yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (59)
    • medya (0)

    1. Bir genç kızın gizli defteri ile ergenliğe attığım ilk adımlarımda benimle beraber olan ve (yazar: sade ) nin de dediği gibi ütopyamın mimarisi hanım idi. Ergenlik çok zor bir dönemdi evet

    8 eylül 2014 17:48

    2. Sırf seri devam etsin diye, çocukluk aşkım Oktay'a ayıp eden yazar..

    8 eylül 2014 19:04

    3. serra atandı mı acep. ben yurtta tanışmıştım kitaplarıyla. dizisi yapılmayan nadir klasiklerden.

    8 eylül 2014 19:21


    4. serrayı en büyük aşkı oktaydan ayırıp babannesinin bulduğu 'münasip kısmetiyle' evlendirmesini ,yok yav çok uçtuk biraz da kendimizden bir şeyler katalım, demek için yapmış olsa gerek dediğim yazar.gül gibi caaanım oğlanı allahın öküzüne çevirdin ya ben bir şey diyemiyorum ipek ongun.ben zaten böyle öküzlerle bir hayat kurmayı ya da herhangi bir akrabamın bana uygun bulduğu biriyle evlenmeyi hayal etsem senin kitaplarında ne işim var?bunlar benim gözümün önünde her gün olan şeyler.biz aslında ona ne kadar ütopik şeyler yazıyorsun desek de görmek istediğimiz şeyler ütopikti.

    bir okurunun neden serrayla oktayı ayırdınız sorusuna şu tarz bir cevap vermiş:

    benim işim gence hizmet.genç kızlarımıza verdikleri bazı kararlardan dönebilmenin hiç de zor olmadığını, zor da olsa onunla baş etmenin uzun vadede fayda sağlayacağını göstermek istedim.

    şimdi bu cevabı alan bir okur ayy evet ne kadar doğru diyebilir.ama ben demem.tamam böyle bir niyet gerçekten güzel ama oktayla serranın ayrılmasının bu şekilde olmasına gerek yoktu ki.

    serrayla evlenmek için anasının babasının yanından ve işinden ayrılıp istanbulda hayat kurmaya gelmiş,serranın gizli saklı ;sen beni oyalıyorsun galiba .s evlenmeyeceksin benimle.s o zaman bitsin!! tribinden bi haber çocuk ayağına kadar geliyor bin bir incelikle evlenme teklif ediyor.sonraki kitapta bir bakıyoruz ki bu çocuk sanki serrayla bir çocuk yapmadığı kalmış da bir türlü nikahı basmamış gibi tepkiler alıyor. evlenmek için bin bir zorlama da dirsek diretme de...serranın günlüğüne bi 'benim de biyolojik saatim ilerliyor farkında mısınız huhuuuuuu?' yazmadığı kalmıştı.zaten kızdaki bal anzer balında yok...zengin turizimci gitti 30lu yaşlarında yine zengin çok yakışıklı müzisyen bir avukat geldi.diğer kitaplardaki mantıksızlıkları buraya yazsam roman olur.belki ilerleyen zamanlarda devam ederim.bu kitaplara karşı çok doluyum sözlük.

    özetle genç kızlarımıza verdiği mesaj zor kararları vermekten korkmayından ziyade sevgiliniz sizi oyalıyor mu?hala evlenmediniz mi?evlenmek için bir türlü uğraş vermiyor mu?ayrılın.illa ki birisi gelir canım...dır.

    dip not:madem kitaplarda genci eğitmek istemiştir neden cinselliğe hiç değinmemiş,değindiğindeyse tüh pis kaka olarak lanse etmiştir-sıkı durun-anlayan beri gelsin!!

    8 eylül 2014 19:55

    5. bana kattığı tek şey, tüy sarartıcı diye birşeyin olduğunu öğrenmemdi. ilk kitabında mı ne, romanın baş karakteri (gizlinot: serra) tatile gidiyordu, tüy sarartıcı almıştı eczaneden. budur yani tek katkısı :)

    9 eylül 2014 20:08

    6. sadece bir genç kızın gizli defterini okumuştum bu yazarın. sonra elime "bir pırıltıdır yaşamak" gibi bir kitabı daha geçmişti ama onu tam bitiremedim. bitirmek istemedim daha doğrusu. "eve gelen misafirlere küçük sürprizler yapın, tuvalete dergi bırakın, yatağının yanına atıştırma şeker çikolata koyun" gibi bir metin kalmış aklımda, "nasıl bir kafa bu?" demiştim. hatta bir sayfasında da "anneniz babanız yokken odanızı badanalayın" gibi bir bilgi vardı sanki.

    ipek ongun ya çok naif bir insan ya da bu kitapları yazarken gençliğe iyimser mesajlar vermek istemiş belli ki. benim gözümde onu itici kılan da bu. hayat bir pırıltıdan ibaret değil. genel olarak "cici gençler olun işte" alt mesajlı metinlerle süslediği gelenekselci bakışla dolu kitapları, gerçek hayatın acımasızlığı ile karşılaşınca işe yaramıyor. serra yüzeysel ve yapay bir karakter en başta. ben bu kitabı okuduğum yıllarda bile (sene 96 olsa gerek) bana uzaktı, bu dönemin gençlerindense fersah fersah uzaklaşmıştır.

    bana "nerede o saygılı gençler ya, bizim zamanımızda biz böyle miydik..." diye mırıldanan bir nineyi anımsatıyor yazdıkları. şahsen gelecekte kızımı bu kitapla basarsam "al, bunu oku" diye game of thrones serisini fırlatacağım kafasına, günümüz dünyasına daha yakın en azından.

    9 eylül 2014 20:25 9 eylül 2014 20:27

    7. Artık sen kitap yazma ablacım piyasadan elini eteğini çek lütfen dediğim tek yazma amacının para olduğunu düşündüğüm alalade kitapları olan yazar.Cocukluğum kitaplarını okuyarak geçti eyvallahta durup durup aradan 1-2 sene sonra yazdığı bir şeyi serinin devamı diye okurlara yaftalıyor resmen.Yakında bir genç kız mezarda adıyla bu serra denen kızın cenazesini yazmasını bekliyorum kendisinden.

    2 ekim 2014 15:14 2 ekim 2014 15:15


    8. serra menopoza girdi mi, ıssız acun kaldı mı. yakında bir menopozun günlüğü olarak geri dönmezse şaşırırım. ne yapar ki şimdi serra, üşür mü. kitap elden ele gezerdi bi dönem. ya onun kitapları vardı ergenlerde yada erotik. hu hu beybi. tamam serranın hayatı kolaydı. kpss yoktu. ama öğretici tarafları da yok değildi hani. ben o kitaptan sadece şunu öğrendim. kimsenin gözlerinde mutluluğu arama.en azından bunun için yazara teşekkür edebilirim dikkat çekmek için saçma sapan hereketlerde bulunma. bu sebeble serranın hayatında heyecan yoktu. oku, iş bul, evlen, çocuk yap,menopza gir, emekli ol, öl modunda yaşıyordu.

    2 ekim 2014 21:28

    9. yeni çıkardığı kitabı d&r da biraz karıştırma fırsatı buldum.13 yaşındaki bir kız çocuğunun günlüğünü öylesine güzel bir türkçeyle tutmayacağına kalıbımı basabilirim.ama nihayetinde bu bir roman ve ülkenin dört yanına gönderilecek.belli bir türkçe seviyesine sahip olmak zorunda.hadi bu neyse.

    bu kızçenin adı selindi galiba.serra ne yapmış etmiş kızını kendine dibine kadar benzetmeyi başarmış.günlüklerinde çılgın kadın,garip kadın gibi annesini tasvir ederdi.şimdi kızı da kendisi için şöyle kadın böyle kadın diyor.evet gereksiz şeylere takılma saati sona erdi.

    çeşme de başlıyor kitap.selinin teyzem diye bahsettiği bir takım akrabalarla yan yana ev tutmuşlar,tatil yapıyorlar.lükse gel! teyzem dediği de sırmadır kesin.ulan bi kuzenlerimle şöyle yakın olamadık.yalnız selin de kendi kuzenlerinden memnun değil.serra da tıpkı tahmin ettiğimiz gibi o eğlenceli tavrından sıyrılıp selin e öğütçü bir anne olmuş.yavaştan olaylar gerçek hayatla yoğrulmaya başladı galiba.he bi de serranın ananesi hala yaşıyor.hll knk spr dvm.

    o değil de selin bir gün serra ya 'sana öyle gelmiş' dese serra da onu orada bir güzel dövse...şaka şaka.böyle komiklikler şakalıklar istiyorum artık ipek ongun.sıyırdık madem bunlar yüzünden artık gönder gelsin.

    5 ekim 2014 17:55

    10. Bir genç kızın gizli defteri... Serra noyan... İdolüm...

    Tabii ben daha muhafazakar versiyonuyum serra'nın. Keşke bir bilgisayar programı olsa, bir genç kızın gizli defteri serisiyle allah de ötesini bırak serisini harmanlasa... İşte o ben olurdum.

    Serra da küfür etmezdi, toto yazardı, baayan yazardı; tam benim espri ve laf sokma anlayışım :) canım benim.

    Hayırlı cumalar sevgili gönül dostları.

    21 mayıs 2015 10:00