hypatia

1. Bu kadar anlamlı ve güzel bir nick seçtiği için kendisini tebrik ediyorum :)

2. (no: 0) Göçmenlik gururu için içimden geçen her şeyi kelimesi kelimesine yazmış süslümüzdür.

3. çoğu girdisini artıladığım, düşüncelerini ve ifade tarzını beğendiğim, aklı başında bir yazar.

lakin başlığını görünce fark ettim ki aklımda sadece (gbkz: selahattin demirtaş)ı "tanımlamalara doyamadığı" girdisiyle yer etmiş bir selosever olarak kalmış.

4. kendisiyle ilişkimize bayılıyorum.

Hayır, çok iyi anlaşmıyoruz; çok iyi anlaşamıyoruz. Anlaşamamayı bilmek daha önemli bence; benle aynı zevklere ve düşüncelere sahip insan bulmak zor değil, farklı düşünen insan da bulmak zor değil. Ama farklı düşünüp kaliteli argümanlarla tartışabilen birini bulmak zor.

Bir konuda uzlaşılamayan kişiyi düşman belleme gibi bir adet oluşmuş sözlükte. ama biz hypatia'yla tartışırız, anlaşamazsak konu orda kalır; bir saat sonra alakasız bir konuda konuşuruz. Seviyorum.

5. kendini bu ülkeye bu tarihe bu kültüre ait hissetmediğini düşündüğüm yazar. istanbul'un fethi hakkında o çok övündüğünüz şeklinde kendini dahil etmeden bahsedebilmesinden ve sözde ermeni soykırımını kabul etmesinden yaptığım çıkarım bu.

(gizlinot: ne yaptıysam girdimi kabinden çıkartamadım. halbuki sadece yazarın girdilerinde yazdıklarını bir araya toplamıştım. üç noktalar hatıra kalsın kabine gitmeden önce girdiyi okuyanlara)

...

...

...

6. o haberi ben de hatırlıyorum. hatta yorum yaptığımı, o zamanki tartışmaları da hatırlıyorum. haberde türk askerlerinin sözde kullandığı ve harabeye çevirdiği iddia edilen eve girilmiş fotoğraf bilmem ne çekilmiş yok evde prezervatifler, kadın iç çamaşırları varmış, türk askerleri oradaki kadınlara tecavüz ediyormuş bilmem ne rezil bir haberdi yani. bence hypatia ilk önce teröristlerin dağa çıkarıp tecavüz ettiği kadınlara baksın. yine kaçırıp canlı bomba eğitimi verdiği çocuklara baksın. hypatia'nın bu yaptığını asla doğru bulmadım, bulmayacağım da.

bir de, tamam hadi yazar bunu bunu yazmış ve bizlerle paylaştığı bu haberin doğruluğuna inanıyor. yani askerlerimizin oradaki halka zulüm yaptığının, tecavüz ettiğinin gerçek olduğunu düşünüyor kendince. e madem öyle savunsaydın düşünceni arkadaşım, adam gibi sözlerinin arkasında dursaydın. yanlış bir şey yapmadın da neden özür diledin o zaman? dilemeseydin.

ama diledin. çünkü biliyordun bunların bir kışkırtma, provokasyon olduğunu. o haberlerin yalan olduğunu sen de adın gibi biliyordun.

bakın sözlükte akp'lisi de var, chp'lisi de, mhp'lisi de, hdp'lisi de. saygı duyuyorum. gerçekten. ama bir de provokatörler var. milli duyguların, hislerin en hassas olduğu zamanlarda çıkar milleti birbirine düşürürler.

şimdi ben bunları niye anlattım üzerinden o kadar zaman geçmiş. çünkü, bazı arkadaşlar birine sinirlenmiş, gıcık olmuş, gitmiş aylar önce olan olayı sanki dün olmuş gibi konuşup millete yükleniyorlar. yüklenmek için başka bahane bulamamış gibi. sevmiyorsan sevmiyorsun arkadaşım engelle istemediğin insanı. sen niye gelip burada yaygara koparıyorsun, eski meseleleri ısıtıp ısıtıp milletin önüne koyuyorsun. bir kendinize gelin artık ya.

edit: (yazar: spongey )'ın girdisi üzerine düzeltiyorum. evet bahsi geçen asker değil polis özel harekat ve jandarma özel harekat polisleri idi.

7. kendisini gerçekten hiç tanımam, açıkçası paylaştığı haberle ilgili yorumlarını da hatırlamıyorum. bunu başka nereye yazsam bilemedim ama bir şekilde konunun yürüdüğü başlık bu, belki bir iki insanın okuyup sorgulamasına neden olurum diye düşündüm.

öncelikle gereksiz disclaimer: hiçbir terör örgütüne sempati beslemiyorum. bu konularda zaten taraflı yorum yapmam mümkün değil, insan hakları monitörlüğü yapan uluslararası bir kurumda çalışıyorum, her şeyden önce meslek etiğine ters. bu konularda gazete haberlerine fazla itibar etmemeyi de anlıyorum, dezenformasyonun bini bir para çünkü. yalnız güneydoğu'daki sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili olarak mazlum-der (ki kendileri muhafazakar çevreye yakın bir ngo), ihd, human rights watch gibi kuruluşların raporlarını okumanızı tavsiye ederim, tecavüz olmasa da sivil halka yapılan çok ciddi ve tutarlı insan hakları ihlali iddiaları var. avrupa konseyi insan hakları komiseri de geçtiğimiz nisan bölgeye bir ziyaret gerçekleştirmişti, ziyaretin raporu çıktığında ona da bir göz atın. ziyaret sonrası açıklamayı şöyle bırakayım:

http://www.coe.int/en/web/commissioner/-/turkey-security-trumping-human-rights-free-expression-under-threat?inheritRedirect=true&redirect=%2Fen%2Fweb%2Fcommissioner%2Fcountry-report%2Fturkey

bunun dışında aihm de (sizlere çok acı gelecek ama) "bir terör örgütünün aktivitelerine sempati beslemek, o terör örgütü bünyesinde hukuk dışı aktivitelerde bulunmakla bir değildir" diyor. yani kulağa şok edici geliyor ama birinin çıkıp "bence ışid haklı" demesi fikir ve ifade özgürlüğü kapsamına giriyor; meğer ki söylediklerinde nefret söylemine kayan ifadeler bulunsun. tekrarlıyorum, hypatia'nın girdisi nefret söylemi ve şiddete çağrı içeriyor muydu konusunda bir fikrim yok.

söz konusu haberden bağımsız olarak genel olarak türk askeri benim kutsalımdır kafasındakileri de anlamadığımı belirteyim. asker dediğin de bir insan evladı neticede, üzerine o formayı giyince melege dönüşmüyor, iyisi var kötüsü var, ve evet arada sapığı ve tacizcisi de var. otobüste şort giydiği için bir kadını tekmeleyen manyak da bir dönem askerlik hizmeti yaptı sonuçta. ben lise veya üniversitedeyken haftasonları arkadaşlarımla buluşacağım zaman "x mekana gitmeyelim, orada izne çıkan askerler çok oluyor" diye muhabbetler olurdu, basbayağı sözlü, o da olmadı bakışlarla taciz ediyorlardı çünkü. bunu yaşayan bir tek ben olamam herhalde?

bir de haberde bahsi geçenler asker değil özel harekat polisiydi.

8. Ben eski yunanda yaşamış ünlü filozof ve matematikçi olanını anlatmaya geldiydim aslında ama baktım başlığın altı toz duman. Neyse sonra tekrar geleyim bari.

Edit: eksileyen ortalığı tozutanlardan biri galiba.

9. piskopos cylin'in kendisine ithafen söylediği “kadın sessizliği ve uysallığı öğrenmelidir. kadının ne ders vermesine ne de erkeğin üzerinde yetki sahibi olmasına izin vermeyeceğim. suskun olacak ve sessiz kalacaktır. çünkü önce adem, sonra havva yaratılmıştır ve ben seni susturacağım. çünkü sen bir kafirsin, bir cadısın.” sözlerinin ardında çırılçıplak soyularak, taşlanmak suretiyle öldürülen bilim kadını.

370 yılında doğan hypatia aritmetik üzerine 13 ciltlik yorum yaptı. o dönemde kullanılan usturlabin daha gelişmiş bir modelini yaptı. astronomi kanunları eserini yayınladı. dünya aristoyu platoyu ve birçok yunan filozofunu onun sayesinde tanıdı. gökcisimlerinin sınıflandırılması, hidrometrenin bulunmasında ve sıvıların yoğunluğunun belirlenmesinde önemli rol oynadı. hakarete uğrayıp taşlanarak öldürüldüğü yetmiyormuş gibi socrates ecclesiastical history adlı eserinde hypatia'nın parçalanmış cesedinin yakıldığını söylüyor. 2009 yılında yönetmen alejandro amenábar tarafında hayatını anlatan agora filmi çekildi, ilgilenenlerin izlemesini tavsiye ederim.