yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. ukte sahibi: (yazar: lilithkrema)

    izlanda'ya gitmek aslında hiç aklımda olmayan birşeydi ama birkaç yıl önce ucuz bilet bulup seyahat etme fırsatı yakaladıktan sonra, bir doğa sever olarak en beğendiğim ve bulunmaktan en mutlu hissettiğim gezi noktası oldu. çevremden de gördüğüm kadarıyla izlanda'ya gitmeyi hayal eden çok insan var ama malum çok pahalı bir ülke. bu yüzden az çok deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.

    biz öğrenciyken gittiğimiz için masrafları olabildiğince düşürmeye çalıştık. couchsurfing'de bir host bulduk. bence çok şanslıydık çünkü yerlisi olduğu için bize çok da yardımcı oldu, hatta arabasını bile kiraladı. izlanda'da gezmek için kesinlikle arabaya ihtiyacınız var çünkü görülecek şeyin birçoğu adanın dört bir yanında bulunan doğa harikaları. bunun aslında bütçe üzerinde çok büyük bir yardımı oluyor çünkü avrupadaki gibi müzelere, restorantlara birsürü para vermek zorunda kalmıyorsunuz. hatta bisikletle, arabayla kamp yaparak adayı turlayan çok insan var ki, biz de yazın gitseydik kamp yapmayı tercih ederdik. bütün günü yolda ve gezerken geçirdiğimiz için marketten alışveriş yapıp, kendi kendimize atıştırdık. En bilinen gezi rotası "golden circle" denilen ve adanın merkezini ve güneyini kaplayan bir bölge. özellikle bu rota üzerinde de ne büyük kasabalar ne de şık restorantlar olmadığı için kendi yemeğimizi hazırlamak gerçekten mantıklı oldu. tabii bir gün reykjavik'de güzel bir yemek yemeyi de ihmal etmedik. bu şartlar altında herşey (uçaklar da) dahil 3 gün için yaklaşık 350 euro harcadık.

    kuzey ışıklarını ise görmeyi beklemiyorduk çünkü eylül'de ordaydık. heryerde genelde sezonunun kışın olduğu yazıyor ama hostumuz bize tüm yıl boyunca görülebildiğini, havanın açık olmasının yeterli olduğunu söyledi. kuzey ışıklarını görebildiğim için çok mutluyum çünkü hayatta asla unutamayacağım anlardan biri. beni en çok etkileyen resimlerde görünen gibi uzakta görünen ışıklardan ziyade sanki elimi uzatsam ulaşabileceğim gibi yakın görünen, dans eden yeşil huzmeler olmasıydı. eski zamanlarda yaşasam kesinlikle tanrının bir işareti olduğunu düşünürdüm.

    çok gezen bir insanımdır ama izlanda'nın doğasını geride bırakabilen birşey henüz görmedim. çok soğuk iklimden dolayı adanın hiçbir yerinde ağaç, kuş, böcek yok. sadece sonsuz yosun kaplı düzlükler, yaban atları ve ara ara koyunlar var. yerleşim de seyrek olduğu için saatlerce sonsuzluğa giden dümdüz bir yolda, sağda simsiyah plajlara vuran dev dalgalar, solda tepesi karlanmaya başlamış buzulların arasında araba sürdüğümü hatırlıyorum. doğa o kadar yüce ki, tüm dertleriniz, kalp kırıklıklarınız önemsiz görünüyor.

    izlanda kalbimde öyle bir bıraktı ki, bir daha hayata gelsem hiç tereddüt etmeden izlanda'da doğmayı dilerdim.

    10 ocak 2020 02:40