10.
abartılması görgü kurallarına aykırı makyaj türüdür. gerçi söz konusu kutlama konsept düğün ise işin rengi değişir tabii. günümüz dünyasında sıkça rastlanan " star trek ", " zombi ", " balta girmemiş orman " , " şirinler köyü " temalı düğünlerin türkiye' ye gelmesi şimdilik pek de mümkün olmadığı için biz klasik bir düğün için yapılacak " makbul " gelin makyajına odaklanalım.
her halükarda assolist, tüylü bamya makyajından kaçınıyoruz efenim. cilt en önemli kalem burda. sonra nereniz güzelse orayı vurgulatın, gerisinde olabildiğince naturel kalın. gün benim günüm, ister boyanırım, ister simlenir pullanırım diyebilirsiniz. hatta çoğu gelin kuaföre ahkam keser ama çok sade olmayı da istemez içten içe. kuaförlerin işi abartıp saçmalayacak kadar ileri götürmesi de aynı mantıktan gelir bence. " en özel günü bugün, farklı olmalı " denir ve o farklılığın bir güzel suyu çıkarılır. çiçek gibi gelinimiz ilkokul öğrencilerinin elinden çıkma resim sergisinin tekindeki suluboya resme döner sonra. siz iyisi mi tedbirinizi alın.
makyajı kendiniz yapmak isteyebilirsiniz ancak unutmayın ki profesyonel fotoğraflar çekilecek, o gün heyecan yoğun olacak hatta itinayla ağlatılacaksınız. öyle bir adetiniz yoksa bile babanızla göz göze gelince, kardeşinizle oynatılırken, ağlamaya bahane arayan annenizin şöyle gururla bakışı sizi tepeden tırnağa okşadıkça, eşinizle ilk dansınızda, düğün veya nikah yerinden uğurlanırken çelik gibi direnseniz de o heyecandan yine zorlanacak makyajın dayanma limitleri. gelin hanım olduğunuz için uzun süre ortalıktan kaybolamayacak, kendinizi odanıza falan kilitleyemeyeceksiniz makyajım aktı diye. süperstar gibi bir şey olacaksınız o gün ve tüm kameralar size odaklı olacak. o yüzden bence makyajı daha profesyonel düzeyde tutun.
bazı arkadaşlarımın söylediği gibi kesinlikle prova yaptırın. çiçek, böcek ve hatta simli pullu malzemeler kullanabilirsiniz, gün sizin gününüz ama ne olur yakıştırın. gelinliğinize uygun aksesuar ve onlarla uyumlu bir makyaj belirleyin. balo salonunda olan düğünle kır düğününün makyajı farklı olur zaten. ve lütfen son dakikaya bırakmayın şu makyaj işini.
illa kendim yapacağım diyorsanız onu da prova edin. hem eliniz yatsın ki düğün günü iki ayağınız bir pabuca girmesin. kendi makyajınızı yaptıktan sonra o makyajla acıklı filmler, romantik komediler izleyin. olmadı kedinizin kuyruğuna basın ve yediğiniz cırmık sonucu yaşaran gözlerinizi makyajı bozmadan ve asil hareketlerle nasıl sileceğinizi defalarca tecrübe edin.
gerekirse makyözün tepesi atsın azıcık ama aşamaları takip edin. fondöten kalıp gibi duruyorsa ya da kullandığı kapatıcıyı çok açık bulduysanız o anda müdahale edin. kararlaştırdığınız renk paletinin dışına çıkmaya başladıysa uyarın ama tabii kararında yapın bunları. örneğin " polyanna yanağı oldu bu, ben daha doğal bir ton istiyorum " diyebilirsiniz gülümseyerek. cadaloz gelinin makyöze çemkirmesi pek de hayırlı sonuçlanmaz. sonra klasik " aynaya bir baktım, maymun gibi yapmış beni " paniğini yaşamayın çünkü işi temelli makyöze havale eden pek çok gelinin başına geliyor bu. neyi ne kadar istediğinizi önceden bilin ve içinizden ejderhalar gibi alev püskürtmek gelse bile yutun, gülümseyin.
düğün günü makyaj tamamlandıktan sonra görüntüden memnunsanız şanslı azınlıktansınız demektir. tebrik ederim. ancak pek çok gelin gibi aynaya baktığınızda e.t. gibi görebilirsiniz kendinizi ya da gargamel' in eline geçip günlerce işkence görmüş şirine gibi. bu bir yanılsama da olabilir çünkü o gün etekleriniz zil, kalbiniz farklı bir ritimde davul çalar. ön tedbir olarak hemen dibinizde sakinliğiyle bilinen ve sizi pek seven güzel insanlar bulundurun. derin bir nefes alın ve kendinize bir bütün olarak bakın, onlardan da fikir alın. gelinlik, gelin olmak sihirli bir şeydir unutmayın. sakin olun ve beğenmediğiniz şeyleri hızlıca belirleyip rötuşlatıverin. ufak tefeği de kafanıza hiç takmayın. gelin olmanız gerçeği o pürüz sandığınız şeyleri silip atacaktır. gün sizin gününüz. makyaj da bitti işte, en özel gününüzün tadını doyasıya çıkarın.