1.
bazen ilişki kurtarılsın diye yapılandır
diğer aşaması da çocuk yapıp evliliği devam ettirmektir.
aman evlilik olsun da kör topal olsun
2.
Türk mantıgında kadının hizmetçileştirilmesi, anlamadıgım bunu bile isteye seve seve yapan kadınlar var. AAA kocam o benim tabikide yaparım.
Bunları görüp yıllarca kesseniz evlenmem lan dedim :)
Evlendim mi hayır ama yoldayım geliyorum.
Sebebi ise beni birey olarak kabul eden, varlıgıma saygı duyan, beraber yaşadıgımız evin tek sorumlulugun yada paylaştıgımız hayatın tüm yükleri omzumda değil paylaştıgım bi adam olması hayatımda.
evlenmek için evlenilmez arkadaş size değil çocuklara yazık oluyo sonra. ben yaşadım biliyorum.
3.
kıçı kırık iki ayakkabı bir çantaya dahi aidiyet kavramını dayayıp "benimm" demek istiyoruz da, hem duygusal, hem cinsel hem tensel uyum sağladığımız partnerimize "benimm" demek mi garip kaçıyor.. evlilik tercih meselesidir ancak evlenmek isteyene "kezban" denmesi de artık "yuh"tur, "çüş"tür, "oha"dır!
evlilik sadece bizde "özel" değil, her ülkede, her coğrafyada özel. gelenekler farklılık gösterse de kültürlere göre, özel olma durumu hep var. olmasa sektör olmazdı değil mi, birileriyle yiyişmek olsaydı amaç "özgürlükler ülkesi"nde evlilik diye bir şey olmazdı..
az ağır olun ya, bi şeyi de beğenin (gizlinot: buraya sinkaflı cümleler bırakıyorum)
ps. (gbkz: süslü sözlük hiçbir şeyi beğenmeme timi)
9 ağustos 2016 14:25
9 ağustos 2016 14:36
4.
(yazar: peksuslusayilmam) 'ın (no: (no:322281)) no.lu entrysine katılıyorum.
30 yaşına merdiven dayamamış bazı elit kadınların 'kezbanca' bulabildiği kurumdur. yaş geçtikçe bu tipler evliliğin aslında kezbanlara özgü olmadığını anlamaya başlıyorlar.
birbirini seven iki insanın bir ömür birlikte yaşamayı kabul etmeleri ve bu kararı resmileştirmeleri gayet normal. herkese anlamlı gelmeyebilir doğal olarak. sonuçta insanın karşısına her zaman doğru insan çıkmayabiliyor.
5.
evlenmek iyi, biriyle bir hayatı sonsuza dek birlikte sürdüreceğine inananarak söz vermek, tamam. ama ben artık çevremde çoğu kişinin "bakın kocam var" demek için evlendiğini görüyorum. bunda toplum olarak evlenmeyi bir "başarı" saymanın da etkisi var tabi. 30una yaklaşan her kadın "ben bu başarıyı yaşayamayacak mıyım" korkusuyla bir şekilde iyi ya da kötü ilişkisi olmasına rağmen evleniyor. evliliğin o ilk anlarında hem çevre tarafından çifte gösterilen ilginin, çiftimizin birbirine yeni bir hitap şekli(karıcım,kocacım) sarhoşluğuyla bir süre hiç bir şey anlaşılmıyor. Ama sonra bakıyoruz ki çiftimiz 1 yıl bile olmadan boşanıvermiş! Neden? çünkü aslında zaten kötü giden ilişkileri vardı ve bunu bilerek, belki evlilik bizi değiştirir diye evlendiler. ancak o iş öyle pek olmuyor. evlilik bambaşka bir şey kesinlikle. ne birlikte yaşamaya benziyor, ne de 2 günlüğüne sevgilinizin evine kalmaya gitmeye. işin içine maddi/manevi binbir türlü hem güzellik, hem de sorun yaratabilecek madde giriyor.
ailemde ve yakın çevremde bu örneklerden epey olduğu için rahatça gözlemleme yapma fırsatı bulabildim maalesef. Böyle de yazınca evlilik tu kaka gibi oldu ama değil bence.
özetle; doğru kişiyi bulduğunuza inandığınızda yapılması gereken ve çok sorumluluk isteyen bir şey. ha ben iyi ki yaptım diyorum şimdi. ama asla "olmazsa boşanırız" diyerek evlenmeyin gençler.
6.
aileler her boka karışmadığı sürece bence güzel bir şey.
7.
genelde çevremde büyük bi aşkla evlenen insanlar bile evlendikten sonra "he çok lazımdı evlen de gör" diyor. ama bu insanlar evlenmeden önce bunun tam tersi düşünüyordu. (gizlinot: swh)
bana kalırsa çok sevdiğin ama gerçekten çok sevdiğin aynı evde yaşamaya başladığında değişmeyeceğinden emin olduğun kişiyle olduğunda dünyanın en güzel şeyidir. ben şimdi her hafta günleri sayan bir insan olduğum için bana mükemmel geliyor mesela. (gizlinot: swh)
8.
toplumda bu konuda erkeğe ve kadına biçilen roller reddedilmedikçe amacına ulaşmayan şeydir. kadın erkekten maddi manevi bir sürü beklenti içine girer, kız evi naz evidir motivasyonuyla tek taşıdır çeyizidir bir sürü masraf yaptırır ve kendini satın alınacak mal gibi lanse ederse; erkek de hizmetçi alırcasına yemek yapmak temizlik kadının işidir şeklinde davranır ve evliliği bedava seks olarak görürse, elbette aşk da saygı da güme gider.
doğru adam karşınıza çıktı, birbirinizi seviyorsunuz, saygı da duyuyorsunuz, atarsınız imzayı. ha ailelerin gönlü olsun diye fazla masraflardan kaçınılan düğün filan da olur tabi. ama bence bu konuda hiç abartıya gerek yok. evliliğin ortak bir şey olduğunun iki taraf da farkında olsun ve aileleri fazla müdahale ettirmesin yeter.
yeri geldiğinde kendinizi eleştirebilmek de önemli.
not: keşke daha rahat bir toplumda yaşasaydık da sevdiğimiz adamla aynı evde yaşamak sabahları birlikte uyanmak için devletin onayını almamız gerekmeseydi, ama ne yazık ki burası türkiye.
9 ağustos 2016 16:59
18 temmuz 2019 11:36
9.
türkiye şartlarında kendinizle birlikte gelecekte doğma ihtimali olan çocuklarınız hatta özellikle kızınız için bile bin defa düşünmeniz gereken birliktelik. zira koca seçtiğiniz adam ilerde onların babası olacak ve maalesef evlatlar ana-babalarını seçemiyor. bunu onlar yerine siz yapmalısınız kızlar. anlayacağınız yük çok ağır.
10.
son zamanlarda gelen boşanma dosyalarımdan, arkadaşlarımın başarısız evliliklerinden, bugün ofisimde eşini açık açık öldürmekle tehdit eden davardan sonra kendime bu işin sağlıklısı var mı diye sorduğum kavram. evlenilir evlenmesine de bir erkekle zor be o iş!