internetten uzun mesafe ilişkisi

1. Bence hayalperestliktir. Hepimiz kafamızda aşık olabileceğimiz tarzda bir karakter oluşturuyoruz ve karşımızdaki kişinin buna uymasını bekliyoruz. Yüz yüze gördüğümüz, buluştuğumuz insanların kafamızdaki beklentimize uyup uymadığını şeffaf bir şekilde görebiliyoruz. Ama internetten tanışılan bir kişi için böyle bir şeffaflık mümkün olmuyor. O kişi hakkında en iyi bildiğimiz şey mesaj yazma stili olabilir, daha fazlası değil. Daha da kötüsü yüz yüze olmayan iletişimlerde manipülasyon daha kolay yapılabilir. Güvenmek de bir o kadar kolay olmamalıdır yani.

2. Sonu yoktur arkadaslar, geri zekali gibi kurdugunuz hayallerle kalirsiniz. Sahsen ben bu iliski turune dahil olan onca insan tanidim ama henuz guzel bir sonla bitirebileni gormedim. Guzel bitirebilen elbet vardir ama milyonda bir denecek cinsten o da.

Hepsi bir yerde boka sariyor ve siz kalp kirikliginizla kaliyorsunuz. Surekli telefonda bir bildirim, bir arama bekler oluyorsunuz. Şeyden biliyorum ya, bir arkadaştan. (gizlinot: Bir daha tövbelispor)

3. Ay malesef MSN ve forumların rağbet gördüğü zamanlar bir kaç kez deneyimledim bu durumu. O zamanlar lise çağı, biraz şoför Nebahat biraz çengi naciye gibi takıldığım kara dönem. beyefendi ile bir forumda tanıştık, baya uzunca bir süre geyik muhabbeti ettik falan iş seni seviyorumlara geldi. Bir de gizemli beyimiz, kibar şiirler şarkılar gönderiyor sürekli. İşin sonu biz sevgili olduk. Sürekli görüntülü görüşüyoruz şaka gibi ama annesi, babası, dayısı ile falan tanıştım ama adamın eli elime değmedi. Neyse efendim ben baya aileye girdim dayı ile kanka oldum falan, çocuğun tüm şifreleri elimde arada girip kontrol ediyorum şüpheyi elden bırakmıyorum yani.

Bir gün ben dışarıdayken bu gerizekalının MSN ine bir başkası giriyor ve benim en yakın kız arkadaşıma "sen kimsin, neden eklisin?ben x in sevgilisiyim, ondan uzak dur" diyor. Yeminle o günü asla unutmam, arkadaşım beni aradı böyle böyle anlattı. Koştum eve geldim girdim msn e çevrim içi değil, beyefendinin msn e girdim şifre aynı. Ya sen ne büyük bir gerizekalısın da aynı mecreadan 2 sevgili yapıp, ikisine de şifreni veriyorsun. Kızla konuştum "ben seni biliyorum ondan ayrıl, onu ben seviyorum" diyor.

(bkz: Yılmazı meseneden sileğcesin)

Neyse bende bir sinir aldı geçmiyor. Anında hem adamın tüm hesapları ile şifre değişimi yaptım, ardından kızın hesabına girdim(gizlinot: Eski hekırlardan kim kaldi) onun hesapları ile de bir güzel oynadım. Bazı kötü paylaşımlar yaptım(bunu açıklamak istemiyorum .d.d). Adamın Reel hayatını etkileyecek ve korkutacak bir kaç şey daha yaptım. Sinirim geçince de tüm şifreleri eski hallerine çevirip sahiplerine iade ettim.

Beni kızdırmamaları gerektiğini anladılar ama biraz geç.

4. ben hiç yaşamadım bunu ama çok yakın bir arkadaşım deneyimledi. ben de ilişkinin her evresinde yanında olduğum için iyice gözlemleyebildim.

ilk zamanlar o kadar mutluydu ki! ruh eşi olduklarını düşünüyordu. tabi karşısındaki insan hayatıyla ilgili ne kadar şey paylaşırsa benimki de ancak o kadar şey öğrenebiliyordu. günün 20 saati konuşuyolardı, beraber uyuyolardı, asla bitip tükenmiyordu konuşulacak konular, kurulan hayaller. dört dörtlük bir sevgiliydi, uzakta olması dışında.

sonradan öğrendik ki bu adamın hayatında başka biri daha varmış. ilişkinin en başından beri. aylarca sürmüş bu durum. sonrası ağlama krizleri, sonrası nefret, sonrası depresyon. kız 1 yılda ancak kendine gelebildi.

bu kadar olay üstüne benim değil internetten uzun mesafe ilişkisi yürütmem, internetten biriyle tanışmam dahi çok zor.

5. bu sey degil mi ya, eft.

6. 2X4 hayatımdan 8 yıl yemiş olan nane.. ama en güzel muhabbetleri de onlarla yaptım be. elimi attığımda ordalardı. ama ne yazık ki yanımda değillerdi. birçok şey paylaşabiliyordunuz ama sinemaya yine yalnız gidiyordunuz. bilmem anlatabildim mi?

7. iki defa yaşadığım. başka ülkede yaşayan birileriyle. uzun mesafe gitmişken tam gitmek lazım diye düşündüysem demek. normal ilişkiden daha zor olduğu malum. daha önce hiç yüz yüze gelmediyseniz kesinlikle önermiyorum. en iyi ihtimalle kafanızda kısa bir zaman belirleyin, mesela 3 ay, hala yüz yüze gelmemişseniz tamamen vakit kaybediyor, bir araya geldiğinizde hoşlanmayacağınız birine duygularınızı harcıyor olabilirsiniz.

bir araya geldiyseniz ve ortada duygular varsa her iki tarafın da ilişkiyi yürütmek için çaba göstermesi lazım. manevi ve/ya da maddi çabayı sarf eden tek kişi olmayın. her ilişkinin yürümeme ihtimali var, sadece siz yürütmek için bir şeyler yapıp sonra yürümeyince üzüntünün yanında kendinize çok kızıyorsunuz.

uzaktan yalan söylemek, kendini olduğundan farklı tanıtmak çok daha kolay. özlüyorsunuz. kendinizi sevgiliniz varken de yalnız hissediyorsunuz bazen. bazıları ilişkinizi ciddiye almıyor, ona ayrı siniriniz bozuluyor. var yani zorlukları ve riskleri gayet. gerçekten değecek biri için alın o riskleri alacaksanız ve mesafeyi kapatmak için de bir tarih, bir plan belirleyin.

8. diyetteyken çikolata yerine yeşil elma kemirip, çikolata yemiş gibi sırıtmak gibi bir şey. elini uzattığın anda yakınmış gibi hissedip, ekrandan elinin geçmeyeceğini anlayıp saf saf bakışmak işte. yani hem var hem yok gibi bir şey. avuç içi kadar mutluluk, ama fena halde alışkanlık yapan bir hadise. gençken, ergenlikte çekiliyor da, sonrası yok.

9. Hayatımda kimseye anlatmadığım benim bile unutmak istediğim bir ilişkimdi. Hatırladıkça ya nasıl ya nasıl yaptım diyorum.

Msnnin yeni yeni popüler olduğu zamanlar liseye başladım. Süper lisedeyim o gün ki adıyla, yaşadığım şehrin en iyi lisesi fenden sonraki.

Neyse işte dediler msn var çok güzel, sohbet muhabbet akıyor, cam var falan agagha. Bizde okul çıkışı internet kafelere çöküyoruz arkadaşlarla. Diyorum memet abi masa 3 yarım saat aagahaffa.

Bir gün yine gittik arkadaş dedi bak bendeki kişileri ekle takılırız öyle. Neyse ekledim hepsi erkek. Konuşuyoruz sürekli dalga geçiyorum yaşımı okulu fake atıyorum. Bir çocukla düzgün konuşuyoruz ama. 

Arada kamera açıyoruz tabii benim cam bozuk oluyor bazen hahahah.

Çocukla konuşuyoruz ama o kadar zıttız ki. Bir kere çocuk imamhatipli ve ilahi stayla. Ben linkin parkın en azılı fanı. Ve pek dinle alakam yok o sıralar.

Çocukla aynı şehirdeyiz dedi okul çıkışına gelicem dedim tamam ne olacak. Okulun kapısından çıkmamla kafamdan aşağı gül yapraklarının yağması bir oldu. Ve elinde sim bulanmış bir gül var eli yüzü de sim olmuş. İşte o gün ölmek istedim. O kadar utandım ve rezil olduğumu düşündüm ki. Ehiehi diye geçiştirdim.

Yolda yürüyoruz çocuk titremekten konuşamıyor. Neyse bir yere oturduk ben dedim sonra görüşürüz işim var.

hemen sildim msnden ama bir kere telefon numaramı vermiştim. Sürekli mesaj atıyor ben diyorum müsait değilim falan. Niyeyse diyemiyorum seni istemiyorum diye.

Bu pat diye okul çıkışıma geldi bir kere daha sonra. Ben eve gidicem falan dedim. Yolda yürüyoruz durağa doğru. Telefona mesaj geldi seninle öpüşmek istiyorum diye lan yanımdasın yanımda asfafafag. Ben görmemiş gibi yaptım. 

Elimden tuttu sonra ama zımparayla eleleyim sanki nasır heryeri. O an kendimden o kadar iğrendim ki benim ne iş var burda bununla dedim. Eve gidip beni bir daha arayıp sorma dedim.

Bir süre sürekli aradı mesaj attı. Sonra yıllar içinde ulaşabildiği sosyal medyada neresi varsa yazdı hiçbir şekilde cevap vermediğim ve engellediğim halde. En son mesajını 3 ay önce atmış mesale. Yazım şekli şu’ mrab nslsn sni mrak edyrumu’. Şeklinde uzayıp diyen birşey. 

Hayatta keşkelerim varsa birincisi budur. Aynı ortamda bulunma ihtimalimin sıfır olduğu bir insandı. Ama hala sürekli kendini hatırlatıp kendimden utanmama sebep oluyor. Diyorum hala nasıl yaptım nasıl her kim olursa olsun nasıl güvenip internetten biriyle tanıştım.

Ben yaptım siz yapmayın süslüler.

10. aptalca olduğunu bile bile oynamayı bırakamadığımız telefon oyunları gibi.

ben üç ya da dört kez yaptım bu hatayı diyeceğim ama bu kadar fazla yapılan hata mı olur, yoksa onun adı aptallık mı olur ona siz karar verin. her seferinde bir öncekini unutmak için sardım diğerine. çirkin bir kısır döngü oldu yani benim için. ilk başta çok güzel geliyor her şey. telefonunuzu hiç sessiz bırakmayan bir adam. sanki gözü, kulağı, tüm ilgisi sizdeymiş gibi hissettiriyor o sanal dünya. zamanla çat pat bir şeyler rahatsız etmeye başlıyor. ya adamın aynı şekilde konuştuğu onlarca kadından biri olduğunu fark ediyorsun, ya da uzaktan kimsenin gerçekten yakın olamayacağını anlıyorsun. malum stalk sayesinde hepimiz birer ajanız artık. öyle böyle bir şeyler bulup pes ediyorsun illa ki.

aslında insan konuştuğuna değil de, kafasında hayal ettiği adama kaptırıyor kendini. ve sonrasında o adamın, öyle bir adam olmadığı gerçeği insana kendini çok kötü hissettiriyor. kandırılmışlık, değerizlik, aptallık... öyle böyle değil baya kötü.