1. kanuni sultan süleyman'ın nikahlı eşi ve padişah ikinci selimin annesi olan haseki sultan.
avrupa'da Roxelana yada la rossa adıyla bilinir. osmanlı'da kadınlar saltanatı devrini başlatmıştır.
16.yüzyılın en büyük aşklarından birini yaşamış, henüz hayattayken namı avrupa'ya taşmış ve hakkında tiyatro eserleri yazılmış, osmanlı'da en fazla hayali portresi yapılan kadın.
hiç de güzel olmayıp kendisinden çok daha güzel olan o kadar kadının içinde padişahı kendine bağlaması ancak muhteşem bir zeka ve cesaretle açıklanabilir. hiçbir kadının yapmadığı şekilde padişah seferdeyken ona aşk mektupları yollayacak cesareti göstermiştir. sultan süleyman gibi edebi zevki çok yüksek olan bir adamı etkilemek içinde zaten pürüzsüz bir tenden daha fazlası gerekirdi.
sultan süleyman ile aynı dilden konuşup birbirlerine aşk şiirleri yazmışlar sanat, siyaset ve din konuşmuşlardır. bunları yaptıkça kanuni için vazgeçilmez hale gelerek bir kuralı bozdurup nikah kıydırtmıştır.
o zamana kadar hiçbir padişah böylesine büyük bir aşkın başrolü olmadığı için kanuni'nin aldığı her kötü karar hürrem'e yıkılmış, her yüzyılda osmanlı'nın çökmesi - sanki coğrafi keşif, sanayi inkilabı, fransız ihtilali olmamış gibi - ona bağlanmıştır
padişahı tek eşli hale getirmesinin yanında en fazla hayır işi yapan kadın sultandır. kölelikten azat edilip hür bir kadın olduktan sonra mekke, medine ve kudüs'e imarathaneler yaptırmış, istanbul'da haseki sultan külliyesini kurdurtmuştur. kudüs'e yaptırdığı aş evi bugün hala çalışıyor.
açıkçası kendisini suçladığım tek olay şehzade mustafa meselesi. ancak bir şehzadenin katli o zamana kadar olmayan bir şey değildi. her padişah zaten içinde o ikilemi yaşar.
kanuni gibi baba korkusuyla büyümüş, babası ve amcası arasındaki taht kavgasına şahit olmuş, babasının dedesini tahtan indirmesini görmüş bir adamın içinde korkuyu taşıması normal özellikle oğlu hem halk hem askerler tarafından kendisinden çok seviliyor ve her tarafta tahta çıkması dört gözle bekleniyorken.
o korku nedeniyle zaten sadece şehzade mustafa'ya değil bayezid'a da ibrahim paşa'ya da düşman olmuş. sevdiği çocukları hep tahta geçme ihtimali az olan, taht hırsı olmayanlar.
elimizde hürrem sultan'ın yazdığı söylenen isyan mektubu ve kanıt yokken her şeyin kendisine yıkılması bana göre haksızlık.
açıkçası 4 oğlu olan ve zaten 2 kere evlat acısı yaşamış olan bir kadının çocukları için bir şey yapmasını da anlayabiliyorum. kendisi sevilmediği için evlatları da sevilmeyip her tarafta mustafa'nın tahta geçmesi dört gözle bekleniyorken hem evlatlarını hem kocasını kaybetme korkusuyla hayatını yaşamış.
kösem sultan gibi iktidar hırsı olduğunu sanmıyorum, sadece her kadın gibi oğullarının yaşaması ve tahta geçmesini istemiş. safiye kendi torunun ölümünü hazırlamış, kösem kendi oğlunu öldürtmüşken hürrem'in onlara aynı kefede tartılması doğru değil.
güçlü kadının sevilmediği ülkemizde, padişahlar sanki insan değilmiş gibi aşık olamazlar kafasında olan insanlara rağmen ben bu kadını ve aşkını seviyorum. aynı dönemde ingiltere kralı henry'nin bir çok metresi varken, her koşulda bir çok kadınla ilişki kendisine serbest bırakılmış bir adamın tek eşliliği seçmesi bence tarihimizdeki güzel şeylerden biri.
ayrıca merak edenlere ukrayna'da kendisinin bir heykeli vardır. baya seviliyor o taraflarda.
ukte (yazar: mini c )