her konuyu siyasete bağlamayın diyen insan

1. yüksek ihtimalle belli bir partinin destekçisidir. söylediğiniz sözler ona dokunuyordur ve anlaması kıttır. kendi kendine düşünemez ve bir koyun sürüsü edasıyla nereye çeksen oraya gider. aklı karışmasın diye sizi dinlemek istemez. düşünme yetisini kaybetmiştir.

sende haklısın yol yaptılar . . . hı hı hı

ukte: (yazar: kopuksuzkahve)

2. Her konuyu penguenlere bağlamamızı isteyen kişidir.

3. böyle de bir başlık varmış.

şu an siyaset o kadar önemli ki, yediğimiz içtiğimizden, giydiğimiz kıyafete, aldığımız makyaj ürününe, yaşam tarzımıza, yazdığımız şu sözlüğe, kullandığımız internete kadar her şeyle o kadar ilgili ki. rejim toptan değişirse bir bakmışsınız yazacak sözlük de bulamamışsınız.

4. uzayda yaşıyor herhalde dediğim bir insan türü. siyaset hayatın kendisi nasıl bağlamayalım? parayı atm'den çekiyorsun eve gidene kadar üç parça şey alıyorsun para bitiyor. az önce bir yazar da girdisinde yazmış insanlar gereksiz hiçbir şey almadığı halde aldığı maaşla geçinemiyor. aileler evlatlarını okuturken zorlanıyor. habire bir şeylerden kısmak zorunda kalıyor ki, zaten öyle kısıtlama yapılacak bir yaşam da sürmüyor toplumun büyük bir kısmı. kalbur üstü tabakayı saymıyorum bile onlara göre kolay her şey. bunlar sadece ekonomik açıdan siyasetle ilgili olanlar.

geçelim sağlık sistemine nereden tutarsak tutalım elde kalıyor. hepimizi hasta etmeyi amaçlamış bir sistemin zorunlu birer parçasıyız. onu geçtim eğitim desen o da aynı şekilde. hatta daha büyük bir yara. oradan sosyal güvenlik sistemine geçelim işte o gerçekten berbat. zaten bizde en arada kalmış, en yamalı yorgan misali bir şeyler yapılan alan da bu çünkü.

iş ve istihdam konularına geçelim desek iş zaten yok. çünkü yatırım yapılan bir ülke değiliz. belli alanlarda yatırım olmayınca da hazıra da dağ dayanmıyor haliyle.

güvenlik, hukuk, eşitlik, sosyal adalet bunların hepsinin içinin bomboş olduğu bir ülkede yaşıyoruz. herkesin tek sorunu dönüp dolaşıp geliyoruz geçim derdi. bugünden ertesi günün derdine düşmüş durumdayken, olmayan milyon dolarlarımızı, gemiciklerimizi, bırakalım da herkes pırlantalarımızı konuşsun diyemiyoruz tabii.

siyaset öyle bir şey ki, ekonomi başta olmak üzere her alanla organik bağları olan bir sosyal bir bilim. doğal olarak da onun uzantılarını her yerde bizzat yaşıyor ve görüyoruz. bunu göremeyen insan ya görmemek için gözlerini kapatmıştır ya da algılarında ciddi bir sorun vardır. başka türlü bir ihtimal veremiyorum çünkü ben.

5. İş yerimde var böyle birisi. Çalıştığımız işyeri politik olarak hükümete yakın fakat çalışanlar arasında muhalif çok kişi var. Kim ne zaman politik bir eleştiri getirecek olsa bu politika sevmeyen arkadaşımız başlıyor bir güzel hükümeti övmeye, arkasından bir reis güzellemesi ve sonunda “ben aslında bu konuları konuşmayı hiç sevmem” diyerek kapanış.

En sonunda çektim bunu köşeye. Dedim ki bak sevmem diyorsun ama en çok sen konuşuyorsun. Karşındaki insanlar senin ses tonunda konuşamıyor çünkü ekmek parası. Sen konuşabildiğin için konuşuyorsun, burada ben ya da şu laf yetiştirdiğin insanlar akıllarından geçenin çeyreğini söylesek başımıza neler gelir sen de biliyorsun. “Ne gelecek abi başınıza, abartmayın” dedi. Dedim al bak sana yazıp verelim ne söylemek istediğimizi sen konuş bunları bizim yerimize. Ortamlarda konuş, twit at. Biz ziyaret ederiz seni içerde. İnsanları sindirdiniz, ekmeğiyle, özgürlüğüyle korkutulmuş insanlar susuyor. Eğer özgürlük var diyorsan bir hafta muhalif takıl ispat et dedim. O günden beri sesi çıkmıyor.

6. "sen ne istiyorsun ona bağliyim?" diyebilirim ona

siyaseti de düşüncelerimizi de konuşabilmeliyiz, tabii karşıdakinin söyliyecek bir şeyi olmadığında böyle tepkiler verebilir