hukuk okumak

1. Hukuk fakültesine girilmesinin akabinde minimum 4 sene devam ettirilerek sona erdirilmesi mümkün olan eylem. (gizlinot: Tanıma bak bee)

Genel olarak yurtdışında okuması son derece zor olan bölümlerden biridir hukuk. Mezuniyet sonrasında verilecek kamu hizmetinin önemi düşünüldüğünden dolayı nitelikli bireyler yetişmesi ön planda tutulmaktadır.

Ülkemizde de 8-10 yıl öncesine kadar nispeten daha nitelikli öğrenciler barındıran fakülteler bulunmakta iken günümüzde hukuk okumak artık marka bir ürün kullanmak gibi hava atma aracına dönüşmüştür. Bunun başlıca sebebi ise son 5 yılda amip gibi çoğalan vakıf üniversiteleridir. Bundan öncesinde iyi hukuk fakülteleri devlet ve vakıf olmak üzere ayrı ayrı bir elin parmaklarını geçmezken bugün adını dahi bilmediğimiz üniversitelerin hukuk fakülteleri vardır.

Vakıf üniversitelerinin temel amacı eğitim değil kazanç olduğundan dolayı ilk kurdukları fakültelerden biri hukuk olmaktadır. Çünkü adı dahi öğrenci çeker, tercihlere yazdırır, kontenjanı boş kalmaz. Üstelik laboratuvar gibi maddi yatırımlara ihtiyacı yoktur, temiz kar ettirir.

Bugün üniversite sınavında 100 binlerdeki sıralamasıyla öğrenciler hukuk fakültesine yerleşebiliyorsa bu kendi adlarına sevinmeleri değil üzülmeleri gereken bir durumdur. Nitekim bu arkadaşların bir çoğu hukuk okuduğunu zannederek kendini avutmaktan başka bir şey yapmadığının farkında bile olamayacaktır. Ülkenin geri kalanı ise zaten derdine yansındır.

Nasılki tip okuyan öğrenciler için belli bir standardin altına düşülmemesi gerekiyorsa hukuk okuyanlar için de öyle olmalıdır. Verilecek olan en temel ihtiyaç olan kamu hizmetlerinden biri iken bu kadar ayağa düşürülmesi uzun vadede herkes için zarardır.

Ukte sahibi: (yazar: sevv)

2. Devlet okulunda hocam 50almam lazım diyince geciyorsak, ne kadar ogrenci o kadar kagıt deniyorsa benim bu alttaki derslerim neden:( (gizlinot: swh) ben bu vakıf ünisiymis suymus buymus hic önemsemiyorum ya. Eger savcı hakim olacaklarsa sınavı kazanmıstır hak etmistir, ha bunun haricindeyse kotu olan piyasadan silinir basittir. Ve Hukuk okumak ekleyecegim görseldir benim icin.

3. Sadece bir sene dayanabilip bıraktığım şey. Çok da mutluyum hayatımın en doğru kararı. Şimdi herkes "oo hukuku mu bıraktın hem de istanbul Üniversitesi?!?" tepkileri verse de içimden bir "Anlayamazsınız" çekip yoluma devam ediyorum.

4. "Okudum, kabul ediyorum" yazan sikim sokum kullanıcı sözleşmelerini gerçekten okumaktır.

Bölüm hakkındaki gerçek görüşlerimi ise saatin 3 olmadığı ve benim dilediğim zaman uyuyabildiğim sınav dönemi olmayan bir gün anlatmak isterim.

5. Nihal ve bahar candan kardeslerinin yaptigi eylem.turkiyenin nasil bir ulke oldugunu varin siz dusunun artik.

6. nereden başlasam bilemedim..

hukuk okumak;

-sınav döneminde "hmm kitap 790 sf, sınava 1 ay var her gün 50 sf okusam, son 15 gün ikinci ve üçüncü turu atarım." diye hesap yapmaktır.

-derste yaşını başını almış, söylediği sözcüğü kendi bile zor duyan profesörleri duymaya çalışırken ağız okuma metodunuzun gelişmesidir.

-1000 sayfalık tüm kitabı toplamda 100 sayfada özetleyebilmek gibi bir başarıya eriştiyseniz sizden mükemmeli yoktur. hele bir de "notun notu" dediğimiz 20-25 sayfalık not çıkardıysanız ve utanmadan "hap not"dediğimiz tablolama-şemalandırma metoduyla onu da 1-2 sayfaya düşürebildiyseniz siz olmuşsunuz demektir. genelde 3. sınıftan sonra görülebilen bir başarıdır.

-arkadaşınızla sınav yanıtlarınız aynı olmasına rağmen siz 20 aldıysanız hocanın size "yorumunu beğenmedim" deme lüksü vardır.

-bir halt bilmediğiniz bir sınavda çok sağlam edebiyat parçalamış ve laf salatası yapabilmişseniz ve o cevap kağıdı 10 küsur sayfalara çıkmışsa her an 100 de alabilirsiniz 0 da. burada hocanın tarzını ve bakış açısını kestirmek önemlidir.

-hukuk okumak, 1. sınıfta medeni hukuk dersini ne kadar zevkle ve aşkla dinliyorsanız 4. sınıfa gelince en heyecanlı derste bile kendinizi uyuklarken veya mezuniyet hesapları yaparken bulabilirsiniz.

-hukuk okumak adeta gerçek dostunu sınav zamanı anlamaktır. kimin notu en iyi o kişiyi öğrenir ve peşinde koşarsınız, notunu size vermez gider en sevmediğiniz birine verir. en sonunda kendi notunuzu kendiniz çıkarırsınız.

-hukuk okumak, sınav döneminde en samimi arkadaşınızın "çıkmış sorular"ı bulduğunu ama size vermediğini sınavdan 10 dk önce öğrenirsiniz ki o zaman deymeyin o cehennem azabına! hem dostunuzdan hem de o dersten olursunuz!

-hukuk okumak, ders çalışmak için maksimal sükuneti sağlamaya çalışmaktır. evde herkesin uyumasını beklersiniz ve dışardan geçen çöp kamyonu bile dikkatinizi dağıtabilir. bu nedenle gece 02:00- 06:00 en güzel ders çalışma dilimidir. uyku muyku hak getire.

-hukuk okumak renkli ve fosforlu kalemlere yatırım yapmak demektir. o kitapların artık renkten görünmemesi ve mürekkepten dolayı yumuşayan sayfaların çarşaf gibi dolanması demektir.

-sınava kitaptan fosforlu kalemle çizerek çalışıyorsanız ve "sadece önemli kısımları çizeceğim" diye başladıysanız kitapta çizilmemiş tek bir kelime bile kalmaz çünkü size hepsi önemli gelir! son sınıflara yaklaştıkça işin kurdu olursunuz. nokta atışı yaparcasına çalışırsınız.

-hukuk okumak, hocanın kitaptaki dipnotlardan da soru sorabilme ihtimalini bilmek ve buna göre gardını almaktır.

-hukuk okumak kopyacılıkta sizi inanılmaz geliştirir çünkü kopya hazırlamaya kalksanız öyle başka bölümlerdeki gibi bir kaç satır şeyi yazmanız yetmeyeceğinden tüm kitabın kopyasını hazırlayabilmek için düşünürken adeta einstein e dönüşürsünüz.

-hukuk okumak güzeldir, gurur verir insana. ama bir akrabanız veya arkadaşınız size bir şey sorduğunda şayet bilmediğiniz yerden sorarsa panik olursunuz sanki sınıf arkadaşlarınız biliyormuş da siz orayı kaçırmışsınız gibi hissedersiniz. halbuki fakülteyi 15 yıl boyunca 3 kez okusanız da mesleğe geçince öğreneceğiniz şeyler vardır hiç boşuna üzülmeyin.

-hukuk okumak, iktisadi ve idari bilimler fakültesinde okuyan arkadaşınızın 100 sayfalık "hukuk başlangıcı" kitabını görünce ona özenmektir. onun saatlerce anlayamadığı hukuk başlangıcı kavramlarını yarım saatte kendisine anlatabilmektir.

-hukuk okumak size haklarınızı öğretir evet, en basiti de yıllardır medyadan duyduğunuz kavramları anlamlandırırsınız adeta aydınlanma yaşarsınız.

-hukuk okuyan öğrenci daha okulu bitmeden "ne avukatı olacaksın?" sorularına maruz kalır ancak ne yazık ki bizim meslekte tıptaki gibi branşlaşmanın olmadığını anlatana kadar göbeğiniz çatlar..

-hukuk okumak imza taklit yeteneğinizi de geliştirir. zira derse gelmeyen yaklaşık 8 arkadaşınız için imza atmak durumunda kalırsınız ve zaten en az 150 kişi olan amfide eksikler hiç de anlaşılmaz. ha bazı hocalar dersin sonunda imza sayısı ile kişi sayısını kıyaslayarak rastgele bir isim okur listeden ve o isim sınıfta yok ama imzası atılmış ise kafanızı sıranın altına gömün.

-imza taklit yeteneğinizin geliştiğini belirtmiştim. zira bu yetenek, sizin meslekte de işinize yarar. bilimum "aslı gibidir"ler "yetki belgesi imzaları"nda işinize yarar. şuanda taklit edemediğim imza yok öyle söyleyeyim.

-hukuk okumak kitaplara da yatırım yapmaktır. şayet öğrenciyken güzel kitaplar edindiyseniz meslekte bile işinize yarayabilir. -kanun değişse bile bir şekilde yarar-

-hukuk 1. sınıftayken ailenizden "savcı/hakim olacak benim çocuğum!" nidaları şeklinde beklenti dolu söylemler duyarsınız. ancak aradan geçen yıllar sonrasında bu söylemler; "avukat olacak" ve uzatmaları oynarken de "okul bitse de bir baltaya sap olsa" söylemlerine dönüşür.

-hukuk okurken büyük bir idealizm ile öğütülen benlik ve karakteriniz, mesleğe başlayınca çok büyük bir hayal kırıklığı ile umutsuzluğa dönüşür.

-büyük ideallerle başladığınız hukuk fakültesini bitirince meslekte ilk zamanlarda umutsuzluğa kapılmayın sevgili meslektaşlarım. zira zamanla alışıyorsunuz... hepsi geçiyor..

bu başlığın bir de "avukat olmak" versiyonu olursa orada da mesleğin ne demek olduğuna dair izlenimlerimi nacizane yazabilirim. okuyan tüm süslülere kolaylıklar diliyorum.

edit: imla

7. (bkz: ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi )

8. Söylemesi çok zor değil mi ya. Huku kokuyorum gibi çıkıyo

9. hukuğun her alanını sevecek kadar mevlana bir insan tahayyül edemediğimden lisansını yapmak ömür törpüsüdür diyorum. mesela bendeniz anayasa, uluslararası kamu, en çok da AB hukuku ve insan hakları derslerinde şahlanırken borçlar, eşya, ticaret hukuku derslerinde birinci sınıf bir embesile dönüşüyor idim. gitti gelmez o günler çok şükür, 2006 ağustosundan beri aühf'nin önünden geçmemek için yolumu değiştiriyorum.

ama sevdiğiniz alanda iyi bir üniversitede yüksek lisans yapıyorsanız inanılmaz zevklidir. bu gözler deniz ticaret hukuku tezi yazarken zevkten dört köşe olanlar gördü.

10. Bu yola taa 7 yaşımda avukat Elif'in caka satmasını görünce baş koydum,tabii okula başlayınca gözlerim kan çanağı olduğu halde hala 500 sayfa kitabı bitirmeye çalıştığımı da gördüm ama olsun zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır be sözlük swh