hamilelere tavsiyeler

1. sevgili (yazar: lemlem) in uktesi.

ilk olarak doğru kaynaklardan bilgiye ulaşın ve bu süreçle ilgili kulaktan dolma değil bilimsel verilere dayalı yerlerden bilgi edinin. ikinci olarak da gerçekten samimiyetinden emin olduğunuz kişiler dışında kimsenin dediğine kulak asmayın. ben bu iki noktadaki eksikliğimden dolayı çok saçma şeylere maruz kaldım, anlatıyorum hazır olun:

hamile kalınca bambaşka bir dünyanın perdesi açıldı sanki ve çok değişik kafalar olduğunu dehşetle fark ettim. aman allahım kocam üzerime ceketini attı hamile kaldımlar, iki saniyede doğurdumlar gırla. bunlar gerçekse amenna ama bir çoğu uzun zaman tedavi görüp hamile kalıyor ve bunu dünyanın en kirli sırrıymış gibi saklıyor. sırf bu yüzden kendi hamileliğimde ilaç tedavisi gördüğümü alakalı olan her yerde söyledim. söyledim ki bunun utanılacak bir leke olduğunu düşünmesin insanlar. ve bunu duyup da kaç kişi bana kendi durumunun da aynı olduğunu veya tedaviye başladığını söyledi tahmin bile edemezsiniz.

bir de şöyle bir şey oldu. ben mümkün olduğunca bir şey okumak istemedim gebelikle ilgili. çünkü okuyunca strese giriyor ve kaygılanıyordum. 16. haftamdayım bebeği hala hissetmiyorum. yakın zamanda doğum yapmış birileri vardı arkadaş çevremde. ama bir tanesi efsane kıskanç ve aşırı cahil. bana dedi ki "ay ben 15. haftamda süründüğünü hissediyordum boydan boya." ve ben ondan daha cahil olduğum için bebeğin "süründüğünü" hissetmek için hamileliğin iyice ilerlemesi gerektiğini bilemedim ( 30lu haftalara yakın, bebek iyice büyüyünce kesenin içinde yeri daralırmış ve o sürünme hissi olurmuş ) ve bende bir sorun var diye düşündüm. peki bu şahıs bunun arkasından ne dese beğenirsiniz? " canığğm belki göbeğindeki yağlardan bebeği hissedemiyorsundur " Yuh! yani öyle bir donup kaldım ki cevap bile veremedim. ilk olarak bu kadın o sırada süt veriyordu ve haliyle fazla kiloluydu. normal halinden iki üç katı kilo almıştı gebeliği boyunca. bense onun bana bunu dediği vakit sadece 3 kilo almıştım ve o halimle bile boy kilo oranımla zayıf kategorisindeydim. sen nasıl bir manyaksın?

başlamışken başka bir olayı daha anlatacağım çünkü çok doldum. ben insanlara iltifat ederim. kasmaya germeye ne gerek var, birine güzel demek neden zor olsun diye düşünürüm. neyse, samimiyetimin olmadığı bir iş arkadaşım vardı. hamileydi ve gayet kilo almıştı. buna rağmen ona iltifat ettim, gayet güzel göründüğünü söyledim. fazla kilo almadığını dedim vs. ve o kadın da " ayyy ben kilo almaya çalışıyorum ama. doğum yapınca çökücem hep doğum kilom da gideceği için " dedi. neyse ben allah allah özgüvene bak dedim içimden. insanlar kendileriyle ne kadar barışık ne kadar güzel görüyor diye düşündüm. sonra ben hamile kaldım. bu kadın da doğurup gelmiş ve hamilelik kilosu hala üstünde. baya beden olarak farkı var, kaldı ki gebelikten önceki haliyle bile benden daha kiloluydu. neyse bebeğin cinsiyetini sordu söyledim. cevap şu " ben zaten anlamıştım basenlerin iyice genişlemiş çünkü " ya güleyim mi kriz mi geçireyim napayım ben? bunu dediği vakit sadece iki kilo almışım. bir de ben her ay ölçerim kendimi. hassasım yani kilo konusunda. bir de üstüne hamileyim hormonlarım halay çekiyor. bre vicdansız bre zalim bu kadar mı düştün de kendine bakmadan, karşımda hamile bir kadın var demeden yalan olduğunu ikimiz de bildiğimiz halde bana basenlerin şişmiş dedin? erkekler zalim ama bazı kadınlar daha zalim. zaten o gaddar erkekleri yetiştirenler de bu tür kadınlar.

2. her hamilelik bir olmaz. bebekten bebeğe bile hamilelik değişebilir. siz siz olun güvendiğiniz,sevdiğiniz bir doktor bulun ve tüm hayati bilgileri ondan alın.

beslenmenize elbette dikkat edin ama beslenmeniz kadar ruh halinizi de önemseyin.

esas olan her daim sağlıktır.

3. istedğinizi yiyin içip hamile olmanın avantajını kullanın ^^ daha kimsenin şu güne kadar hamile birine çok yedin az ye dedğini görmedim

4. 33. haftamdayım ve öncelikli tavsiyem bol bol okuyun. okuyun ki kulaktan dolma bilgilere hıhı diyip geçebilesiniz. insanlar gerçekten çok acayip; hamilelere korkulu hikayeler anlatmaya bayılıyorlar. gizli bir zevk duyuyorlar bence. yok bilmem kim çamaşır asatken uzanmış da bebeği düşmüş. bilmem kimin komşusu 9. ayında yeşil çay içmiş bebeği ölü doğmuş. hamile bir kadına bunları hangi akla hizmet anlatırsın, aklım hayalim almıyor.

herkesin bedeni, bünyesi farklıdır. eğer sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsanız kendinizi hiçbir şekilde kısıtlamanız gerekmiyor. ben 5. ayıma kadar pilatesimi yapmaya devam ettim. gerçi ben 4 senedir pilates yapıyorum, vücudum çok alışıktı. yine de bol bol yürüyüş yapın, hamileler için uygun olan egzersizleri yapın. oksijenden bol kan dolaşımı bebeğin zeka gelişimi için çok faydalı. yatmanın veya hareketsiz bir hamilelik geçirmenin ne size ne de bebeğe faydası yok.

hamilesiniz diye 2 kişilik yemek gibi bir durum yok, bunu unutmayın lütfen. hamileliğimden önce 47 kiloydum, şuanda 51 kiloyum ve bu zamana kadar bebeğimin gelişimi baştan beridir hep 1 hafta ileri çıkıyor. bunun sebebi de muhtemelen deli gibi meyve yememdir. çok kilo almak bebeğin de sağlıklı olduğu anlamına gelmediği gibi az kilo almak da bebeğin sağlıksız olduğunu göstermez.

ilk 3 ay embriyonun hiçbir vitamine ihtiyacı yoktur. mide bulantılarınız yüzünden yemek yiyemezseniz asla kendinizi zorlamayın. bu dönemde vücut iştahı keserek, bir anlamda detoks yaparak bebeğe temiz bir ortam hazırlamak için toksinleri atar. vücudunuza her anlamda güvenin ve kulak verin.

ben bebeğimin hareketlerini 2 aylıkken hissediyordum, bana doktor 2 aylıkken cinsiyetini söylemişti falan diyenleri takmayın. bağırsak hareketlerini bebek hareketi sanmış olmayasın diye de üstelemeyin, ikna edemezsiniz. 8 cm olan bebeğin hareketlerinin hissedilmesi imkansızdır. doğru, daha o zamandan hareket etmeye başlarlar ama hissedilemez. bunun için 20. haftaya kadar sabredin.

muz mucizevi bir meyve. hergün mutlaka muz yiyin. kramplarınıza çok iyi gelecektir. sadece 1 hafta muz yemedim ve o hafta bacağıma kramp girdi. sonra da aksatmadım. muzun haricinde de her renkten meyve yemeye özen gösterin. bol bol yeşil yapraklı sebzelerden tüketin.

bebeğinizi değil kendinizi beslemeyi düşünün. plasenta sizin tüm vitamin ve minerallerinizi zaten devamlı bebeğe aktarıyor. bu sebeple kendi ihtiyaçlarınızı gözeterek beslenmenizi biçimlendirmeniz yanlış olmayacaktır.

son olarak, hamileliğinizin başından beri hep olumlu düşünün. çok güzel ve rahat bir hamilelik geçireceğinize gerçekten inanın. hamilesiniz diye başkalarının yardımına muhtaç olacaksınız anlamına gelmiyor. yapabildiğiniz her şeyi kendiniz yapın, elinizden geldiğince hareket edin. her anın tadını çıkartın. ve hypnobirthing kitabını okuyun.

5. Doktorum bana üç şeyi yasakladı:

1. Elalemin Doğum hikayelerini dinlemek

2. İnternette araştırma yapmak (bilgilerin %90 o çöp demişti)

3. Kokoreç ashsh

Üçüncüsü baya zorlasa da altın değerinde tavsiyeler bence. Bunlar dışında blogger mom ları takip edip olur olmaz herşeyi almaya heves etmemek (çünkü yarısını hiç kullanmayacaksınız muhtemelen), asli ihtiyaçları alabildiğinizce kaliteli almak, bol bol dinlenmek, ve bence en en en önemlisi tomris'in emzirme notlarını okumak. Yazın google A ve üşenmeden sonuna kadar okuyun. Bebeğimi sıfır mama ile sorunsuzca emzirebilmemi tomris'e borçluyum. En önemli tavsiyem de bu. 

Bir de babywearing i araştırmak isteyebilirsiniz, çok büyük rahatlık oluyor.

6. hamilelik deneyimlediğim bir şey değil, o yüzden bu konuda tavsiye verecek konumda değilim. sadece yakın çevremde gördüğüm kadarıyla şunu söyleyebilirim. hamilesiniz diye kimsenin size hastaymışsınız gibi davranmasına izin vermemeye çalışabilirsiniz. mesela aman kızım sen hamilesin deyip, elinden tencere alınan yakınlarımı, 7/24 canın ne çekiyor deyip de, ama şimdi dondurma yersen olmaz üşütürsün dur bak bir doktora soralım diyen fazla evhamlı tanıdıkları, hayatım hamilesin denize girmeyelim yorulursun şimdi ya da kadın yürümek istiyor ısrarla ben seni yürütmem, sakın hareket etme diyen arkadaşlarımın eşlerini gördükten sonra ben bile bunaldım hamile kadın nasıl bunalmasın yani. bir de gerçekten herkesin doğum hikayesi birbirinden çok farklı, bunu düşünerek bu konuda çok fazla şey okuyup, herkesi pek dinlememek lazım. çünkü insan doğası gereği ister istemez etkileniyor.

7. Youtube'dan dogum videosu filan izlemeyin. Kac arkadasim varsa normal dogumdan korkup sezeryana dondu. Izlemedim, kafam raad :) cahillik cesarettir :))))

Kiloya takilmayin.. 35.haftamdayim, normalde de zayif sayilmam,large beden giyerim. Ben 3 kilo aldim ve cocuk da ben de saglikliyiz. Tig gibi arkadasim 30 kiloyla girdi doguma, simdi benden cok cok daha iyi durumda vucut olarak. Yani kiloya takmayin. Saglik varsa az kilo cok kilo diye bir sey yok.

Ortamlarda korkunclu hamilelik / dogum hikayeleri anlatanlari engelleyin, konuyu degistirin, tuvalete gitmek icin izin isteyin vs vs.. dedigim gibi ne kdr az bilirseniz o kdr cesur olursunuz.

Saglikli bir surec dilerim :)

1 sene sonra edit: cok caglikli bir dogum gerceklestirdim. sansim vardi son 2bucuk-3 ay gunde 2 saat yuruyecek vaktim vardi. doguma +3 kiloyla girdim, dogumdan 1 hafta sonra -10 kilodaydim. yani dogumla birlikte 13 kilo verdim. fistik gibiydim :) taaaa ki "o sut yapar, bu sut yapar, sutun yetmez, cocuk kilo alsin" diye diye her onume geleni yiyene kadar...... verdigim 13 kiloyu 2 ayda geri aldim :)))

8. Dogurmayın.

Hamilelik süreci hikayelerinin yerini "çocuğum kolik, kustu, çocuğumun bi yerlerini yerim" muhabbetleri alıyor.

9. kimseyi kınamayın. ben çocuğuma böyle böyle yapmayacağım dediğiniz ne varsa yapıyorsunuz. moralinizi bozacak insanlardan uzak durun. her şeyi kafanıza takmamaya çalışın gerçi bu pek mümkün olmuyor. bol bol sıvı tüketin, su,süt,ayran, soda vs doktorunuz aksini söylemedikçe tabi. 

10. Tadını çıkarın, o gelmek bilmeyen 20'li 30'lu haftalar da çarçabuk gelip bitiyor :) ama çocuğunuzu kucağınıza aldığınızda hamileliği özlemeyeceğinizi de bilin ;)