1. şu anki müslümanların durumundan farklı olacağını düşünmüyorum kısıtlı bilgimle
avrupa tarihine baktığımızda özellikle de hıristiyanlığın güç kazanmaya başladığı ilk dönemlerde gizli gizli olduğunu görürsünüz hatta bu gizli ibadetlerin yapıldığı yerlerden biri olan trakyadaki mağaralarda küçük şapellere(sanırım doğru sözcük) ve haç işaretlerine rastlayabilirsiniz.
tabi hıristiyanlık gelişmeye ve siyasi özellikle de ekonomik güç kazanmaya başlayınca daha koyu ve tehlikeli bir hale geliyor.
fanatizm içeren her şey gibi insan hayatını tehdit eden bir duruma geliniyor.
bu konuda benim aklımı kurcalayan en büyük sorulardan biri cadı mahkemeleri
çünkü o kadar çok insanın katledildiği bir olayda ben çıkar arıyorum
orada yakılarak öldürülen kadınların ve erkeklerin mallarına ve mülklerine ne oldu?
hangi din olursa olsun din insanların elinde oyuncak olduğunda siyasi ve ekonomik güç unsuru oluyor.
.....
şunu da anlatmalıyım:
müslümanlar kendi aydınlanma dönemlerini yaşarken yani yunan filozoflarından ve diğer alimlerden tercüme yaparken ve o tercümelerden çok daha fazlasını ortaya koyarken avrupa en karanlık dönemini yaşıyordu.
en basitinden,
hamile bir kadına müslüman bir doktor hareket etmesini bol bol temiz hava almasını söylerken hamileliğinin ileriki safhalarında hristiyan bir kadın güneş almayan havasız bir odaya kapatılırdı tabi ki kötü ruhlardan korunmak için...
ilk ruh sağlığı çalışmaları doğuda yapıldı keza hastahanesi de ama o sırada avrupada cadı diye yakılıyordunuz.
o zaman neden nasıl her şey bu kadar değişti?
avrupa rönesansını sürdürdü, doğu sürdüremedi
(doğudan kastım özellikle ortadoğu yoksa hindistan çin kore gibi ülkeler aldı gidiyor)
bırakın tercüme yapmayı ben "gavur sözü" diye okumayacak ya da "bunlar hep müslüman olduğumuz için ayrımcılık yapıyor kahrolsun ahlaksız(!) batı" diye oradan buradan çaldığı makalesi kabul olmadığı için ağlayacak akademisyenin varolduğuna kalıbımı basarım.
aramızdaki tek ve en büyük fark bu
onlar devam etti biz doğunun adeti olduğu üzre oturduk bekliyoruz