyor. Kişilerin toplu halde eğlenebileceği her alan itinayla dağıtılıyor. Özellikle son beş yılda kültür sanat alanında yaşanan çoraklaşma devasa boyutta. Geçen ay Sinema bileti fiyatlarında son duruma baktım, göçtüm gittim. Sinirlerim öyle bir bozuldu ki. Hiç başka derdimiz yokmuş gibi tüm eğlencesizleştirme çabasına hayvani enflasyon da tuz biber olmuş halde.
Geçen gün takip ettiğim bir twitter hesabı, iyice sinirimi bozdu. Adam 2015 yılında asgari ücretle 85 bilet alınıyordu. 2024'te ise 115 bilet alınıyor diyor. Güzel, hesaplanmış, veriyi şak diye koymuş ok. Yani ücretli çalışan için bilet ucuzlamış bile! Ama ben sinemaya artık gidemez oldum? Yani bu durum nasıl oluyor onu açıklar mısın? Bence olan şu, yaşamak icin gerekli olan diğer ürün ve hizmetler deki enf. yüzünden sinema bana lüks kaldı.
Evet, tiyatrolar var ve hala az da olsa konser var. Ama gitgide erişimi zorlaşıyor hem fiziksel hem maddi anlamda.
Bence imar, inşaat, kamu, sağlık yönetimi kadar önemli bir alan bu. Eğer öyle olmasa iktidar bu alanı böylesine sıkıştırmaya, milleti eve hapsetmeye çalışmazdı değil mi? Yani adamlar kurtarılması gereken dev bir cephe açtı. Yıktı perdeyi eyledi viran. O açık cepheyi de bir sanatçı savunacak. Ben başarılı olacağına inanıyorum.
4 nisan 19:18
4 nisan 19:36