1.
gereksizce gereksiz insanları ciddiye almaktan kaynaklanır.
kimi ciddiye alırsanız da o sizi üzer.
izin vermezseniz de hiçbir şey yapamazlar..
2.
hayatı fazla ciddiye almak anı yaşamaya en büyük engel. devamlı gelecek planları yaparak yaşamak, geriye dönüp baktığında anlatacağın eğlenceli bir anın olmaması, öğreneceğin milyarlarca şey varken sadece sana çizilen yolda yürümeye çalışmak. insan otuzlarına yaklaştığı zaman en çok bunlara kafa yürüyor. sanırım bu hayattaki en isabetli kararlar ne olmalı diye soracak olsanız hayatın gidişatını fazla zorlamadan eğlenmeye , kendini geliştirmeye ve kimseye muhtaç olmadan ayakların üzerinde durmaya cesaretiniz olmalı derim.
insanın hayatında bazen en büyük şans aile oluyor. bazen de en büyük şanssızlık. yeri geldiğinde bu durumla mücadele etmeniz için saygınlık kazanmanız şart ama. bu da büyük bir paradoks. yapılacak en mantıklı davranış bazı şeyleri elde edene kadar sabretmek, olgunluğa erişince bağımzılığınızı ilan etmeniz olacaktır. yani 18 yaşına gelip de " ben okumayacam, evlenicem, evden kaçacam" demek pek aklıllıca değil. aynı şekilde 30 yaşına gelip "el alem ne der, acil çocuk yapmam ve evlenmem lazım. ev almam gerek, arabam lüks olmalı" gibi fikirlerle kendini yiyip hayatın o en zevk dolu olması gereken zamanlarını göz açıp kapayıncaya kadar harcamamalı. çünkü bir yaştan sonra hayatın çok hızlı aktığını görüyorsunuz. hep ertelediğiniz şeyler için vakit bulamıyorsunuz. ona üzül buna yan, devamlı dert yan derken bir bakmışınız sağlınız gitmiş. ya da yarın bir gün yatalak kalmanız, kafanıza bişey düşüp ölmeniz an meselesi. hayat kısa.
uzun lafın kısası hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıp yarın ölecekmiş gibi her saniyenin tadına varmak lazım.
herkesin zevki farklıdır. kimi sadece uyuyarak ve film seyerderek, kimi hobileriyle uğraşarak, kimi sevdikleriyle vakit geçirerek, kimi çalışarak, kimi de gezip tozarak geçirir. önemli olan ne kadar mutlu olduğun. başkalarını eleştirerek ona buna "seninki de hayat mı be" diyerek geçirmek gerçekten zaman kaybı.
3.
olmaması gerekendir. her şeyin olduğu gibi bunun da fazlası zarardır. ciddiye alalım ama kararında.
4.
yapmadığım şeydir bir şeyi gereğinden biraz fazla ciddiye alacak olsam hemen aman öleceğim zaten boşver diyorum ve hakikaten boşveriyorum. iyi oluyor tavsiye ederim ama bu hiçbir şeyi umursamadığım anlamına gelmiyor doğayı, sanatı, insanın varoluş amaçlarını, sevdiğim insanların mutluluğunu, güzel bi şarkı dinlemeyi, bir film hakkında saatlerce konuşmayı, kendimi iyi hissetmeyi, dalgaların sesini dinleyerek kucağımda güzel bir kitapla şezlong altında mayıştığım öğleden sonraları, en yakın arkadaşımla içtiğim sade türk kahvelerini çok ciddiye alıyorum.
5.
Sözlükteki 25+ yaşın yaptığıdır. Troll bir başlık açarsın, hemen sinirlenir bu hanımefendiler. Sözlük formatına aykırıymış da bilmem ne. Ama kendisi her gün duygu özaslan başlığına 5 nefret içerikli entry girip akışı işgal etmekte hiç bir beis görmez. Sorsan sözlüğü sadece bilgi alışverişi için kullanıyordur.
Süslülerin şu an tırnağındaki oje gibisinden bir başlığa trollük olsun, insanlar bir anlığına gülümsesin diye "faber castell daksil" yazarsın, bu hanım abla hemen atar yapar. Eksi vermek onu tatmin etmez ve bir de özel mesajdan taciz eder, Mizahtan anlamadığı gibi seni ciddiyetsizlikle suçlar.
(gizlinot: Bu verdiğim örnekten bağımsız olarak) Yeni nesil ironiyi havada kaparken bu eski nesil mi diyeyim, sözlüğün kahramanları mı diyeyim her ne ise her şeyi ciddiye alır ve savunmaya geçer.
Ablacığım bi salın ya. Akışına bırakın her şeye kaşlarınızı çata çata kırıştınız genç yaşınızda. Gülün geçin. Robot değiliz ya sürekli ürün yorumlayalım, elbet alaycı başlıklar olacak ki gülelim yani.
Sevgiler.