1. ukte (yazar: sutlukahve)
bu liste bitmez ki, sonsuza uzar.
ben bebek'te kahvaltıyla başlatayım sizi.. Bebekte sahilde bir kahvaltı yapın, sonra ordan yürüyerek ama illa ki yürüyerek ortaköy'e gelin, ortaköydeki butikleri gezin, arnavut kaldırımlarında yürüyün, denizin iyot kokusunu içinize çekin, ister waffle ister kumpir yiyip yürümeye devam edin. tarihi kemerlerin altından geçerek, dolma bahçenin yanında yürüyerek, yolun karşısındaki devasa atatürk posterlerine bakarak beşiktaşa yürüyün.
sırf zevk için beşiktaş'tan vapurla kadıköye geçip inmeden geri dönün :) yolda kız kulesine selam çakın, martılara simit atın (ben hiç tutturamadım).
beşiktaş'ta yeniden inip stadın karşısından sahile tepeden bakarak taksim meydanı'na yürüyün ama artık taksim meydanı'nın eski güzelliğini aramasın gözleriniz, meydandaki otobüs duraklarının hengamesini, çiçekçileri falan unutun, o beton denizini hızlıca geçip tünele doğru yürüyün. tünele yürürken de istikla'in eski şatafatını aramasın gözleriniz; pasajların eski şaşalı hallerini hatırlayın şimdiki sönüklüklerine inat, hatta girin bir iki değişik küpe falan alın :)
tünelden aşağı sarkıp fransız (cezayir) sokağına inin, sokağın başındaki cemil ipekçi dükkanına bir göz atın :) ister fransız sokağı'nda çatı restoranlardan birinde boğaza nazır bir şeyler için, isterseniz devam edip tünelden tophane'ye geçip nargile keyfi yapın (ama nargilecide ortadaki turfanda meyvelere dalmayın, ebenizin nikahını da istiyorlar hesapta).
akşam da ister geri dönüp çiçek pasajında rakı için, ister nevizade'de bira-midye ^_^
ya da galataya geçip meydanda oturup bira-nevale ^_^
(gbkz: ömür biter istanbul bitmez)