hurts

1. ay bu kibar ingiliz beylerinden sözlükte neden hiç bahsedilmemiş. Theo Hutchcraft ve Adam Andersondan oluşan dev kadroyla harika bir grup Hurts. hele Theo Wondeful Life klibinde bir bakış attı kalbimi yaktı ki sorma. ingiliz aksanını ve hayranlığını klişe bulan ben kendisine fangirllük yapabilirim ama hanımefendi kişiliğim dolayısıyla yapmıyorum.

en içl,i en güzel bulduğum şarkıları the water bu arada ve canlı olarak en nadir çaldıkları şarkılardan biri de o. bebeğimin kıymetini daha çok bilin.

2.

hm, neyse efenim. miracle, exile, some kind of heaven , blind, wonderful life ve tabii ki somebody to die for severek dinlediklerimden.

not: bu grupla tanışma hikayemse evde digitürk ya da dsmart'da her kanalda istisnasız her reklam arasında 'wonderful life'in klibini vermeleriydi. bir süre sonra nefret etmiştim ama grubun diğer şarkılarını keşfetmeme öncü olmuştu. o gün bugündür dinlerim.

3. theo david hutchcraft ve adam david anderson adlı iki ingiliz yakışıklı delikanlıdan oluşan manchesterlı synth-pop grubu. tanışma ve grubu kurma hikayeleri çok ilham vericidir zira grup üyelerinden ikisinin de daha önce bir müzik geçmişi ya da bu yönde bir kariyer çabası yoktur.

2005 yılında saat gece 4 civarı manchester'da bir bar çıkışı iki tarafın arkadaş grupları kavgaya tutuşur ama theo ve adam kavgaya dahil olamayacak kadar sarhoşturlar. onun yerine arkadaşları dövüşürken oturup müzikten konuşurlar ve o gün bir grup kurmaya karar verirler ve başarısız olan 2 grup macerasına rağmen o gece verdikleri karara sadık kalarak 2010 yılında 20 pounda çekip youtube'a koydukları  wonderful life klibi ile farkedilirler. ondan sonra sony almanya tarafından albüm teklifi gelir. wonderful life için çekilen profesyonel videoda da aynı dansçı kadınla çalışmak isteseler de kadının iletişim bilgileri olmadığı için ona ithafen bir video çekerler. çok da güzel bir videodur. adam zaman zaman instagramda takipçilerin sorularına cevap verdiği oturumlar düzenler bir tanesini ben de yakalamış ve sormuştum hiç tanımadığın biriyle grup kurma fikrinin iyi bir fikir olduğuna nasıl kanaat getirdin diye. o da içgüdü diye yanıt vermişti. bildiğim kadarıyla tanıştıklarında theo university of salford'da mühendislik öğrencisidir. grubun adını hurts koymalarının altında yatan sebep de ünlenene kadar kıt kanaat geçinerek rezil bir bodrum katında müzik yapmaya çalışmaları. hatta adam'ın yatacak bir yeri olmadığı için theo'nun kanepesinde ikamet ediyormuş o yıllarda.

kendileriyle tanışmam ingiliz gruplarını sevdiğimi bilen kuzenim vesilesiyle oldu. ama ilk dinlediğimde çok da ehemniyet vermedim ben bunlara dinlemedim bir daha. sonra aradan aylar geçti ansızın aklıma düştü bu grup. bir dinlemeye başladım duramadım adeta. bir müddet sabah akşam sadece onları dinledim. bunda theo'nun paçalarında akan karizması ve huzur verici sesi de etkili muhakkak. and içmiştim canlı canlı izleyeceğim diye 2013 rock'n'coke da izleyemedim maalesef ama ikinci albümün turnesinin londra ayağında en ön sıradan izledim. sahne performansları da çok tatmin ediciydi. enerjileri çok yüksekti. theonun sesi ve performansı başarılıydı. bir de kendisi yakından daha da yakışıklıydı. surrender turnesi için vizesiz ülkelerden rusya'ya gitme fikri oluşmuştu bahaneyle de gezmiş olurum demiştim ama rusya yamuk yaptı

grubun 3 adet albümü var. happiness exile ve yakın zamanda çıkan surrender. hiçbir albümü birbirine benzememekle birlikte benim favorim hala happiness.

happines albümünden en sevdiklerim wonderfull life başta olmak üzere;

 evelyn

 unspoken

 sunday

 iluminated

 better than love

exile favorilerim;

 blind

 help

 the road

 guilt

 heaven

 cupid

şimdilik surrender favorilerim;

 link

 lights

 wings

 rolling stone

 slow

 weight of the world

ps. ilk görsel hurts'ün hurts olmadan önce daggers adıyla müzik yaptıkları yıllara ait. adamın yanındaki theo değil çok benzeyen kardeşi  jak hutchcraft o yıllarda theo  şu şekildeydi

4. wonderful life isimli şarkılarında geçen "so she throws him at the wall and kisses burn like fire, and suddenly he starts to believe" cümlesine hem anlam, hem de fonetik olarak takık olduğum ingiliz müzik grubu.

5. bu adamların her şeylerinden kalite fışkırıyo. müzikleri, sözleri, klipleri, sesleri, konserleri, giyinişleri.. belki de ingiliz oldukları için böyle hissediyorum bilmiyorum

ayrıca bence şarkılarını kulaklıkla dinleyin. çok ince detaylar var

6. konserlerine giderek kendime büyük bir iyilik yaptım. uzun zamandır aşık olduğum, severek dinlediğim ingiliz grubu <3

7. "miracle" şarkıları ve klibi efsanedir. ingiliz soğukluğu ve coolluğu paçalarından akıyor resmen. 5-6 yıl önce delicesine dinlerdim, dinleyin dinletin.

tanım: kaliteli müzik yapan ingiliz grup.

8. İki yıl önce konserlerine gittiğim, izlemekten ve dinlemekten çok keyif aldığım grup.

Konserde o kadar çok rus fan vardı ki, sanki konseri istanbul'da değil de rusya'da izlemişim gibiydi. bir de tabii ki, bu ruslar uzun boylu oldukları için theo'nun attığı tüm beyaz gülleri havada yakaladılar. dargınım o rus kızlara.

dinlememiş olanlara öneriler:  some kind of heaven  wonderful life