istanbul sözleşmesi

21. Usülde paralellik ilkesi gereğince, onaylanması Kanunla uygun bulunan bir milletlerarası sözleşmeden, Cumhurbaşkanı Kararıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti taraf olmaktan çıkarılamaz. ANAYASA MADDE 90 "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz." Bu demektir ki Yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz.

Bu uluslarası sözleşme İstanbul'da imzalanması nedeni ile ilk imza atan ülke olmamız dolayısı ile adını İstanbul'dan alır. Dönemin iktidar partisi grup sözcüsü milletvekili Nurettin Canikli bu sözleşmeye imza atmamız dolayısı ile övgü dolu sözler söylemiştir. Aynı şekilde iktidar ortağı partinin de grup sözcüsü Mehmet Şandır'ın da bu şekilde övgü dolu sözleri vardı. Siyasi manevra elde etmek için Saadet partisi seçmeninin oylarını alabilmek için sözleşmeden tek taraflı ayrıldı Türkiye. (Hukuken geçerli değil) Tıpkı hdp'ye kapatma davasının milliyetçi oyları toplamak için yapılması gibi. 

İki kızım var. Kızlarım için bu karanlığa yenik düşmeyeceğim. 

22. Feshedilmesi kararının hukuki olmadığı sözleşme. Uyanır uyanmaz ilk iş twitter’a girmemle bütün günüm zehir olmuştur, sabahtan beri öfkemden ağlıyorum, tıpkı geçen pazar olduğu gibi. Artık ne üç maymunu oynayanlara tahammülüm var, ne de mizahla geçiştirilmesine. Tahammülüm yok. Öfkeliyim. Hepsine inat var olmaya devam edeceğim, edeceğiz. 

23. Tarikatlar istedi ve kalktı bu kadar basit. Uzun uzadıya yazacak bir şey yok. Türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler ve müritlerin elinde artık. Hiçbir şeye şaşırmayın bu saatten sonra.

24. istanbul sözleşmesi yururlukteyken huzur ve barış icinde yasamiyorduk ama uygulanması icin mücadele edilen bir sözleşmemiz vardi. şimdi o da yok. çok basit anlaması aslında ama...

25. kaldırılmasına/kaldırılması düşüncesine sevinen yaratıklara bir örnek vereceğim. istanbul sözleşmesi'nde aynı zamanda şiddeti kökten engellemek için okul müfredatlarına buna uygun programlar eklenip küçük yaştan doğruların aşılanması isteniyor. ben ortaokulda iken okuldaki bir kız ve erkek öğrenci argolu tartışmaya girmişti hoca gelip tartışma sebebini sorduğunda erkek öğrenci, kız öğrenci tarafından annesine küfür edildiğini söyledi. hoca ne karşılık verse sevinirsiniz: "oğlum, kız nasılsa ne yapabilecek senin anana hahhahaha" 

26. İstanbul sözleşmesi yürürlükteyken uygulanmadığı için cinayetlerin ve şiddetin önüne geçilemiyordu. Eğer uygulansaydı durumumuz çok başka olacaktı ama uygulanması için mücadele ediliyordu şimdi o da elimizden alındı. Sözleşmeyi yürürlüğe koyup, bilerek uygulamayarak, bilinçli olarak şiddetin önüne geçmeyerek şimdi "sözleşme kadınları korumuyordu zaten" diyerek iptal ettiler. Uygulansaydı koruyacaktı ama bilerek uygulamadınız. Feshedilmesine en çok nafaka karşıtı erkekler sevinmiş ki bunların baştan beri tek derdi nafakaydı. Yani tek dertleri paraydı insanlar ölmüş zulüm görmüş umurlarında değildi. Şu an twitter'da çocuğuna nafaka ödemek zorunda kalmayacağını süşünen erkekler çok seviniyor ama size kötü bir haberim var...

Hiçbir şey sizin istediğiniz gibi olmayacak ve biz kazanacağız.

27. Sözleşmenin kalkmasına mı üzüleyim sözleşme kalkınca dini, vatanı kurtarmış gibi şuursuzca sevinen yobaz kesimle aynı ülkede yaşadığıma mı üzüleyim. Üstelik bu kararı destekleyen kadınlar bile var. Malum kişi millet gece mışıl mışıl uyurken meclise danışma gereği bile duymadan kadınların hayatını ilgilendiren bir sözleşmeyi pat diye feshediyor. Bu demokrasi değildir,cumhuriyet değildir, kadına şiddetin karşısında durmak hiç değildir.Bugün varsınız yarın yoksunuz. Bugünü unutmayacağız.

28. ne yazsam bilmiyorum, sabah uyandığımda twittera girdim okuduğum ilk şey bu oldu. şaşırdım, korktum, tiksindim. karşı cenahın tweetlerini okudukça korkum arttı. kendim için değil başka kadınlar için. bu sözleşme hakkıyla uygulanıyor muydu? hayır. ama imzalandığı ve doğru şekilde uygulandığı tek yıl olan 2011 senesinin  istatistiklerine bakarsanız önceki ve sonraki yıllarla olan farkı bariz.

bu sözleşme bir süredir gündemdeydi, kahvedeki adam bile adını duydu ve işin kötüsü karşı çıkanların kendi inançları doğrultusunda fikirleri aşırı derecede keskinleşti. istanbul sözleşmesi bunlara göre tüm kötülüklerin anası. gördüğüm tweetlerde erkekler nafaka, uzaklaştırma kararları hakkında bilgi almaya çalışıyorlar.

bugün acaba kaç erkek daha karısına şiddet uygulamak için, eski karısını öldürmek için, sevgilisine şantaj yapmak için güç aldı? sadece bunu düşünüyorum ve ülkemdeki her kadın için korkuyorum.

29.  şunu nolur izleyin süslüler tüylerim diken diken. mayıs 2007, abdullah gül'ün cb olacağı dönem. 14 yaşında evlendiği eşinin türbanlı olmasından ve bunun bizi kaosa sürükleyeceğinden cumhuriyetçi insanlar ne kadar korkmuş, tabi bu günleri görmekten de. haklılarmış da. resmen bizi insanlar yıllar yıllar önce uyarmış ve kimse dinlememiş. hani x sene sonra kuraklık, kıtlık olacak vs denir de yok yaa olmaz diye önemsenmez, veya bu kadar da olmaz yuh denir ve kimse bir önlem almaz ya, aynı onun gibi. yaşadığımız şeyin adı distopya. başka hiçbir şey değil. ufak çıkarları uğruna o zaman şimdiye göre çok çok daha yetki sahibi olan siyasilere hakkımı helal etmiyorum, tabi böyle bir şey varsa.

sahip çıkamadık, çıkamıyoruz, çok utanıyorum.

30. Gecenin bir yarısı, sözleşmeden çekilme kararının alındığını gördüğümden beri şu başlığa gelip gidip bir şeyler yazıyorum, siliyorum, yazıyorum, siliyorum... Sinirlerim o kadar bozuldu ki bunu anlatabilecek kelimeleri bir araya getiremiyorum!

Twitter'da tt yaptıkları hashtagleri gördüğüm an, ülkeye olan son umudum da uçtu gitti. Medyaya ekleyeceğim tweetleri atanlar insan olamaz bana göre. Hayatlarında hiç sevilmemiş, içlerinde vicdan merhamet namına bir şey olmayan, kendine verilen aklı kullanıp mantıklı davranmak yerine beynini tuvalet kağıdı yapmış canavar bir güruh... Çok yazık! Sözleşmenin kaldırılmasını destekleme sebepleri de ne; kadınlar yoldan çıkmışmış, lgbti insanların ahlakını bozuyormuşmuş, din elden gidiyormuşmuş da onların tek bildiği sözleşme allahla olan sözleşmeleriymiş! Bre ulan beyinsiz, ne alakası var bunun onla? senin tükürüklerini saça saça savunacağım diye kudurduğun din öyle kolay elden gidebilen bir şey mi? Eğer öyleyse iki kere düşünmeni isterim çünkü sen olayı çok yanlış anlamışsın! Asıl sen gerçekten inanan bir insansan dediğin gibi, herkesten önce sen, karşındakini yaradandan ötürü sevmelisin! bir kadın sokak ortasında neden tecavüze uğrayıp, sineye çeksin? neden kadınlar yakılıp, öldürülmek istemiyor, kocasından dayak yiyip sineye çekmiyor diye hemen "yollu, aranıyor, asıl amacı sözleşme falan değil bunlar tepemize çıkacak!" olsun? Ayrıca bir insanın hemcinsini sevmesi, senin neden ahlakını bozuyor o kadar pamuk ipliğine mi bağlı ahlakın ya?!

Sözleşmenin iptalini destekleyen hemcinslerime de bir tek sözüm var; dilerim yarın öbür gün sen de bu sözleşmeye ihtiyaç duymazsın, dilerim!