yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (68)
    • medya (1)

    1. 90 neslinin kendisiyle büyüdüğü kitap karakteri.

    ilkokul 4'te tanıştım kendisiyle, hatta kendi harçlığımla aldığım ilk kitap serisidir çünkü annem "ben öyle büyülü müyülü şeylere para vermem" diye almayı reddetmişti. tek talihsizliğim ise, ilk olarak sırlar odası'nı okumam oldu, seri olduğunu bilmiyordum çünkü.

    her kitabını en az 10 kez baştan sona okumuşumdur, hatta seçmen şapka'nın konuşmasını, gringotts kapısındaki şiirimsiyi falan ezbere bilirim. hala canım sıkılınca bir tanesini alıp rastgele bir sayfa açıp okumaya başlarım. bence kurgusu en iyi kitap serisidir; 70 yaşıma gelsem de böyle düşüneceğim muhtemelen.

    7 ekim 2014 18:29

    2.

    Kitaplarını defalarca okuduğum. Eskiden seriyi elime alıp bir ya da iki günde o tüm sayfaları okumuşluğum vardır süslüler. (Son kitabın çıkmadığı zamanlarda altı kitabı birden okumuşluğum var.)

    Hızlı okumamı ona borçluyum ama hazır kimliğim bir nevi anonimken utanmadan söyleyebildim. Normalde itiraf edemiyorum. "Ortaokulda falan özellikle... çok kitap okurdum ben. Ondan." (ybkz: sustu)

    7 ekim 2014 18:42

    3. her kitabını defalarca zevkle okuduğum seri. hayattan kaçıp bir süreliğine etrafı unutmak için çok güzel bir yöntem.

    7 ekim 2014 19:42


    4. bilgisayarımın üstünde stickerı , dolabımda sweatshirtleri, tişörtleri, telefonumun kabı.. gitarımın teli çayımın şekeri olan kitap serisi.

    okuyalı neredeyse 10 yıl oluyor, ama ilk günkü gibi elime alıp okurum hala arada.

    "after all this time?" derseniz "always.." derim.

    7 ekim 2014 22:03

    5. bu kadar potterhead görmek beni sevindirdi. :>

    sürekli bir slytherin olarak düşündüğüm karakterdir harry potter, long live the seeker!

    7 ekim 2014 22:09

    6. başlığın açıldığını ve hakkında yazılanları görünce çılgınca sevindiğim fantastik kurgu karakteri. lise-üniversite dönemimin tamamını etkisi altına alan fanatiklik boyutunda hayranlık beslediğim roman serisi. çok büyük emeklerim olan kendi çapımızda yürüttüğümüz sihirbaşlasın sitesi ve sabahlara kadar yaptığımız kitap çevirileri. evet o zamanlar da okyanus olarak biliniyordum, belki hatırlayanlar çıkacaktır.

    harry potter'dan ziyade severus snape'dir benim için bu seri, ilk filmde ilk göründüğü sahne itibariyle bir hayali karaktere bu kadar bağlanacağım asla aklıma gelmezdi.

    hala arada açar rastgele bir sayfadan okumaya başlar ve sonra da elimden bırakamam.

    onca zaman sonra bile?

    her zaman (:

    30 ekim 2014 17:24

    7. Voldermort dahil hemen her karakterini severim ama Benim için en çok severus snape’in ölümsüz aşkı, remus lupin’in mükemmel karakteri, dumbledore’un bilgeliği ve sirius black’in müthiş karizmasıdır. Karakterler oya gibi işlenmiştir. İlk kitaplarda ben de hogwarts’da olup lay lay lom yapsam derken son kitaplarda tam bir gerilim yaşattığı anlar olur.

    j.k rowling’in beş parasız günlerinde kucağında bebeğiyle cafelerde, parklarda yazmaya başladığı kitabın kazandığı olağanüstü başarı da beni hep çok etkilemiştir. Belki de en umutsuz olduğu günlerde yazmaya başladığı kitap ile beraber hayatının değişmesi, başka bir evlilik yapıp mutlu olması, para kazanması ve bir sürü başka güzel roman yazabilecek noktaya gelmesi bana hep ilham verici gelmiştir.

    Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, ev cini dobby’nin fangirl’üyüm. Hala hatalı bir şey yaptığımda aklıma “ dobby has to punish himself” repliği gelir kafamı duvalara vurup, ellerime ütü basmak isterim. (gizlinot: swh)

    30 ekim 2014 17:45


    8. en sevdiğim film türü fantastik olduğu için zaten severim ben bu seriyi.

    filmdeki emekler muazzam.

    çoluk çocuğum olsa onlara da izletirim.

    ama filmde harry karakteri ve bazı nasıl diyim sihir olayları falan yavan geliyor bana daha da çok istiyorum böyle şeyleri görmeyi.

    ama bu seride yaptığım hata kitapları okumadan filmi izlemek.

    keşke kitaplarını okuyup filmi izleseydim belki olumsuz fikirlerim de değişirdi.

    şimdi o kitaplar gözümde nasıl büyüyor anlatamam.

    en sevdiğim karakterleri sıralarsam;

    ron weasley

    aslında ginny weasley hariç bütün weasley leri seviyorum.

    neville longbottom

    Sirius Black

    mızmız myrtle

    Severus Snape

    Bellatrix Lestrange

    Rubeus Hagrid.

    bir de baykuşlar.

    harry i sevemedim.

    30 ekim 2014 18:26 30 ekim 2014 18:27

    9. öncelikle uyarayım: bu entry spoiler içerir!

    kutsal kitabım; gerçekten kötü hissettiğim anlarda bana iyi gelen tek şey.

    serinin herhangi bir kitabının herhangi sayfasını açar okumaya başlarım. o anda dünyayla olan bağlantım kesilir; bütün dertlerim biter, zümrüdüanka yoldaşlığı'nın derdi benim olur. harry, hermione, ron fark etmeseler de birlikte savaşırız voldemort'a karşı. hagrid'in yaptığı taş gibi kurabiyeleri yerim, içinden tırnak çıkar ama tiksinmem. umbridge kurbağasına küfürler ederim, weasley ikizlerinin efsane olmuş gidişine imrenirim. ortak salonda yanan şöminenin başında üstümde molly'nin ördüğü üzerine "n" harfi işlenmiş kazak, bir elimde kaymak birası bir elimde hogwarts: bir tarih, radyoda celestina warbeck; keyif çatarım. şatonun kimsenin bilmediği yeri kalmış mı diye keşif gezileri yaparım. bazen canım sıkılır hogsmeade'e gider madam rosmerta ile laflarım, bazen de mutfağa iner ev cinlerine yardım ederim. her hafta mutlaka aberforth'u ziyaret ederim, dumbledore'a hasretimi gideririm. mcgonagall hogwarts'ta çocukların canına okumaya devam eder. neville profesör olmasına rağmen en çok karısı luna'nın mı yoksa mcgonagall'ın mı onu korkuttuğuna karar veremez. mr. weasley bakanlıkta sonunda hak ettiği yerlere gelmiştir. draco, babasını dinlemeyi bırakıp kendine istediği gibi bir hayat kurar. sirius, snape, dumbledore, lupin, tonks, dobby'i anarım hep ama en çok fred'i özlerim. george'u şaka dükkanına dönmesi için ikna etmeye çalışırım. kovuk fredsiz hep eksik, george'un kulakları gibi...

    ben her sonbahar mektubumu beklerim.

    eğer cennet varsa, benim için j. k. rowling'in cennetidir. umarım onun cennetine gidebilirim.

    son olarak, benim gibi kopamayanlar varsa (link: https://www.pottermore.com/ buradan) kendi dünyanızda sizin gibi olanlarla toplanabilirsiniz.

    ben slytherin'den batleviosa8450, beklerim.

    30 ekim 2014 20:30 30 ekim 2014 20:31

    10. snapeciğimin dediği gibi 80 yaşıma da gelsem okuyacağım kitap! sadece kitap demek istemiyorum, başka bir dünya. kendi sıkıcı hayatımdan kopup bambaşka, heyecanlı ve sihirli bir dünyaya dalmak gibisi yok.

    benim neslim bu kitaplarla birlikte büyümüştü, bundan 50 sene sonra da torunlarım büyüyecek :)

    12 ocak 2015 19:06