güzellik kıstasları

1. biz kadınlara dayatılan kıstaslar. aynı zamanda kadınların kendilerine de dayattıkları kıstaslar. günümüzde çark bu şekilde işliyor. tek tipleştirilmeye en müsait varlıklar kadınlar. güzelliği belirli standartlara hapsedip, o standartlar dahilinde olma çabası çok bariz. neden sadece zayıf kadın güzel olsun ki? neden sadece beyaz tenli kadın güzel olsun ki? neden sadece renkli gözlü kadın güzel olsun ki? neden bir kadın her an mükemmel ve bakımlı görünmek zorunda? işte bunlar hep bize dayatılan güzellik kıstasları yüzünden. güzellik bu dar kalıplar arasına sıkışamayacak bir kavram bence. güzelliğin özelliği bence farklı olması. evet evet farklılığı barındırması. hepimiz fabrika çıkışlı gibi zayıf, pırıl pırıl bir cilde sahip, bakımlı saçlarla ortalarda salınabilirdik. işte o zaman güzelliğin bir değeri ve önemi kalmazdı. bazen suratınızdaki bir kızarıklılıktır güzellik, bazen ellerinizdeki kuruluk. kişiye özel.

tabi bunlar hep benim düşüncelerim. sizi bilemem ama ben burnumun ucuna hayatımın içerisine kadar her alanda dayatılmış güzellik kıstaslarından ve zorunluluklarından sıkıldım.

bırakın arada makyaj yapmadan cildiniz nefes alsın. bırakın saçlarınız o gün kendi doğal haliyle salınsın. doğal olmakla güzelliğin bence çok ciddi bir şekilde ilgi alakası var !

2. özgüven en önemlisidir, o varsa gerisi gerçekten teferruat.

3. Onları eleştirirken bile ağına düştüğümüz, öğretilmiş kıstaslar. Bu kıstaslar bize dergilerde gördüğümüz modellerinki gibi burna, kaşa, bacağa sahip olmazsak çirkin olduğumuzu düşündürür. Güzellik-çirkinlik algısı başka herşey için çok değişiyorken kadınlara gelince daha sabittir. Annesinin karnından Marie Claire kadını olarak doğmamış birine kendini onlara benzetmesi gerektiğini aşılar. Onlar gibi giyinip makyaj yapmayan birine ya bakımsız etiketi yapıştırır ya da mavi far sürenleri demode diye aşağılamayı öğretir.

4. bir kadının veya erkeğin göze hoş gelip gelmediğini değerlendirirken kullanılan kriterlerdir. bizim ailede bu kıstaslar anane halindedir ve atadan soya geçer. büyük dedemizin kıstaslarında cilt, saç, diş, duruş, gülüş olmak üzere beş unsur yer alır. anne ve babam için ise eller ve ağız önemlidir. nice dünya güzeli "ağzı da büyükmüş" denerek, nice hollywood yıldızları "eller de yaba gibi" denerek bir kalemde harcanmıştır. öyle ki bir daha değerlendirmeye bile alınmazlar, bu cümleler "elleri de ayı pençesi gibi ama..." diye devam etmez orada biter.

edit: annemle bugün yaptığım konuşmada konu dün yapılan miss turkey güzellik yarışmasına gelmiş, annem durumu "bu sene kızların ağzı küçük, dişleri gülüşleri güzel eskisi gibi değil" diye özetlemiştir. demiştim.

5. global bir şekilde dayatılan güzellik kıstasları elbette var: ince bel, dolgun dudaklar, kusursuz burun, çıkık elmacık kemikleri, küçük çene, kalın kaş, büyük göz... bu böyle sırala sırala bitmez. fakat en güzel olan özgün olandır, tek olandır, kendine ait, öz olandır süslüler. kendinizi bu kıstaslara sokmaya çalışmayın, herkes olduğu gibi biricik ve güzeldir.