yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. soru-cevap kısmında, ülkede memlekette her yerde, iyi eğitim almış genç insanların işsizlikten ya da kariyerle ilgili sorunlardan şikayet ediyor olması çok üzücü ve düşündürücü bir gerçek.

    çünkü gençler çocukluktan itibaren kandırılarak, yanlış ve gerçekçi olmayan beklentilere göre şekillendirilip yetiştiriliyor.

    okulda, eğitim hayatında başarı elde etmek, en iyi üniversitelerden ya da herhangi bir üniversiteden mezun olmak, akıllı ve zeki olmak, dil bilmek, bunların hiçbiri de size toplumda bir işi, kariyeri, statüyü ya da parayı garantilemez.

    anne babalar ve öğretmenler işte burada çok büyük hata yapıyor. "şu okulu kazan sırtın yere gelmez", "şunu yap, şu kursa git, şu bölümü seç, işsiz kalmazsın" gibi geçerliliğini yitirmiş bilgiler ya da yanlış yönlendirmeler sonucu, yerine gelmeyen ve büyük hüsran yaratan beklentiler yaratılıyor.

    hiçkimse hayatta başarı elde etmenin ya da mutlu olmanın yolunun bunlarla kalmayacağını, orada bitmeyeceğini, hatta bunlarla ilgili bile olmayabileceğini gençlere anlatmıyor. çocuklar anne babalar tarafından en baştan yeteneklerine göre değil, maddiyat kaygısıyla farklı alanlara yönlendiriliyorlar ve yine de amaç hasıl olmuyor. yani mutsuz olduğunuz, sevmediğiniz bir bölümü gidip okumakla %90 yine iş sahibi olmuyorsunuz, çünkü herkes aynı mentaliteye göre hareket ediyor. 10 kişiden 8'i aynı düşünceyle aynı bölümleri seçiyor; ve bu defa da o bölüm ya da okul her tür ayrıcalığını ya da bir vakitler belki mevcut olmuş olan iş sağlama garantisini yitiriyor. insanlar bunun üzerine hayal kırıklığı yaşıyor.

    çocuklara en baştan gerçekçi davranılmalı. iş ya da istedikleri işi bulamayabilecekleri, özel hayat da dahil yaşamda başka her konuda istedikleri her şeyin onların istediği gibi ya da hiç olmayabileceği, bir ihtimal ya da risk olarak çocuk ve gençlere öğretilmeli. bu bilinçle yetişmeyen gençler, bir şeyler (hele de üst üste) yolunda gitmediği vakit ne yapacağını bilmez halde, çaresizlikle sudan çıkmış balığa dönüyor. depresyon ve anksiyete vakaları gırla gidiyor. bu duyguları yaşamakta da formasyonları gereği sonuna kadar haklılar. kişinin beklentileri yerine gelmeyince dünyası başına yıkılıyor çünkü.

    ama ebeveynler gene ne yapıyor, gençler üzerinde iş bulması, evlenmesi vb. sebeplerle yine baskı yapmaya devam ediyor. olmamış işte. düşünüldüğü şekilde yahut hiç olmayabilir de!

    bu sebeple, hayatta olmayabilecek şeylerle sağlığımızı kaybetmeden nasıl baş edilebileceği, çocuklara ve gençlere öğretilmesi gereken bence en önemli şey. kimliğimiz ve karakterimiz belli bir şey olma ve sadece de o belli şey üzerinden mutlu olabilecek olma algısı üzerine kurulu olduğu zaman, hayat bizi çok sert hırpalayarak uyandırmaya çalışıyor. mutluluğun ya da başarının herkes için sabit bir şekilde x, y, ya da z'ye bağlı olmadığı çocuklara anlatılmalı. kişiler benlik, özdeğer ve özsevgi algılarını bu gibi dışsal şartlara bağladığı zaman, büyük yıkımlar yaşanılması kaçınılmazdır.

    son olarak ebeveynler kendi başaramadıkları hiçbir şeyi çocuklarından da beklememeli. (hatta başarmış oldukları şeyleri de beklememeli!) 40-50 yaşında insanların 20 yaşında insanlardan böyle bir beklenti içine girmesi kadar saçma şey yok.

    zaman ve çağ, her şey hızla, günden güne değişiyor. çocuğa öğretilmesi gereken en önemli şey ana ayak uydurma yeteneğidir. 5 yıl hatta 1 yıl önceki kendi beklentilerinizin bile bugün bu şartlarda geçerliliği, pratik oluru olmayabilir. demek ki (gbkz: değişebilme) yeteneği de uyum sağlama yeteneğinin bir parçasıdır.

    isteklerimiz, ironik şekilde ancak değişmeyi, gerekirse onlar uğruna onlardan vazgeçmeyi başardığımız zaman gerçekleşir. bu hayatta bazen gerçekten böyledir. kendinizi heder ede ede ısrarla bir şeyleri kovalamak ya da koparmaya çalışmanın (gbkz: ne zaman) işe yaramadığını, sonuç getirmediğini bilmeli ve buna göre değişebilmelisiniz.

    2 temmuz 2018 16:26 2 temmuz 2018 18:32