1. gördüğümde güzelliğinden büyülenip hüngür hüngür ağladığım “cattedrale di santa maria del fiore” yada kısa adıyla “duomo di firenze”yi, michelangelo’nun başyapıtlarından “david” heykelini, yine boticelli’nin başyapıtlarından “the birth of venus”ü bünyesinde barındıran, italya’nın hem göze, hem ruha, hem de gerek chianti şarapları gerekse fiorentine steak’leri ile mideye hitap eden güzeller güzeli şehri. İtalyanca adı ile firenze.
Yüzyıllar boyu şehri çok zengin, politik anlamda güçlü ve sanatsever medici ailesi yönetmiştir Şehir hala medici döneminden kalan ve şu anda müze veya otel haline getirilmiş binalarla doludur. Şehrin merkezi aslında oldukça küçüktür. Merkezde bütün görülmesi gereken yerleri 1 gün içerisinde kabaca gezebilirsiniz ama müzelere ayrıntılı vakit ayırmak isterseniz veya trenle kolayca ulaşılabilecek pisa,sienna,luca gibi çevre kasabaları gezmek isterseniz 3-4 gün ayırmak ideal olacaktır.
Türkiye’den floransa’ya direkt uçuş yoktur. Roma’dan hızlı trenle çok rahat ulaşılabilir, yaklaşık 1,5 saat sürer. Şehre büyük ihtimalle tren ile geleceğinizden ve çevre gezisi yapmak isterseniz de yine trenle yapmak mantıklı olduğundan santa maria novella tren istasyonu’na yakın bir yerde kalmak oldukça mantıklı olacaktır. Buradan yürüyerek 10-15 dk’da duomo, piazza della signoria,piazza della repubblica veya ponte vecchio’ya ulaşılabilir. Buralar kaldığınız süre içerisinde sürekli gelip geçeceğiniz en merkezi atraksiyonlardır. Davut heykeli ve yine pek çok ünlü heykelin replikaları piazza della signoria’da yer alır ama orjinalini görmek isterseniz galleria dell'accademia’ya gitmeniz gerekir. Ayrıca dünya’nın en eski ve en ünlü sanat müzelerinden olan ve michelangelo, rafaello, caravaggio ve boticelli’nin ünlü eserlerini görebileceğiniz galleria degli uffizi’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Biletlerini internetten ayırtmanızı tavsiye ederim çünkü kapısında uzun kuyruklar oluyor.
Floransa’da kaldığınız süre zarfında çevredeki ortaçağ’dan kalma yapılarını aynen koruyan sienna, san gimignano ve pisa kulesi ile ünlü pisa’ya da gidebilirsiniz. Bunların hepsine gün içerisinde sık sık tren seferleri var ve 1-1,5 saatte ulaşabiliyorsunuz. Özellikle sienna “old town” kısmındaki palio alanıyla, el değmemiş eski binalarıyla tarihi film seti gibi çok enteresan bir yer.
Yeme içmeye gelirsek toscana kırsal bir alan olduğundan tarım, bağcılık ve hayvancılık yapılıyor. Özellike fiorentine steak ve chianti şarapları meşhur. ponte vecchio'nun diğer tarafında yer alan “trattoria 4 leoni” fiorentine steak yemek için oldukça başarılı bir yer. Bir de “la cucina del garga” var ki gerek dekorasyonu, gerek masalara kağıt örtüler ve boya kalemleri koyup içtikçe içinizdeki sanatçıyı ortaya çıkarmanıza izin vermesi, gerekse orgazmik yiyecekler olan limon soslu makarnası ve cheesecake ile floransa’ya her gidenin mutlaka uğramasını tavsiye edebileceğim bir restoran.
Süslü sözlük ruhuna uygun olarak kozmetik ile bitirirsek, italya’nın gülü kiko’nun piazza della repubblica’ya yakın iki mağazası var, aynı zamanda 1 adet de sephora mevcut. Pisa’ya giderseniz yine kuleye giden yol üzerinde kiko, sephora ve gönlümün efendisi lush bulunuyor.
ukte (yazar: ladyogg)