8.
"benim de trans arkadaşlarım var" diyerek, "fobik" tavrını belli eden yazarları ortalığa dökmüş başlıktır.
hande hakkında uzun uzadıya yazmayacağım zira kaos gl'den iki yazının linkini buraya bırakıyorum.
(link: http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=22103 üzüntünün hiyerarşisi)
(link: http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=22102 hande kader'in katili hanginizin evinden çıkacak?)
öncelikle bir transın hikâyesi "meme taktırıp, sekse koşmak" kadar sığ ifade edilemez çünkü "ötekileştime" kavramı hayatının tam ortasında yer alan bir insanın hikâyesi ne yazık ki sığ olamayacak kadar normal dışıdır. ötekileştirmenin ne denli büyük bir anlatı olduğunu, toplum tarafından koyulan normlarla nasıl inşa edildiğini her sosyal bilimci ve sosyal bilim ilgilisi bilir. daha fazla bilmek isteyenler için (link: http://www.idefix.com/Kitap/Hariciler-Outsiders-Bir-Sapkinlik-Sosyolojisi-Calismasi/Howard-S-Becker/Arastirma-Tarih/Sosyoloji/urunno=0000000564731 becker-hariciler (the outsiders çeviri))
ikinci ve kısaca değineceğim şey insan bedeninin bütünlüğü ve normal bir bedenin estetiği üzerine... cinsiyet değiştirmek aslında bedeni yeni baştan kurgulamak ve ideal forma ulaşmak üzerine kurulu fakat 2016 yılında "ideal beden" kavramını her insan için tartışabileceğimiz gibi, trans bireyler için de konuşabiliriz. kendini kadın olarak tanımlarken, meme taktırmayan veya penisinin yerine vajina istemeyen bir sürü trans var. "toplarımdan çok memnunum" diyen bir gizem vardı Ankara'da, kulakları çınlasın... tam tersi şekilde, olması gereken beden için çabalayanlar da var. veya interseksüel bireyler de kendilerine, kendi istekleri doğrultusunda, biçim kazandırıyorlar. (link: https://www.youtube.com/watch?v=cAUDKEI4QKI what it's like to be intersex) özetle, bu durum tamamen kişiye bağlı bir tercih! 1950 amerikası'nda değiliz; tam anlamıyla kadın olmak veya tam anlamıyla erkek olmak üzerine kurulu bir çaba ile kimlik belirleyelim. dünya post-modern ve kimlikler, tercihler hatta bedenler de post-modern, alışın!
son olarak trans cinayetlerinin politikliği ile ilgili bir iki şey yazıp, kaçacağım.
trans seks işçileri kendileriyle birlikte olan "erkek" müşteriler tarafından katlediliyorlar. bunun sebebi, cinsiyet kimliğinin ne olduğunu algılayamayan erkeklerin, kendi homoseksüellikleri veya biseksüellikleri ile yüzleşmesi sonucu ortaya çıkan homofobi/transfobi... yani toplumun öğrettiği bir "erkeklik belasının" insanı seksten sonra katil olmaya sürükleyen akışından bahsediyorum. bu, başlı başına toplum sebepli ataerkidir ve toplumla ilişkilenen her ağ hiyerarşiyi, dolayısıyla da politikliği bünyesinde barındırır. üzerine konuşabilecek yetiye sahip olmak için o durumdaki adamın verili bilgisine, habitatına bakmak gerekir yani başka bir deyişle, "düzgün sevişemedi, öldürdüm" diyen bir erkeğin konjonktürünü kavramak için ilişki ağını bilmek şarttır.
hiçbir insanın katledilmesi birbirinden daha az değerli ya da daha fazla değerli değildir; tartışılır, derinlemesine ilerlenir ve hatta fikir ayrılıkları doğabilir ve fakat bunlar hiçbir ölümü etik olarak değerlendirme imkânı vermez. en açık şekliyle, hande'nin, yakılarak katledilen özgecan ile hiçbir farkı yoktur, olamaz. size göre varsa, hande'yi değil, insanlığınızı sorgulayın!
bir duyuru ile bitiriyorum: (link: https://www.facebook.com/events/196369117444708/ hande için adalet herkes için adalet)
17 ağustos 2016 22:26
18 ağustos 2016 11:40