1. O kadar iyi bir konu ki. Ukteyi verene baştan teşekkür edeyim vanilladreams.
Elbette aklıma gelen ürünleri sıralamayacağım, sadece derdimi anlatmak için bir kaçından yararlanacağım ama ürün adı sıralayan süslülerin cevapları için sabırsızlanıyorum; aydınlanmalar yaşayacağıma eminim.
Konuyu elimden geldiğince kahrolsun kapitalizm ya da yaşasın minimalizm noktasına çekmemeye çalışacağım. Ne kadar başarabilirim bir bakalım.
ihtiyaç kelimesinin tanımı yapılırsa hangi zeminde konuştuğumuzu biliriz. “Olmasa da olur” ürünlerin hepsine birden ihtiyaç değildir denebilir. Ama değişen dünya ile ihtiyaçlarımız değişiyor; bunu göz ardı edemeyiz. Mesela benim canım dedemin gençken (50 sene evvel) bir cep telefonu ihtiyacı yoktu. Yokluğunun farkında bile değildi. Ama bugün durum öyle değil. Cep telefonu ihtiyaç; buna kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Elif şafak bir röportajında cep telefonu kullanmadığını, iletişim için e-postadan yararlandığını ve zaten yazma işi için aylarca eve kapandığından bir eksiklik yaşamadığını söylemişti. Canım Dedem 50 sene önce cep telefonu ihtiyacı çekmezken ve elif şafak bugün o cihazı kullanmayı reddedebiliyorken, söz konusu ürünümüzün “tam bir ihtiyaç” olduğunu iddia edebilir miyiz?
Denge bilekliği esintilerini hatırlıyorum ben. Lisede filandım sanırım. Herkes sahip olmaya çalışıyordu çünkü hayal edemediğimiz ve bilmediğimiz için bizi gelişmişlik düzeyiyle büyüleyen teknolojinin en azından ucundan kıyısından sahibi olmak istiyorduk. Ben dahil etrafımdaki herkes “denge” sağladığına inandırılarak kendi iç dengemizi bozmamıza sebep oldu. Bugün aynı saçma şey stres çarkları/bileklikleri.
Bugün tüm dünyada harley davidson kullanıcıları için kurulmuş bir kulüp var. Sadece motorlu taşıt satın almıyorsunuz. İnsanın sosyal bir varlık olduğunu farkettiklerinden pazarlamayı size “sosyal ortam” sağlayarak yapıyorlar. Diğer kullanıcılarla buluşup sosyalleşiyorsunuz, etkinliklere katılıyorsunuz. Bunun deri ceketi, botu, çizmesi, kaskı arkasından geliyor tabii. Sistem size ihtiyaç belirliyor, siz de alıyorsunuz. Sahip olduğunuz için size yaşattığı bir “his” var ama onu da başka yazarlar başka başlıkların altında değerlendirsin artık.
Teoride hiçbir şeye ihtiyacımız yok, ama değişen dünyaya ayak uyduramayanların gerilerde kalıp yarışmadan elendiği hissini yaşamamak için inanmayı seçiyoruz biraz.