1.
devamı şöyle gelişir; "ha nası karışamaz, ben şu şekıl giyinirim, şu bayan şu şekıl giyinir şu şekıl giyinir. başörtü kurban olduğum ya resulallahtan gelebilir fakat, lakin ki, öyle değildir"
evet ezberimde dndkdm ve ne zaman biri yaptığım bi şeye burnunu soksa bunu söylerim.
2.
hayat felsefem. (gizlinot: swh)
bu cümleyi duyunca adama sarılmak istemiştim. (gizlinot: swh)
bence de karışmayın artık ya, bi yeterin, rahat verin gerçekten.
tabela halinde sırtıma assam yetmez, geyiği bir tarafa bırakırsak öyle önemli bir söz benim için. nefret ediyorum yaşam tarzıma karışılmasından da, başkasınınkine karışmaktan da. hep böyle değildim. lise ve üniversitede (maalesef) her şeyin en iyisini bildiğime inanırdım. akıl verme, yol göstermeye çalışma, hadi itiraf edeyim sözümü dinletme takıntım falan vardı.
ne pişirdi beni bilmiyorum ama geçti.
hayatımda en sevdiğim insan kız kardeşim, (eğer sonucu çok kötü olacak, ne bileyim kendine zarar verecek bir şey yapmıyorsa) ona bile karışmam asla. hayat onun hayatı, yaşasın gönlünce.
bir işimde böyle değilim, karışırım çünkü karışmak zorunda olduğum bir işte çalışıyorum ama o ayrı. oradaki hedef bambaşka.
vermeee, akıl verrmme, karışmaaa demek istediğim çok akrabam var.
3.
anlatım bozukluğu içeren cümle.
doğrusu kimsenin hayatına kimse karışamaz.
4.
yurdumun insanlarından birinin bir röportajda söylediği ve anlatım bozuklu komik fenomen olan cümle. belki düzgün anlatamamış ama doğru konuşmuş arkadaş. kimse kimsenin işine karışamaz tabi. o işi niye yaptı ne düşünüyor ne yaşıyor bilemeyiz. hiç bir şey uzaktan görüldüğü gibi değildir.
6.
adam yanlış kurdu cümleyi diye gülüyoruz ediyoruz da, biraz düşününce kastettiği şeyi "harbi lan" oluyor insan.