1. Jean Paul Gaultier moda markası altında 1999 yılında çıkarılan ve bana göre dünyanın en güzel şişesine sahip olan parfüm. Burnu my burberry, ellie saab le parfume, elizabeth arden green tea, armani mania, jpg le male, jpg classic intense, narsico rodruigez for her, ve kendi niche markası adı altında apom, lumiere noire gibi şahaneler tasarlamış olan (gbkz: maison francis kurkdijan).
Fragrantica'ya göre white floral ve musky olarak tanımlanmış parfümün açıklanan notaları şöyle :
Üst notalar : italyan portakalı,kişniş, zencefil, tunus portakal çiçeği, bergamut, yıldız meyvesi, bulgar gülü.
Orta notalar : karanfil, sümbülteber, iris, yasemin, hint zencefili, ylang ylang, gül.
Kalp notası : amber, tarçın, misk, vanilya, sedir.
Çok zengin bir içeriği var, baharattan, çiçeklere, meyvelerden hayvansı notalara kadar. Ben kullanalı epey zaman olduğu için çok net tarif edemem ama şunları söyleyebilirim, silaji ve kalıcılıgı çok çok yüksek bir parfüm bu. Cekette bir hafta kokusunun kaldıgını çok iyi hatırlıyorum. Ne hypnotic poison ne addict, ne başka bir şey, kalıcılık denilince benim aklıma fragile gelir. Tabi hala üretiliyorsa ve ifra'dan nasibi almamışsa. Bulabilirseniz bir deneyin, ben Türkiye'de de yurtdışında da, free shoplarda da rastlamadım.
Şişe tasarımı kar küresi şeklinde yapılmış, içerisinde siyah uzun tuvaletli zarif bir kadın var. Normal kar kürelerinde su olan kısma parfüm doldurulmuş ve icerisinde altın rengi minik simler var. Parfüm sıkıldıkça içerisindeki hareketten dolayı simler de havalanıyor ve enfes bir görüntü oluşuyor. Seksi şişesi için tıklayınız (link: http://www.fragrantica.com/perfume/Jean-Paul-Gaultier/Fragile-434.html jean paul gaultier fragile)
Buraya kadar dilim döndüğünce parfümü anlattım. Bir de benim bu arzu nesnesiyle komik tanısma hikayem var.
Lisedeyim, küçük, daima karlı ama şirin mi şirin bir şehirde yaşıyoruz o zamanlar. Babamın bir arkadaşının düğünü var biz annemle hazırlandık bekliyoruz evde ama babam bayağı geç kalıyor, beklerken annem bir yükseliyor bir sinirleniyor saat kaç oldu ben ona soracağım diyeahskdjkkg. Neyse babam geliyor on dakikalık annemi ikna ve sakinleştirme seansına başlıyor ve bak sana ne getirdim diye bir kutu uzatıyor. Annem kutuyu açıyor ve içinden o ana kadar görmedigim güzellikte altın tabanli muhteşem bir kar küresi çıkıyor. Ben hayran, ben mest tabi. Gollum yüzüğe ne hissetti ise ben de onu hissediyorum. Annem hemen yelkenleri indiriyor bir iki pıslatıyor boynuna bileklerine. Allahım o müthiş şey parfümmüş aynı zamanda. Kar küresi şeklinde bir parfüm ve mest edici kokuyor. Sümbülteber ve dengelendiği odunsu, citrus notalar kokladıgım en güzel şey o güne dek. Ben bu noktada gollum'u donunda sallayacak noktaya erişiyorum, bir saruman bir palpatine'im adeta artık. Fragile ruhumu ele geçirmiş. Ama karşımdaki annem, anneye boynumuz kıldan ince. Çaresizce çıkıyorum evden, nikaha gidiyoruz.
Öyle üzgün ve derbederim ki beni orda gören damadin eski sevgilisi falan zanneder. Takı sırasındayız, babamın istanbuldan gelen başka bir arkadaşı geliyor yanımıza. Iki hal hatır sorduktan sonra bana dönüp parfümünü beğendin mi diyerek gülümsüyor sabahattin abi. Ben bi anlamıyorum başta, babamın o kadar kötü biri olacağına ihtimal vermek istemiyorum ashskjs. Sonra her şey ortaya çıkıyor. Meger abi parfüm tutkumu bildiginden fragile'i bana hediye getirmiş ve babamla eve göndermiş, geç kalan babam da anneme kendini affettirmek için gözümün yaşına bakmadan parfümü anneme vermiş, kıymış evladına. Annem bu konuşmaya şahit olunca gülmeye başlıyor, sana gelmişse senindir diyip fragile'i bana veriyor.
Ben salak napıyor dersiniz peki? Yağı bol bulan arap gibi okul, dershane, bakkal, evet bakkala giderken bile fragile ile yıkanıp 6 ayda bitiriyor parfümü.
O degil de nerelerdesin be sebahattin abi, abimmm.
no5