mihrimah sultan

1. kanuni sultan süleyman ile hürrem sultan'ın tek kızları.

21 mart'a doğduğu içindi sanırım ismi mihrimah, anlamı güneş ve ay demektir.

bir rivayete göre ise mimar sinan aşıkmış mihrimah'a. onun için yaptığı iki tane de camii bulunuyor, birisi edirnekapı'da, birisi üsküdar'da. üsküdar'daki camiide sabah güneşin, akşam ay'ın doğuşu, edirnekapı'daki camiide ise sabah ay'ın, akşam güneş'in batışı izleniyor. (gizlinot: mimar sinan rocks)

damar rüstem paşa ile de hürrem sultan'ın zoruyla evlenmiştir.

ukte: (yazar: beatrice)

not: bilgiler yanlış da olabilir, düzeltiniz (gizlinot: swh)

2. osmanlı'nın şanslı mı şanssız mı olduğuna karar veremediğim hanım sultanı.

devletin en görkemli döneminde, kanuni sultan süleyman gibi bir padişah ve en sevdiği eşi hürrem sultan'dan olup, birde güneş ve ayın aynı hizaya geldiği bahar ekinoksu olan 21 mart gibi güzel bir tarihte doğmuş ve o zaman kadar padişah kızlarına verilen dini isimler yerine ay ve güneş anlamında mihrimah adını almıştır.

avrupa ülkelerindeki prenseslerin gayrimeşru ilan edildiği, saraydan uzaklaştırıldığı dönemde büyük bir değere sahip olmuş, babası sırf o deniz seviyor diye ona özel bir donanma hediye etmiş, tüm haremden ayrı olarak kendisine özel kumaşlar getirtilmiş, babası kadar erkek kardeşlerini ve padişah olan erkek yeğenlerini de siyasi anlamda etkilemiştir.

hürrem sultan harem için bir şey isteyeceği vakit kendisinin yüzü suyu hürmetine padişahtan istemiş, hem döneminde hem sonrasında çok sevilip çok saygı görmüş öyle ki kardeşi ve yeğeni saltanatında hiçbir hanım sultanın yapmadığı şekilde haremi bile yönetmiştir.

kendisinden önce ve sonra hiçbir padişah kızının yapamadığı/yapamayacağı şekilde devletin başkentine baş mimara iki büyük camii inşa ettirmiştir. tabi bu kadar değer görmesinin nedeni de kanuni sultan süleyman'ın kızı olmasıdır, ondan önce ve sonra gelen hiçbir padişah kızına bu denli değer vermemiştir zannımca.

öyle ki çoğu padişah kızı daha beşikteyken evlendirilip istanbul'dan uzaklaştırılırken o geç denebilecek bir yaşta, 17 - 18 yaşlarında, rüstem paşa ile evlendirilmiş kanuni kızından ayrı kalamayacağı içinde rüstem paşa sadrazam yapılmıştır. kocasının ölümünden sonra yine hiçbir hanım sultana sunulmamış bir hakla bir daha evlendirilmemiş ve babasının tam yanına gömülmüştür. ölümüne baki gibi en önemli şairler mersiye yazmışlardır.

ancak kendisinin şanssızlığı da işte sevmediği bir adamla evlenmek, sürekli erkek kardeşlerinin boğdurulacağı, zehirleneceği ve büyücülükle, cadılıkla suçlanan annesinin başına bir şey geleceği düşüncesidir sanırım. zatende ikisi babası tarafından boğdurulan 5 erkek kardeşinin ölümüne tanıklık etmiş, öz kardeşlerinin tahta kavgasına girişip birbirlerine düşman olduklarına şahit olmuştur.

doğruluğu olmasa da mimar sinan ile birlikte "peri padişahının kızına aşık olmak" tadında istanbul'un güzel bir şehir efsanesinin aktörü olmuştur.

3. Muhteşem yüzyılda şöyle bir sahne canlandırılmıştı. Her izlediğimde tüylerim diken diken oluyor yâ (link: https://youtu.be/aPlHw2rsdik ben Mihrimah)