kadın kuaförü klasikleri

1. Aradım aradım böyle bir başlık bulamadım. En az ayda bir kere kuaför yada güzellik salonlarına gidip duruyoruz. Geçenlerde fark ettim ki her salonda birbirine çok benzeyen klişe kişiler ve klişe olaylar oluyor. Onları buraya yazalım ve eğlenelim istedim sevgili süslüler. Siz de ay birde şu var nasıl unutursun dediklerinizi yazın lütfen.

-Açık televizyon yada radyo

Her salonda mutlaka bulunur. Mahalle aralarındaki küçük salonlarda gündüz programları açık olur, biraz daha lüks salonlarda Fashion Tv yada müzik kanalları izlenir. Küçük salonlarda mutlaka o program hakkında konuşulur.Son bir yıldır yükselen yeni trend olarak tarz programlarındaki kızlar çekiştirilir

-Boş bakışlı çırak yada kalfa

Fönü tutan yerleri süpüren bu 13-15 yaş aralığındaki genç çıraklar hayattan bezmiş bakışlarıyla fönü tutarken başka yerlere bakar. Fırça elinde olan kuaför elini uzatınca hemen toparlanıp fönü istenen yere tutar. Genelde utangaç olurlar yada kadın dırdırından bıkmışlardır.

- Kaprisli gelin yada gelinin kız kardeşi

Sık sık düğün kafilesi ile karşılaşırız kuaför salonlarında. İçlerinden biri mutlaka saçı makyajı birşeyi beğenmez. Oflaya oflaya memnuniyetsiz bir yüzle saçını çekiştirir.

-Çok yaşlı teyze

Azalmış saçlarını haftada bir boyatıp kestirmeye gelir bu teyzeler. Kimisi neşeli kimisi suratsız olur. Ama şahsen ben hep yaşlansa da bakımından vazgeçmeyen bu teyzelere imrenerek bakarım

-"Hah tamam böyle gideyim " lafı

Genelde bir akşama hazırlanırken saç yapılmadan önce krepeli yada bigudili haliyle değişik bir tür misali görünen kadın "ay çok güzel oldu böyle kalsın" esprisini yapar.

-Manikür & Pedikür Ağda Faslı

Tırnak batığı çıkarırken canı yanan yada yanlışlıkla eti kesilen hanımlar yada ağda odasında ağda bezinin hızla çekilmesiyle hanyayı konyayı şaşıranlar minik bir çığlık koyverir.

-yere eğilip öne atılan saçlara fön çekilmesi

Bu rahatsız pozisyonu bilenler bilir. Fönü çeken erkekse eğer bir önce bitsin diye dua edilir.

- Aceleci müşteri

Her zaman bir yere yetişmek zorunda olan bir hanım bulunur salonlarda. Başkalarından sırasını rica eder, saçını yapan kişiye 'tamam tamam, bırak yeter,olduğu kadar' der .

-Kim kesti / boyadı bu saçı ? sorusu

Malum kuaförü aldatmak cehennemlik bir suçtur:) Saçını daha önce arkadaş tavsiyesiyle başkasına elleten hanımlar mutlaka bu soruyu duyar. Hiç bir kuaför başka meslektaşının yaptığı saçı beğenmez. Bunun birde ' kim aldı kaşını? bak burası küsmüş ' versiyonu vardır.

- Bitmek tükenmek bilmez renk sorunsalı

Ben tutturanı görmedim duymadım. Hep bir ton açık yada koyu olur o saçlar.

Aklıma ilk anda geliverenler bunlar sevgili süslüler, siz neler eklemek istersiniz?

2. Bana bırak'çı kuaför sahibi.

Kendisinin dandik lokanta garsonları ile bir alakası olup olmadığı hala sırdır. Oturur, uzuun uzun nasıl istediğinizi anlatırsınız. Olayın sonunda bizim istediğimizin yakışmayacağını, kendisinin aklındaki fikri yapacağını söyler. Bu arada mevzubahis modeli ise öyle bi anlatır ki siz çıkınca saçlarınız en güzel tarafınız olacak falan sanarsınız. Velhasıl, o model asla ve asla anlatıldığı gibi çıkmadığı gibi, "size yakışmayacağını" iddia ettiği kesimden bile kötüdür.

3. eğer arada saçınızı kendiniz boyamış iseniz "ayyy çok belli kendin boyadığın ama merak etme düzelticem ben"ler ya da başka bir kuaföre kestirmiş iseniz "bak bak nasıl simetrik değil görüyor musun?"lar klasiktir.

4. Kabartma dedigin o tepeni kus yuvasina dondurendir.

5. 'ben etilerden geliyorum'

'benim önceki müşterilerim hep sosyete'

6. bi önceki kuaförünüzün çalışmasına çamur atma tabi ki. saç rengi olur, kesimi olur, kaş olur, bi önceki kimse ayyyy kim yaptı sana bunu tatlım yaaa :((((

7. elbette bir ürün satma çalışmaları.

bak bunu saç uçlarına sürüyorsun, bi daha kırılma olmuyor, bu şampuan saçı tam da dediğin gibi yapıyor, bunu 6 ay rahat kullanırsın vb. vb.

8. Size de oluyor mu süslüler? Ben üç ayda bir saç kesimine gidiyorum. Her gittiğimde okuyor musun? Ne silik insanmışım ya bi öğrenemediler gitti çalıştığımı. Çalışıyom ben ya...

9. önceden ben de kesimi kötülediği imasını taşıyan bakışlarla "bu saçı kim kesti" sorularına maruz kalıyordum ama artık aynı soruyu kesimi çok beğendikleri için soruyorlar. isnisnasız yöneltiliyo bu soru. memnunum halimden tabi. aa saç boyasını da sorabiliyorlar bazen. anneme boyatıyorum. bazen arkadaşlarıma. annem bazen serbest çalışma yapıyo alnımı, kulaklarımı filan komple boyuyo eli değmişken :D en çok da böyle zamanlarda soruyo kuaför "kim boyadı" diye. hiç umrumda olmaz valla. gülüp geçiyoruz. siyah boya sonuçta. ton tutturma derdi yok bişey yok niye kuaföre boyatıyım ki.

10. En klasiği kuaförle içli dışlı bir kadının içeri dalıp, şapur şupur kuaförü öpmesi, ayak üstü bağıra bağıra ayrıldığı sevgilisi ile ilgili detayları anlatması, sonra "Beni hemen alabilir misin ya çok acil ummm" diye sıra istemesi, kuaförün "beklemen lazım iki tane boya var" demesi üzerine aynı laubaliliği manikürcüye yapması. Yüz bulamayınca dedikodu yapa yapa beklemesi.

Yine klasiklerden biri sıra isteyen, verilmeyince kuaföre naz kapris yapıp surat asan çirkin yoluk saçlı teyze.

Modası geçmiş kısa itici saçlarla dolu kataloglar.

Boyun ağrıtan lavaboları. Her şeye para verirler, şu lavaboların güzellerini almazlar.

İstediğin her renk için "saçını açmak lazım" söylemleri. Artık biçoğuna inanmamaya başladım.

Saçındaki alüminyum folyolara aldırmadan dışarıda sigara içen tipler.