yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (6)
    • medya (0)

    1. Türkçe adı içimdeki yangın. Izlediğim en etkileyici dram filmi. Dumur eden cinsten, bildiğiniz rahatsız edici bi film. tüylerim diken diken oldu gecenin bir saatinde. çıkıp bi nefes almadan kendime gelemedim. sigara içiyor olsam pakedi yemiş olacaktım. ki hala kendimde olamıyorum düşündükçe.

    you and whose army'yi fazla dinlerseniz kafa yedirtebiliyor.

    9 aralık 2015 03:22

    2. Çok çarpıcı bir dram filmi. Yani sakin giderken bir anda oluveren 2-3 olayla sizi darmadağın ediyor. Bir kaç gün etkisinden kurtulamadığım nadir filmlerden biri.

    9 aralık 2015 10:42

    3. Hakkında çok araştırma yapılmadan izlenmesi gereken ama muhakkak izlenmesi gereken bir film. saat 3 buçuk, bana uyku haram. hangi su yıkar bu dünyayı bilmiyorum.

    Bittiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

    23 ekim 2016 03:23


    4. 2011 yapımı, denis villeneuve filmidir. ortadoğu'da yaşanan bir aile trajedisini anlatır.

    insanın psikolojisini bozan bir filmdir. film bittiğinde saçma bir ruh halinde olacaksınız.

    İçinizi öyle bir acıtır ki anlam veremeyeceksiniz. 

    13 ocak 2018 15:17

    5. filmi iki yakın arkadaşımın tavsiyesiyle geçen gün izledim. açıkçası izlemeden önce konusuna dahi bakmamııştım. filmin başında hikayenin birbirine geçmiş hali olayları anlamamı biraz güçleştirdi ama bu yirmi dakika bile sürmedi, sonrasında film su gibi akıp geçti. gerçekten çok sürükleyiciydi ki ben bu tür filmleri genel olarak sevmem/izlemem ama bu filmi beğendiğimi söylebilirim. takıldığım çok nokta vardı, filmi izlemeyenler için buradan sonrası spoiler:

    öncelikle filmin başında nawal'ın abileri neden onu öldürmedi anlayamadım, babaanneleri engel olmadan önce bir süre beklediler, ne düşündüler, neden durdular tam olarak oturmadı bende. vicdan desen, nawal'ın sevdiği adamı gözlerini kırpmadan vurdular. durmaları garip geldi ama filmin geri kalanında takıldığım diğer şeylerin yanında bu çok küçük bir sorun olarak kalıyor.

    sonrasında, müslümanların olduğu otobüse ateş açıldığı, kadının "ben hristiyanım" diyerek kurtulduğu sahnede neden "biz hristiyanız" diye yalan söylemedi? sonuçta kadın da çocuğu da kurtulabilirdi... ben bu kısımda filmin daha dramatik olması için zorlama olduğunu düşünüyorum.

    asıl can alıcı noktaysa yaş problemi... nawal'ın mezar taşında 1949-2009 yazıyordu, 60 yaşında ölmüş kadın. hatırladığım kadarıyla 1970 yılının mayıs ayında nihat(gizlinot: ebu tarık) doğmuş. yani nawal 21 yaşında doğurmuş ve üniversiteye de o yaşta başlamış. filmin ilk sahnesinde nihat'ın saçı kesilen çocuklardan biri olduğunu görüyoruz, ben bu sahneyi yetimhane yıkıldıktan sonra askerlerin arasına katıldığı zamandan diye yorumluyorum ve 6-7 yaşında olduğunu varsayıyorum, bu da demek oluyor ki nawal'ın üniversitesi kapatıldıktan sonra yetimhaneye gitmek için yola koyulduğu vakit yaşı 27. aynı yıl yakalanıp hapse atıldığını 15 yıl da hapiste kaldığını varsayarsak 42 yaşındayken ikizleri doğurmuş, ebu tarık (gizlinot: oğlu nihat) 21 yaşındaymış o vakit. bebekler doğduktan hemen sonra nawal hapisten çıkmış ve 18 yıl boyunca yurtdışında sekreterlik yapmış. nawal'ın yaşı tam 60 oluyor ve hesap uyuyor ama filmde jeanne yani ikizlerden kız olanın öğretmen olduğunu görüyoruz. 18 yaşında öğretmen olması ne kadar mümkün? benim gözden kaçırdığım bir sahne/detay mı var acaba diye düşünüyorum ama sanmıyorum. filmi vurucu yapmak, sonunda o anne-oğul olayıyla bizi şok etmek için gerçekliği bir kenara bırakmışlar sanırım ve bu filmin bendeki etkisini büyük ölçüde azalttı.

    ayrıca şöyle bir şey de var, nawal'ı yurtdışına göndermeye gücü olan ve her şeyden haberi olan şemseddin neden engel olmamış ebu tarık'a. hem nihat'ı neden öldürmemişler de hapise göndermişler ve hapishanede tutuklu da değil...

    sonunda da ikizlerin ebu tarık'ın (gizlinot: nihat) eline mektupları bırakıp ellerini kollarını sallayarak gitmeleri bir miktar sinirimi bozdu. film son sahnesinde "şimdi ne yapacak, şimdi ne olacak" dedirtti bana ama hiçbir şey olmadı. herkes hayatına normal bir şekilde devam edecekmiş hissi geldi.

    spoiler sonu

    benim kadar detaylı izlemediğiniz müddetçe filmi seveceğinize, sonunda büyük şok yaşayacağınıza eminim.

    29 mart 2020 02:41

    6. zaten morallerin yerlerde olduğu bu günlerde hiç tavsiye etmediğim film. ağır dram içerir. bir kadının yaşayabileceği en büyük dram nedir diye düşünün, işte o dram.

    30 mart 2020 02:16