yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (7)
    • medya (13)

    1. gidilecek en uygun zamanın ekim-şubat arası olduğu, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesidir. mart ayı itibariyle sıcaklıklar artmaya başlar ve yazın dayanılmayacak boyutlara gelir. temmuzdan itibaren de muson yağmurları başlar. bunlara ek olarak bir de inanılmaz, katlanılmaz bir nem vardır. tabi ülkenin en kuzeyleri daha dağlık bölgeler olduğu için sıcaklık durumu oralarda geçerli değildir.

    (link: https://www.youtube.com/watch?v=8Sn_jFlcSYw şu tanıtımı) seyredip de bu ülkeyi merak etmeyecek, gitmek istemeyecek insan yoktur diye tahmin ediyorum. ben de 2010 senesinde, 1.5 ay boyunca güneyden kuzeye gezdim ülkeyi. burası hakkında söylenen bir söz var "expect unexpected"(gizlinot: "umulmayanı um" gibi birşey ). gerçekten de çok doğru! öyle bir ülke ki, her türlü zıtlığı bir arada görebiliyorsunuz. "yok artık" diyeceğiniz şeyler gözlerinizin önünde gerçekleşiyor. rengarenk, fantastik, bazı yerlerde 1001 gece masallarından fırlamış gibi ve hala 50-60 sene öncesini yaşayan bir ülke burası. sanki zaman bir yerde durmuş. gündelik hayata karışınca o ilaç, bilişim ve hatta otomotiv sektöründe iddialı olan kısmından bir şey göremiyorsunuz. fakirlik var çok fazla. ayrıca, giden pek çok insanın söylediği gibi gerçekten çok çok pis bir ülke. doğrudüzgün bir kanalizasyon, çöp toplama sisteminin olmaması ve insanların da bu konulara hiç mi hiç önem vermemesi, yerleşim yerlerinin çoğu yerinde çöp yığınlarıyla karşılaşmanıza neden oluyor. caddeler, sokaklar da bu nedenden dolayı her zaman çöp v.b. atıklarla dolu. tabi tuvalet kültürlerinin de etkisi var bunda. çünkü ülkenin erkekleri her noktaya işemeyi gayet doğal bir hareket haline getirmişler. örneğin siz trenle yolculuk ederken, trene karşı durup rayların üzerine umarsızca işeyen, bir de sırıtan adamları görmeniz çok olası.

    ülkenin çok büyük bir bölümü(gizlinot: %90 civarı diye biliyorum ) vejetaryen tabi. bu yüzden yemek yiyebileceğiniz çoğu mekanlar da öyle. bir de "pure vegetarian" kavramı var hintlilerde. eğer yiyecekler yumurta içermiyorsa, bu sınıfa giriyor. tabi mensubu oldukları dine göre çok çeşitlilik gösteriyor vejetaryenlik kavramı. sanırım ülkeyle ilgili en güzel şeylerden birisi yemekleri. bol miktarda baharat kullanılan, çok geniş bir mutfakları var. buharda pişmiş pilavları olmazsa olmaz. acı sevmeyenler için yemesi biraz zor yemekler ama gerçekten muhteşem. yani şöyle ki, sırf yemekler için gidilebilecek bir ülke bence. ama tabi o pisliğin içinde hijyen kuralları uyarınca güvenli yemekleri bulmak bazen zor olabiliyor. sonuçta turist sözlüğüne girmiş olan "delhi belly"(gizlinot: diare, ishal ) denen bir şey var. dikkat etmek lazım.

    ben belki herkesin anlatmayacağı fakat gidince mutlaka tecrübe edilecek ve insanı şaşırtabilecek kısımlarından bahsetmek istedim. daha çok şey var tabi ama ilk aklıma gelenleri yazdım fazla düşünmeden. o kadar farklı bir kültür ki, orada olduğunuz her an mutlaka şaşıracağınız bir şeyler oluyor veya görüyorsunuz. herşeye rağmen; bu otantikliğini ve enteresanlığını kaybetmeden kesinlikle gidip görülmesi gereken bir ülke. ben bir kere daha gitmek istiyorum; ama bu sefer en en kuzeyine. görsellere de bizzat tarafımdan, 2010 senesinde Hindistan'ın farklı şehir ve yerlerinde çekilmiş fotoğrafları ekliyorum.

    25 haziran 2015 11:14

    2. Hindistanı çok merak etsem de hintlileri sevmiyorum. Irkçılık yapmak istemiyorum ama yok yani o derece kendilerinden bezdirdiler.

    Ama vedic astrolojisi ve matematik sistemleri hayranlık uyandırıcı gerçekten. Sırf bunun için bile gitmeye değer.

    Neyse Dünyanın en pahalı evi de burdaymış ama fakirlik de burada yanyanalar. Bbc'nin mother ganga(ganj) diye bi belgeseli vardı ki muhteşem bi şey ganjın doğuşunu anlatıyor. Sonra google aratsan görsellerde o nehirin şehirlerde pislik içinde olduğu görülüyor.

    Hint yemekleriyse güzeldir hele bi mango lassisi vardır ki tadından yenmez.

    22 şubat 2016 01:13

    3. Dünyanın kara deliği olarak tanımladığım yer. O pisliği, o baharat kokusu, o yemek yapılış şekilleri ve o her bişisiyle uzak olsun dediğim yer.

    http://www.arkitera.com/gorus/561/hindistan-i-anlamak

    http://www.chinasmack.com/2010/pictures/filthy-india-photos-chinese-netizen-reactions.html

    22 şubat 2016 02:17


    4. Adamlar sefalet içinde ama mutlu. O kadar imkansızlıklara rağmen çok zeki ve kendini yetiştirmiş mütevazı insanları var. Hobi olarak doktorluk yapan mühendisini gördüm, kendisini görseniz ilkokul mezunu fakir amca dersiniz, ama Avrupa'daki en iyi üniversitelerden birinden hocaydı... Bizim hocalar selam bile vermeyi bilmezken adam her ders arası özellikle sessiz sakin içine kapanık öğrencilerin yanına gidip onları konuşturup vaktini onlara bişeyler anlatarak geçirirdi.

    Filmlerde de aynı bilge tipleri görüyorum. Demek ki bu onların toplumunda olağan bir durum. Keşke pisliği, sefilliği olmasa... Hemen giderdim.

    22 şubat 2016 02:52 22 şubat 2016 02:53

    5. nüfusunun 2020'ye kadar çin nüfusunu geçeceği yönünde tahminler olan ülke. her ne kadar sosyal yönden çok zayıf olsalar da ekonomileri fena durumda değildir. hatta rusya ve çin ile birlikte yükselen ekonomiler grubunda ilk üçte gösterilir.

    22 şubat 2016 02:53

    6. tecavüz haberlerinden dolayı iğrendiğim ülkelerden biri. ama asla bir hintliyi aşağılamam. iyi veya kötüdürler diyemem. çünkü ben her insanın farklı olduğunu ve herhangi bir ülkeye göre maledilemeyeceğini düşünüyorum. kesinlikle düşünmüyorum gitmeyi. yıllar önce genel cerrahi asistantılığı yapan biri ile tanışmıştım arkadaşım vasıtasıyla. arkadaşım ona yakındı benim bir samimiyetim yoktu. dışarıdan kötü bir insan gibi durmuyordu. ama ingilizcesini dinlemek beni yoruyordu nasıl aksan. onun dışında dönemimde hintli kızlar oldu. mütevazi insanlar gibi duruyorlar. kimisinin ingilizcesi daha düz. aksanları dışında ingilizceleri gerçekten çok iyi. sanırım hepsi liseyi ingilizce okuyor veya benim denk geldiklerim hep öyleydi. ama bir tane kız vardı hintli ingiltere'de yaşıyor, her konuda bir yerlere sıkıştırırdı ingiltere'de yaşadığını. hintli ismini kullanmıyordu, adını daha avrupayi bir isim söylüyordu. sınavlarda yüksek not almak için ağlardı.

    22 şubat 2016 10:43

    7. Dünyanın ilk trans bireylere özel yatılı okulunun açıldığı ülke.

    30 aralık 2016 14:20