1.
çok çok küçükken teyzemin beyaz üniformalı, kepli ve pelerinli görüntüsünden etkilenip hemşire olmak istemiştim. sonra ilk defa aklım erip annemle kuaföre gittiğimde kuaför olmak istedim. ilkokul yıllarımda reklamcı, ortaokuldan lise2'ye kadar ise uluslararası ilişkiler uzmanı veya sosyolog olma hayalim vardı.
öss'ye hazırlanırken "itü olsun çamurdan olsun" diyerek hangi mühendisliğe kapak atsam razıyım kafası yaşadım. üniversite bitince ise okuduğum işi yapmamaya çoktan karar vermiştim. reklam sektörü tekrar rüyalarıma girmeye başlamıştı ama maalesef kapılar yüzüme kapandı. ben de gittim havacılık sektörüne girdim. oradayken de kule görevlisi olmak istemiştim ama baktım vardiyalı çalışma belimi büküyor hayallerimi 9/18 bir iş süslemeye başladı ve hayatıma bir düzen gelir diyerek bankacı oldum. ilk çalıştığım bölümde 6 ay çalıştıktan sonra ise tüm hayallerim bilgi teknolojileri bölümüne geçmek üzerineydi. bir kaç ay önce ilk defa hayal ettiğim işi yapmaya başladım diyebilirim.
bir kaç sene daha bu işi yaptıktan sonra ise tek hayalim gezdiğim, tozduğum, yediğim, içtiğim üzerinden para kazanabilmek. yani ayıptır söylemesi bir sonraki meslek hedefim sefa pezevenkliği.
2.
hayal etmek kolaydır da, gerçekleştirmek zordur.
benim hayalimde hiçbir meslek yoktu. ama şundan emindim ki, kesinlikle ilahiyat okumak istemiyordum ve asla öğretmen olmak da istemiyordum.
ama malum kat sayı problemleri yüzünden mecburen ilahiyat fakültesine yerleştim. üniversitede formasyon derslerinden birinde şu ana dek hiçbir yerde benzerini görmediğim bir (gbkz: karakter testi) yaptı hocamız bize. test sonucunda herkesin elinde harflerden oluşan bir sıralama kalıyordu ve o sıralamaya göre karakterimize ve hangi meslek grubuna uygun olduğumuza dair bir yorum yazıyordu. velhasıl 250 kişilik sınıfta bir tek benim kodum diğerlerinden farklı çıktı. hatta hoca özellikle bana dönüp "sen buraya nerden düştün arkadaşım, kim itti seni bu fakülteye? sıkıntıdan patlıyorsundur kesin. bırak git buraları." dedi ve tabi ki haklıydı. bana uygun üç mesleği de söyledi; ilki (gbkz: ralli sürücülüğü). bence benim mesleğim kesinlikle ralli sürücülüğü olmalıydı. :) arabaları seviyorum, hız yapmaya bayılıyorum çok eğlenceli bir meslek olurdu. ikincisi (gbkz: araba tamircisi). :))) üçüncüsü ise (gbkz: kameraman)lık.
peki ben ola ola ne oldum? (gbkz: öğretmen).
hayat kimseye her zaman istediğini vermez. özellikle türkiye'de tam olarak istediği işi yapan çok az insan var. bu yüzden bence gelinen noktayla mutlu olabilmek gerekir. şahsen şu anki halimden çok memnunum. şu anda ilahiyat mezunu olduğum için, öğretmen olduğum için mutluyum.
3.
ilkokul: ressam/heykeltraş
ortaokul: veteriner
lise: hakim
sonuç: psikolojik danışman
geriye dönüp baktığımda aslında ilgi ve yeteneğime en uygun ressam/heykeltraş olan kısım olduğuna inanıyorum. ama hayat şartları işte.... anladınız siz onu.
aslında hukuku gayet rahat bir şekilde kazanabilirdim de, puanım yetiyordu. ama her hukuku yazmak yerine tek hukuk yazdım, izmir ve istanbuldakileri yazsam tutuyordu. ne kafa varsa artık, olacaksa en iyisi olmalı dedim, diğerlerini yazmadım.
lisede son bir haftada seçtiğim pdr bölümünü zevkle okudum ve zevkle çalışıyorum. tam senin kişiliğine göre bir meslek ve önü açık bir alan diyen okul müdürümü dinledim. pişman değilim.
21 ekim 2014 18:10
21 ekim 2014 18:34
4.
aslında şuan tam olarak olmam gereken mesleği okuyorum, iyi ki girdim biraz tesadüfi oldu benimde.
Lisede genetik mühendisliği istiyordum, son sene hocam fizyoterapiyi de aklıma soktu. farkındaysanız içmimarlığı geç mf4ten alan bir bölüm bile istemiyordum ve hep mf3e ağırlık vermiştim. sınav sonucumda fizyoterapi olmadı, genetik oluyordu ama ben bir sene daha hazırlanacağım, fizyoterapi istiyorum dedim. (gizlinot: neyime istiyosam ezber sıfır) babam yok hazırlanma yüzde elli bursluya git dedi yok seni şehir dışına göndermem bilmem ne. bende içmimarlığı en üste yazdım, genetikten bile vazgeçmiştim, araştırınca cidden aşık oldum bölüme. hazırlanırken hiç aklıma gelmedi açıkcası neden gelmemiş bilmiyorum ama şuan çok mesudum. evet çok zor ki benim aman aman çizim yeteneğim de yoktur ama ben eğleniyorum, gülü seven dikenini de sever.
5.
Eğer yurt dışında yaşasaydım kesinlikle dansçı olurdum ama türkiyede bu işler pek yürümediği için bıraktık o işlerin peşini. İlkokuldayken bilmiş gibi uzay mühendisi olacağım derdim. Ortaokul yıllarında deli gibi beyin cerrahı olmak istedim. Lisede bu nedenle mf seçtim. Puanım tıpa yetmedi fena da bi puan değildi ama işte kısmet. Ailem bir sene daha hazırlanmamı istemedi. (gizlinot: dersane masrafları ıvır zıvır)makine mühendisliği okudum. Başarılı da bir öğrenciydim. Aslında mesleğimi seviyorum ama çalışmak istediğim yerde değilim malesef. Yaşım genç istediğim yer olacak biliyorum bunun için uğraşıyorum. Gerisi de tevekkül artık. Ama ah bi dansçı olsaydım ne olurdu ya bizim ülkedeki herkes etiket meraklısı (gizlinot: ailem dahil). Mühendis isen adamsın dansçı ney la?
6.
küçükken oyuncu olmak isterdim, ablam beni tiyatroya götürürdü hep, özenirdim tiyatro oyuncularına. sonra bir yerde özgüvenim bitti, içime kapandım. bir dönem hiçbir şey istemedim. meslek lisesi kazanmadan evvel çevirmen olmak istiyordum, ama sonra meslek lisesine girip radyo televizyon eğitimi aldım, rtv beni sarmadı. sınava yabancı dilden hazırlanıp ingiliz dilbilimi kazandım. şimdi bayıla bayıla okuyorum bölümümü, keşke türkiye'de bir dilbilimci olarak işimi yapabilecek olsam, o derece seviyorum ama pek mümkün değil sanırım. çevirmenliği de bir ucundan tutabildim bölümüm sayesinde. şimdi de akademisyen olmak istiyorum diyorum ama hangi bölümde? derste hocaları izleyip hayal kurmaktan kendimi alamıyorum bazen (gizlinot: swh) gender studies okumak istiyorum dilbilim bitince. bakalım feminist bir akademisyen mi yoksa freelance çalışan bir çevirmen mi olacağım eğitim serüveni bitince.
7.
ben turist rehberi olmak istedim hep. ingillizce merakım vardı. hala var. ve hala olabilirim. ama ben ne oldum muhasebeci. kafayı yedim bi dönem. şu ingilişçeyi bi halletsem. içinizden diyorsunuz ki sen önce türkçeni hallet. türkçeyi şiveli konuşmayı ve yazmayı seviyorum. sanki trt aksanıyla konuşsam, diğerlerini ezecekmişim gibi geliyor.
8.
ilkokulda spiker derdim sorulunca, ama aslında ben ne hayalimde ne de reelde bir meslek seçemedim son sınıfa geldim hala seçemiyorum. bence benim ideal mesleğim tembellik !!!
9.
Aile tarafından önü kapatılan hayaller silsilesi. 7 yaşımda dansöz olmaktı, 12 yaşımda rock müzik grubunda bas gitarist, 17yaşımda tiyatro oyuncusu. Noldu? Izin vermediler.
10.
Hatırladığım ilk meslek seçimim kasiyerlikti. O tuşlara tak tak basmalarına hasta olurdum. Hayattaki tek emelim basmama izin verilmeyen o tuşlara istediğim gibi çatir çatir basmaktı.
Derken anneannem faktörü girdi araya, illa da doktor olucan diye. Doktor önlüğü bile almışlardı küçücük çocuğa.
önlük falanda yakışınca herhalde aklımı çeldi bu doktorluk. Hep tıp istedim, üniversite sınavında da tıptan başka birşey istemiyordum. Hatta uzmanlığıma bile karar vermiştim.
Derken, sınavda tabiiki de tutturamadım istanbul'da tip fakültesini.
Bir sene daha hazırlanacak mecalim yoktu, tercihlerimi annem yaptı. Ben bakmayı bile reddetmiştim.
Suan mühendislik okuyorum. Memnun muyum? Hayır. ama Gelecekte iyi seyler vaat ettiği icin okunuyor bir sekilde.
Ama hala tıp öğrencilerini gördüğümde içim gider.
edit: türkçeleştirme
21 ekim 2014 23:45
6 mart 2015 22:32