1. kedi veya köpek gibi cinslerden bahsedeceksek, özellikle de 1'den fazla sayıda iseler (2-3), çocuk sahibi olmanın müthiş bir (gbkz: demo)sudur diye düşünüyorum.
gecenin köründe uyanmak, uyandırılmak... yerine göre ağlama ve bağırmalara katlanmak. (havlama veya miyavlamasının tonundan hepsinin de ne derdi olduğunu anlayabilirsiniz.)
birbirlerini kıskanmaları, kavga etmeleri, anlaşamamaları... ve onlar arasındaki dengeyi sağlamakla mükellef olmak.
hepsine (gbkz: eşit) sevgi ve ilgi vermek. açık yüreklilikle kabul ediyorum ki bu imkansız, muhakkak arada bazı farklar oluyor. çünkü sevgi, ilgi, alaka ve vaktiniz, sorumluluklarınızın sayısı artarken (gbkz: bölünüyor).
"doktor doktor" (veteriner veteriner) gezmek. her zaman için en uygunsuz gün ve saatlerde hastalanmaları, başlarına bir şey gelmesi. telefonunuzda her zaman için en az 3 veterinerin numarasının kayıtlı bulunması; çünkü hepsi her an acil vakalara bakmıyor.
onların canı yandığında, onlara bir şey olduğunda ya da hastalandıklarında, oturup çaresizlikten ağlamak... uykusuz kalmak! ilacının verilmiş, tedavisinin yapılmış olması fark etmez... onun bir iyileşme süreci var çünkü ve içiniz rahat etmiyor.
kaka/çiş/kusmuk temizlemek... değerli eşyalarınızın mahvolması. suratınıza osurulması ve sizin de buna gülmeniz.
tırmalanmak, hatta duruma göre ısırılmak. bu sebeple sizin de doktora ihtiyaç duyabilmeniz. mamalar, ilaçlar ve hekimlere dünya para saçmak... köpeğinizin en pahalı mamalara bile alerjik reaksiyon göstermesinin verdiği çaresizlik...
sevgileri her şeye değer... ama nasıl bir topa gireceğinizin de farkında olmanız lazım. hayvanlar süs değildir... çocukların da süs olmadığı gibi. her birinin ayrı ayrı, bambaşka kişiliği ve karakteri var. istemedikleri hiçbir şeyi de nihayetinde yaptıramazsınız. hayvanlar ve küçük çocuklar arasındaki paralellik şaşırtıcı olup daha böyle bir sürü yönden uzar gider...
Burada bana (kalbime) en zor gelen şeyse şu: onları "diğer insanlardan" korumak zorunda olmak... ve yerine göre sizin de bu hususta yetersiz kalabileceğiniz gerçeği.
Terrier cinsi köpeğimi öylece ölmüş, yerde yatarken bulduğum zaman, çığlık atıp ağlama, kendimi koyverme arzumu bastırarak ilk muayenesini benim yapmış olmam. Sebep? - Birinin bahçemize zehirli et/mama atmadığından ve onun da bunu yemiş olmadığından emin olmak... Öyle bir şey tespit etseydim, dünyasını başına yıkacağım 1-2 kişi var çünkü burada etrafta... Ki bu tahmin ettiğiniz tehditlere girer. Onların iyilik sağlık ve can güvenliği için, Bilmediğiniz veya kontrol edemeyeceğiniz tehditler, bahçe bile olsa dışarısıyla temasları olduğu müddetçe mevcuttur. ~ ölümünü şüpheli görmememe rağmen köpeğimin otopsi sonucu gelene kadar rahat edemedim... (maalesef 10 yaşında kalp krizinden gitti.)